Bankaların büyük oyunu

Bankaların oyununa gelip mağdur olan vatandaş sayısı her geçen gün artıyor. Sayı o kadar kabarık ki neredeyse her evden bir kişi bankalar ile yaşadığı bir olaydan dolayı sitem ediyor. Yaşanan mağduriyetlerin başında ise bankaların usulsüzce müşterilerinden kesinti yaptığı paralar geliyor. Sıkıntı sadece bununla da sınırlı kalmıyor...Kendisinin enayi yerine konulduğunu düşünen vatandaş her geçen gün sayılarını git gide arttırarak neredeyse bir çağrı merkezi ordusu kuran bankalarda, kendisiyle muhatap olacak kişiyi bulamıyor. Ya dakikalarca telefon başında beklemekten sıkılarak pes ediyor, ya da telefonu açan görevlinin çözümden uzak kalıplaşmış sözleri yüzünden sitem ederek telefonu kapatıyor.

Haber 7'den Kenan Biter'in haberine göre; kredi kartı aidatları ile ilgili her ne kadar Yargıtay'ın kararı olsada bildiğini okuyan ve kart aidatlarını 35 - 40 TL'lik seviyelerden inat yaparcasına 65 TL gibi bir rakama çıkaran bankalar, son zamanlarda ise meydanı boş bulmuşçasına hareket ediyor. Kendisinden kart aidatı ücreti kesilen vatandaş telefon ile itiraz etmek üzere bankayı aradığında karşısına çıkan görevlinin üstlerinden aldığı ''Zorlama olursa iptal edin'' talimatı ile ya söz konusu ödemeyi iptal ediyor, ya da hiçbir yasal dayanağı olmayan Türkiye'ye özgü '' Faturanıza otomatik ödeme talimatı verirseniz - Yıllık 750 TL harcama taahütün de bulunursanız'' gibi dayatmalar ile kredi kartı aidatının iptal edilebileceğini söylüyor.

Bu dayatmalardan ve bankaların keyfi uygulamalarından sıkılıp soluğu önce kaymakamlıklardaki hakem heyetlerinde ordan da savcılıklarda alan vatandaşın kazandığı kanuni zaferin sevinci ise kursağında kalıyor. Çünkü bankalar müşterinin kanuni yolla geri ödemesini talep ettiği aidatları geri öderken bir sonra ki yıl için tekrardan kart aidatı ücreti almaya devam ederek bir nevi müşterisine kanuni yaptırımların zayıf oluşundan ötürü meydan okuyor.

KART KAPATANA 'VAR MISIN YOK MUSUN' OYUNU

Tüm çözüm yollarına başvurmasına rağmen bir türlü çözüme ulaşamayan tüketici, son çare olarak kredi kartını kapatmak için bankaya başvurduğunda ise yeni bir oyun ile daha karşı karşıya kalıyor. Bankalar tüketicinin kartını kapatmaması için bir zamanlar özel bir TV kanalında yayınlanan ''Var mısın Yok musun'' adlı yarışma proğramında ki gibi kendilerini Acun'un yerine bağlı bulundukları bankayı ise 'Hamdi Bey' gibi göstererek müşteriye teklif üstüne teklif veriyor. 'Bankamız kartınızı kapatmamanız halinde size bir yıl boyunca her 350 TL'lik alışverişte 40 TL chip para verecek' diyen 'Acun' kılıklı görevli ''Hayır kapatalım' yanıtını aldığında ise bankamızın size yeni bir teklifi var diyerek chip parayı 50 TL'e ve üstüne çıkarmaya kalkışarak vatandaşın iradesini sınıyor.

TÜKETİCİLER BİRLİĞİ'NDEN UYARI!

