SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın kapatılıp SGK adı altında birleştirilmesinden sonra, SGK'da bir başkan, 3 başkan yardımcısı ve 2 genel müdürlük kurulmuştu. Şimdi çok büyüyen ve yönetilemez hale gelen SGK'ya 3 genel müdürlük daha getiriliyor. Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü ikiye bölünerek, biri prim toplama işleriyle görevli, diğeri de emeklilik gibi sigorta yardımlarını dağıtan iki genel müdürlüğe dönüşecek. Bu arada 24 bin personeli idare etmek için personel genel müdürlüğü kurulacak, ardından da SGK'nın devasa mal varlıklarını yönetmek üzere inşaat ve emlak işleriyle ilgilenecek bir genel müdürlük daha kurulacak. Bu uygulamanın SGK'nın yönetim sorununu düzelteceği umudundayım.
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın kapatılıp SGK çatısı altında birleştirilmesiyle bu kurumlara bağlı dört teftiş kurulu da Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı çatısı altında birleştirilmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştı.
İŞKUR 'İSTİHDAM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'
İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun (
İŞKUR) adı da değişiyor, işlevleri de değişiyor. Yeni müdürlük "İstihdam Genel Müdürlüğü" adı altında örgütlenecek. Bu arada Çalışma Bakanlığı'nın taşra teşkilatı olan illerdeki "Çalışma Bölge Müdürlükleri" ile İŞKUR il müdürlükleri de bundan böyle tek çatı altında, "Çalışma ve İstihdam Müdürlükleri" adıyla birleştirilecek. Aynı bakanlığa bağlı, iş ile işlemleri birbirine bağlı iki birimin birleştirilmesi yerinde bir karar. Sanırım bu kararla İŞKUR, bağımsız genel müdürlük olma özelliğini de kaybedecek ve Çalışma Bakanlığı'na bağlanacak.
MÜFETTİŞLER DE BİRLEŞEBİLİR
İŞKUR müfettişleri ile Çalışma Bakanlığı iş müfettişleri de bölge müdürlüklerinin birleştirilmesi gibi tek çatı altında "Çalışma Müfettişi" unvanıyla birleştirilebilir. Birbirlerine benzer iş yapan ve uygulanıp uygulanmadığını denetledikleri 4857 ve 4447 sayılı kanunların özellikleri gereği de birleştirilmeleri muhtemel. Bu arada Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin işi daha çok birim ve memur denetlemek olduğu için birleşme dışında kalabilir. Sosyal Güvenlik Kurumu daha yeni birleşmiş ve birleşme sancıları azalsa da devam eden müfettişlerinin görev alanı çok farklı olduğundan birleşmeye dahil edilmeleri hem doğru hem de uygun olmayacaktır. Zaten bakanlığın da görüşü bu yönde.
Dört aylık da sizin hakkınız
Ali Bey, eşim vefat etti ve onun üzerinden SSK'dan dul aylığı alıyorum. Bu arada 2007 yılında da memur emeklisi olan babam vefat etmişti, babam üzerinden aylık alabilir miyim? Annem de Yapı Kredi Bankası emeklisiydi, bankaya sordum "Aylık alıyorsun, sana annen üzerinden aylık veremeyiz" dediler. Benim de halen 2700 günüm var. Yaşım 59, prim ödesem ben de kendi aylığıma kavuşabilir miyim? İsmi saklı
Hanımefendi, eşiniz üzerinden SSK'dan aldığınız dul aylığı sadece evlenirseniz kesilir, bunun dışında kesilmez. Babanız üzerinden 5434 Sayılı Kanun'a göre aldığınız yetim aylığınız da evlenmeniz ve memur olmanız dışında kesilmez ki bu yaştan sonra memur da olamazsınız, bu sebeple evlenmediğiniz sürece devam eder. Yapı Kredi Bankası Sandığı hatalı bilgi vermiş; anneniz üzerinden de bu sandıktan yetim aylığı alma hakkınız var.
Hemen Yapı Kredi Emeklilik Sandığı'na yetim aylığı için talep dilekçesi verin. Bu sandıktan çalışmadığınız ve kendiniz emekli olmadığınız sürece yetim aylığınız devam edecek. Sizin emekliliğinize gelince, var olan eski yıllara ait 2700 gününüzü, prim ödeyerek 3600 güne tamamlarsanız siz de kendi emekli aylığınıza kavuşacaksınız. Çocuğunuz var mı bilmiyorum, şayet doğum borçlanması ile eksik kalan 900 günü tamamlarsanız hemen emekli olursunuz veya isterseniz ay ay isteğe bağlı prim ödeyip emekli olursunuz. Son olarak siz kendiniz emekli olduğunuzda Yapı Kredi'den alacağınız annenizden gelen yetim aylığı kesilir, ama babanızdan gelen yetim aylığı ile kocanızdan gelen dul aylığı aynen devam eder.
İstirahat süresi uzun olursa işveren işten çıkarabiliyor
İyi günler, ben 05.03.2011 tarihinde 1000 personelli bir otel işletmesinde işe başladım. 11.04.2011 tarihinde trafik kazası geçirdim ve bacağım kırıldı. "Seni bu şekilde idare edemeyiz, iyileş öyle gel" denildi. Bunu söylemeleri normal mi? Ş.E.-Antalya
Sayın okurum, işvereninizin her zaman sizi işten çıkarma hakkı var, ama sizin de bu işten çıkarılışa karşı İş Mahkemesi'nde işe iade davası açma hakkınız var. Yargıtay kararlarıyla
kıdeminize göre istirahat süreniz 6 haftayı aştığından işe iade davası açsanız da kazanma şansınız çok düşük. Siz sadece 1 ay, 6 gün çalışmışsınız, istirahatli kaldığınız sürenin ise sadece 8 haftası çalışmış gibi sayılacaktır (4857/55 md). Yani şu anda yasal olarak 3 aylık kıdeminiz var. İşyerinden sadece zamanında fesih bildirimi yapmazlarsa 2 haftalık ihbar tazminatı alma hakkınız var. Başka hakkınız yok.
Kaynak : BloombergHT