Bu katılımcılar da sadece kurumdaki çalışanlarla sınırlı değil. Günümüz global dünyasında artık hiçbir şirket bağımsız bir ada değil. Aksine tedarikçiler, müşteriler, kardeş şirketler ve hatta rakiplerden oluşan ve birbirine sıkı sıkıya bağlı birer takımada olarak varlıklarını sürdürebilecekler.
Globalleşmenin etkileri ve son 40 yılda teknoloji alanında yaşanan ilerlemeler değişimin hızını ve iş dünyasındaki rekabetin sertliğini daha da arttırdı. Bu hızlı değişime karşılık teorisyenler de şirketlerin başarılarını arttırmak için yepyeni fikirlerle karşımıza çıktılar ve çıkmaya devam ediyorlar. Neler var bu teorilerin içinde?
Toplam Kalite Yönetimi, "Kalite Çemberleri", "Sürekli Süreç İyileştirme", "6 Sigma Yaklaşımı" ve daha sayabileceğimiz pek çok kavram.
Bu kavramlara baktığımızda ise hepsinde şu ortak temayı görmek mümkün "daha etkin ve efektif organizasyonlar yönetebilmede, iş süreçlerinin oynadığı büyük rol." Bütün iş süreçlerinizi
ERP ile yönetebilir misiniz?
Bütün işletmeler günlük operasyonlarda birbirinden bağımsız veya birbiriyle ilişkili iş süreçleriyle karşı karşıya. Bu süreçler çoğu işletmede e-maillerde, not kağıtlarında ve hatta çalışanların kafalarında şekilleniyor ve gerçekleşiyor.
Geçmişe baktığımızda işletmeler iş süreçlerini yönetmek için, iş süreçleriyle ilişkili veri ve bilgileri yakalayabilmek adına çareyi klasik ERP çözümlerinde aradılar. Oysa tipik bir ERP'nin tek başına bir işletmenin bütününü kapsayacak bir çözüm olmaya yaklaşması mümkün değil. Ürün, üretim, sipariş işleme ve bunlarla ilişkili diğer işlemleri kapsayan klasik
ERP Çözümleri kurumların bütünlüklü bir resmini ortaya koymada tamamen yetersiz durumda.
Son kırk yılda şirketler daha çok organizasyonel yapıları ve departmanlarının özel fonksiyonları ile uyumlu teknolojik sistemler inşa ettiler. Satın alma, üretim, pazarlama, satış ve müşteri hizmetleri gibi departmanların hepsi de kendi veri tabanları üzerine inşa edilmiş ve sadece o departmanın ve aktivitelerinin performansını optimize etmek üzere özelleştirilmiş kendi sistemlerine sahip oldular.
Tüm bu aktivitelerin sadece birer parçası olduğu süreçlerin uçtan uca yönetilmesine iş geldiğinde kurumlar kendilerini tüm bu uygulamalar içinde kaybolmuş vaziyette buldular. şirketler iş süreçlerine odaklanmaya başladıklarında ise ilk olarak şunu keşfettiler. "Ellerindeki sistemler, kurumlarının sadece bir parçasını destekliyor."
Diğer yandan, Gartner araştırmaları günümüze kadar gelen
ERP Uygulamalarının bir organizasyonun sadece %30'unu kapsayabildiğini, geri kalan %70'lik kısmın ise manuel olarak yürütüldüğünü ortaya koyuyor.
Günümüzün global işletmelerinde, satın alma talebi doldurmaktan, iş ortaklarıyla ilişkilerin yürütülmesine, müşteri şikayetlerinin giderilmesinden dökümanların onaylatılmasına kadar ERP'nin kapsama alanı dışında kalan yüzlerce farklı iş süreci oluşmakta. Tek tek iş süreçlerinin ve genel organizasyonun etkinliği ise bu farklı işlerin birbiriyle ve organizasyonun genel hedefleriyle entegre edilmesinde yatıyor.
ERP Kavramları