Vatandaşların bankalar ile yaşadığı mağduriyetleri konuşmak üzere görüşüne başvurduğumuz Tüketici Birliği Genel Sekreteri Mehmet İmrek ise durumun vahametini şu sözler ile ortaya koyuyor; Bir bankacı itiraf mektubu yolladı. Mektubunda şu yazıyor du; Bir gecede müşterilerden habersiz 3 bin kişiyi sigortalı yaptık...

Kredi kartı alacak vatandaşların bankaları iyice araştırıp koşullarını öğrenmeleri ve bu koşulları karşıklı imzaların atıldığı bir kağıt üzerinde ibraz etmeleri gerektiğinin altını çizen İmrek, kendisine çıkartılan kart aidatını bankayı arayarak iptal ettiren vatandaşları da uyarıyor... İmrek, bankaların vatandaşı tuzağa düşürdüğünü belirterek bu cümlenin altını şu sözler ile dolduruyor...

''Kendisine çıkartılan yıllık aidata itiraz edip bankanın '' Kart aidatınız iptal edildi'' sözü üzerine hesaplarını kontrol etmeyen vatandaş tuzağa düşüyor. Bankanın 'iptal ettim' dediği kart aidatı tutarına otomatikmen temerrüt faizi işlemeye başlıyor. Bu süre 60 günü geçtiği andan itibaren ise ilgili tüketiciye konu ile alakalı ihbarname yollanıyor ve söz konusu kişi bankalar arası kara listeye giriyor.''

''Karakolda doğru söyler mahkeme de şaşar'' örneğini vererek sözlerini sürdüren İmrek, böyle bir durum ile karşılaşmamak için tüketiciye ilgili bankanın genel müdürlüğüne kart numarası ve son ödenen ekstre tutarını yollayarak kalan borcunu, borcu yok ise ''Borcu yoktur'' kağıdı almalarını öneriyor.

BANKALAR VATANDAŞ İLE OYNUYOR!

Bankaların internet sitelerinde henüz yeni yeni kart aidat ücretlerini yayınladıklarını ifade eden İmrek, bankaları yeni bir oyun daha keşfettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor...

''Siz mevcut kart aidatınıza itiraz edip bunu hakem heyetine götürüyorsunuz ve size kesilen kart aidatı iptal ediliyor. Ancak olay burada bitmiyor bankalar o iptali o yıl için yapıyor diğer yıllar için yeniden kart aidatı işlemeye devam ediyor. Yani vatandaş her yıl kesilen kart aidatı için hakem heyetine, savcılığa gidip itiraz etmesi gerekecek. Var olan kanun uygulanmıyor. Kanun ile kart aidatı alamazsın diye siz mahkemeye verip aidatınızı geri alıyorsunuz ama banka bundan vazgeçmiyor. Çünkü bankaların bu kanunu ihlal etmesi halinde uygulanan ağır bir ceza yok!''

'EMANETE HIYANET EDİLİYOR!'

Vadesiz hesap işlemlerinden alınan ücretler ile ilgili bankaların emanete hıyanet ettiğini söyleyen İmrek, ''Siz paranızı götürüp bir vadesiz hesaba yatırıyorsunuz bu işlem türünden hiçbir şekilde kazanç sağlamıyorsunuz yani bir nevi paranızı bankaya emanet ediyorsunuz. Banka ise paranızı alıp değerlendiriyor, paranız ile para kazanıyor bir de üstüne sizden hesap ücreti kesiyor. İşte buna emanete hiyanet derler. Sizin rızanız olmadan paranızı eksiltiyor.'' dedi.

