Söz konusu ibare 2829 sayılı Hizmet Birleştirme Kanunundaki "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir" içerikli 12.maddesinde yer alıyordu.
Bahse konu ibare 05.02.2009 günlü, E.2005/40, K.2009/17 sayılı ve 05.06.2010 tarihli RG'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin kararı ile iptal edilmişti. İptal edilen bu ibare 16.6.2010 günlü, 5997 sayılı Bazı Kanunlarda ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 14. maddesiyle, 8.6.1949 günlü, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesine eklenmişti. Gelinen noktada konu Anayasa Mahkemesinin gündemine getirilmiş ve eklenen aynı ibare Yüksek Mahkemenin 2010/81 Esas ve 2011/78 karar sayılı kararıyla yine iptal edilmiş bulunmaktadır.
İptal kararının 09.07.2011 tarihli ve 27989 sayılı RG'de yayımlanmasıyla en az bir yıl ve daha fazla süreyle memuriyet yahut 399 sayılı KHK'ye tabi sözleşmeli personel görevinde bulunup sonrasında
SSK'lı veya
Bağkur'lu çalıştıkları gerekçesiyle bu sürelerine karşılık ikramiye alamayanlara ikramiye yolu gözükmüş oldu. Her ne kadar sözkonusu ikramiye taleplerinde Emekli Sandığı'nın reddetmek için gerekçesi kalmasa da bu konuda durumu toparlayıcı yasal bir düzenleme yapılması gerekiyor. Aksi halde bu haktan yararlanmak için dava açmak gerekecek ve tabii dava açmak için de talep için de kişilerin konu hakkında bilgisi olması gerekiyor. Zira emekli ikramiyeleri emekli olunmadan hesaplanıp ödenemiyor ve söz gelimi 1982 yılında emekli olmuş birisinin alacağı emekli ikramiyesi aksi istenmediği sürece 1982 yılında cari katsayılar göz önüne alınarak verilir. Talep dikkatli, yapılmazsa talipliler tüm ikramiye hakkı olarak bir simit almaya yetmeyecek kadar bir parayı ellerinde bulabilirler. Bugüne kadar dava açmış olanların devam eden davalarının da Anayasa Mahkemesinin son kararından birey lehine olumlu etkilenmesi beklenmektedir.
Soru: 03.02.1967 doğ. 1985'te başlayan 414 günlük SSK süresi ve borçlandığım 18 aylık askerliğimden sonra 16.08.1993'ten itibaren uzman çavuş olarak görev yapmaktayım. 31.12.2011'de yaş haddinden dolayı sözleşmem feshedilecek. Şu an 3/3 derecedeyim. Şimdi uzman çavuşlara verilen haktan faydalanarak sivil memurluğa geçmek istiyorum. Ama ne zaman emekli olacağımı bilmiyorum. Yardımcı olur musunuz? Orhan AK
Cevap: SSK süreleriniz ve fiili hizmet zammı dahil olarak 25 yıllık hizmet sürenizi tamamlamışsınız. Ancak 23.05.2002 tarihinde 25 yılı doldurmanıza kalan süre itibariyle 51 yaşına tabisiniz. 51 yaşından düşülecek da düşülecek Fiili Hizmet Zammı sayesinde Temmuz 2014'te yaş koşulunu tamamlamış oluyorsunuz. Emekli aylığınız ve ikramiyeniz o tarihte ödenecektir. Görevinize sivil memur olarak devam etmeniz öğrenim durumunuza göre yükselecek derecenize de yarayacaktır.
Soru: 03.10.1964 doğ. 01.10.1986'da başlayan SSK sigortalılığımda 3 bin 849 günüm var. Sigortalılığımdan önce 18 aylık askerliğim ve sigortalılığımdan sonra 599 günlük yurtdışı çalışmam var. Borçlanmalarımı yaparsam ne zaman emekli olabilirim? Yurtdışı borçlanmam maaşı etkiler mi? Münir Zeki TOZAN
Cevap: Askerlik borçlanmasıyla 24.11.1983-23.05.1985 tarihleri arasına çekilen sigorta başlangıcınızla SSK'lılıktan emeklilik bakımından 48 yaş ve 5 bin 225 güne tabi olursunuz. 8 ay kadar daha prim öder ve yurtdışı borçlanmasını da yaparsanız günü tamamlar ve 03.10.2012'de emekli olabilirsiniz. Yurtdışı borçlanmasını ödeyeceğiniz matrah aylığı etkiler. Günlüğünü 9 TL'den de 58 TL'den de ödeyebilirsiniz. Yurtdışı borçlanmasında seçip ödeyeceğiniz günlük borçlanma tutarı kadar borçlanmanın ilgili olduğu dönemin de önemi bulunmaktadır.