KREDİ ÇEKENLER DİKKAT! AKIL ALMAZ OYUN

Bankaların akıl almaz numaralarından birinin de kredi çeken vatandaşlara uygulandığını aktaran İmrek, ''Siz bankadan 4 bin TL kredi alıyorsunuz, banka size hemen olurda bu parayı ödeyemezsiniz diye sormadan kredili mevduat hesabı açıyor ve oraya da 2 bin TL tanımlıyor. Siz farkında olmadan veya paranız olmadığından kredinin bir taksidini ödemediğinizde sizin adınıza o hesaptan ödeme yapılıyor ve siz bankaya gidip diyorsunuz ki 'ben o taksidi geciktirdim'...banka diyorki 'telaş yapma biz o parayı mevduat hesabından ödedik sen git o parayı o hesaba öde'. Tabi siz borcunuzu geciktirdiğiniz için hem mevduat hesabından işlem görüldüğü için faiz alınıyor hem de öbür tarafda taksidi geç ödediğiniz için gecikme faizi alınıyor. O kredili mevduata ''Kredili Mevduat Güvence Sigortası'' da getiriyor oradan da bir vurgun yapıyor'' dedi.

KORKUNÇ İDDİA! BİR GECEDE 3 BİN KİŞİYİ İZİNSİZ SİGORTALI YAPTIK!

Röportajın başında da belirttiğimiz üzere bankacılık sistemindeki denetimsizliği gözler önüne serecek bir bankacının ihbar mektubunda yazdıklarını İmrek, şöyle aktarıyor...

''Yazı bize ulaştığında aslında çok şaşırmadık ama sistem içerisinden birinin bu tarz iddialarda bulunması çok alışık olduğumuz bir durum değildi. Yollanan ihbar mektubunda çalıştığı bankanın genel müdürlüğü tarafından şubelere bir gecede 3 bin kişiyi sigortalı yapın diye yazı yollanıyor ve söz konusu yazıda iptal ettirmek istiyenler olursa da onları da iptal edersiniz'' deniliyor. Mektubu yollayan bankacı durumu BDDK'ya bildiriyor BDDK ise bankalara sadece böyle bir ihbar var doğrulanırsa çok ağır cezalar alacaksız diyor...

MÜŞTERİDEN HABERSİZ KART YOLLANIYOR

Söz konusu mektupta sadece bir gecede izinsiz sigorta yapılanlar ile ilgili ihbar bulunmuyor. İhbarcı, banka personellerinin hedefleri tuturmak için çok yoğun ve usulsüz bir şekilde çalıştığını belirtirken kotayı tutturmak ve prim almak için müşteriden başvuru esnasında 2. bir boş kredi kartı formuna imza alındığını bu imza ne için dendiğinde ise bu form şube de kalacak o yüzden alıyoruz dendiğini söyleyerek aslında o boş formları müşterilerden habersiz doldurarak farklı kart türünü seçip müşteriye yeni bir kart daha gitmesinin sağlandığını ifade etti.

EV HANIMI VE İŞSİZE KART VERME OYUNU!

Mektubunda Uusulsüz yöntemler ile bir kişiye birden fazla kredi kartı yollatıp aylık gelirlerini 4 bin TL gibi bir rakama çıkartan arkadaşlarının musluk akarken cebimi doldurmam gerektiğini söylediklerini anlatan ihbarcı bankacı H.B. sözlerini şu çarpıcı iddialar ile sürdürüyor...

Söz konusu dönemde ev hanımı ve çiftçilere kişinin beyanı ile kredi kartı veriliyordu. Yine ilgili arkadaşlar ev hanımlarına bankanın istihbarat birimleri aradığında eşinin memur olduğunu ve bin 500 TL maaş aldığı işsizlere ise çiftçiyiz diye bilgi vermelerini istiyorlar. Bu güvenlik açığını üstüme ilettim ve o günden sonra çiftçilerden çiftçilik belgesi ev hanımlarından ise eş TC numarası istenmeye başlandı. Ve bu uygulamadan sonra ev hanımı ve çiftçilerde yüzde 90 olan onay oranı yüzde 10'lara düştü'' dedi.

Bankacı, söz ilgili banka genel müdürüne durumu bildirdiği için işten atılırken, BDDK ise, bankacının ihbar mektubundaki iddiaları işleme aldı.

Kaynak: Haber 7