Kıdem Borçlusu İşveren Yerine Fon Olacak

Dünkü yazımızda, mevcut kıdem tazminatı uygulamasının kaldırılıp yerine getirilmesi düşünülen kıdem tazminatı fonunun işçiler için olumlu olumsuz yönlerinden bahsettik. Bugün de işverenler için olumlu olumsuz yönlerini ele alıyoruz.
İşverenler aslında kıdem tazminatının tamamen kaldırılmasını talep ediyorlar bunu örgütleriyle de yüksek sesle dile getirip, uluslararası sermayenin güçlü örgütleriyle (OECD, IMF, Dünya Bankası gibi) ülkemize baskı da yaptırıyorlar. Örgütsüz olan işçiler ise buna karşın yüksek ses çıkaramıyorlar. İşçi ile işveren arasında sorun olan kıdem tazminatı meselesine devlet ise müdahil olup, kıdem tazminatını kaldıralım diyerek işvereni memnun eder görünürken, yerine kıdem tazminatı fonu getirelim diye işçilere de şirin görünmek istiyor ama asıl amacı işçi-işveren arasında borç alacak ilişkisi yaratan devasa kıdem tazminatını fon kurarak kendi cebinde toplamaktır.

Kıdem işçinin ertelenmiş alacağıdır

Kıdem tazminatına yüklenen anlamlardan birisi de "Ücretin sonraya bırakılmış hali" olmasıdır. Öyleyse, şirketlere yük olarak gösterilen kıdem tazminatları gerçek anlamda, işverenin sonraya bıraktığı ücrettir ve işçiden işverenine borçtur. Bu nedenle yük ise tıpkı bankadan alınan kredi gibidir. İşverenler bankalarda kredi aldıklarında ve kredi borçları da arttığında, "borçlarımız çok arttı, kredi baskısı yaşıyoruz, bankaları kapatın" diyemiyorlarsa, benzer şekilde kıdem tazminatları birikti bunu kaldırın dememeleri gerekir.

İşveren için olumsuz yönleri

1- İŞÇİYİ İŞYERİNDE TUTAMAZLAR

Kıdem tazminatının fonksiyonlarından, özelliklerinden birisi de, işçinin işyerine ve işverene bağlılığının ödülüdür. Yani işçi işyerine ve işverene ne kadar uzun süre bağlı kalırsa o kadar çok kıdem tazminatı alacaktır. İşte, kıdem tazminatı bugünkü özelliklerini kaybederse yani kıdem tazminatı kaldırılıp yerine kıdem tazminatı fonu kurulduktan sonra artık işçinin işyerine ve işverene bağlılığı özelliği sona erecektir. Bu durumda da işçilerin işyerleri arasında gidip gelmesi yani İŞÇİ DEVRİ hızlanacaktır. O kadar hızlanacaktır bazen bir işçi bir günde 3 veya 4 defa işyeri değiştirecektir.

2- KIDEMİNİ DÜŞÜNEN İŞÇİ İŞİNİ BIRAKMAZ

Bir işyerinde aylık 1000 lira ile 5 yıldan beri çalışan bir işçiye karşı fabrikadan 100-200 lira daha fazla ücret verildiğinde işçi 5 yıllık kıdemini yakmamak adına gitmemektedir. Ancak, 100 lira fazla ücret veren işyerine gittiği takdirde kıdeminin yanmayacağını bilen işçi çok sık işyeri değiştirecektir. Bu durumda işverenler nitelikli işçilerini çok daha rahat kaybedeceklerdir. Kaybeden de daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler olacaktır.

3- İŞVERENLERİN SERMAYELERİ DE FONA AKTARILACAKTIR

"Kıdem Tazminatı Fonu"nu çok işçi çalıştıran işverenler ile bu işverenlerin işçileri istemiyor ama az işçi çalıştıran işverenler ile bunların işçileri istiyor. Yani büyük işverenler fonu istemiyor ama küçük işverenler istiyor.

Tıpkı, 506 Sayılı Kanun'un Geçici 20'nci Maddesi gereğince bazı özel banka ve borsaların çalışanları için SSK'ya prim ödemek yerine, kendilerinin emeklilik sandıkları kurması gibi çok işçi çalıştıran işverenler, kurulacak "Kıdem Tazminatı Fonu"na prim ödemek yerine bu primleri kendileri kullanmak, gerektiğinde kendi sandıklarından ve fonlarından kredi kullanabilmek istiyorlar. Küçük işverenler ise kıdem tazminatı yükü arttıkça ödeme sıkıntısına düşmemek için fona taraftarlar.

Ayrıca fon kurulursa halen SSK ve İşsizlik Sigortasına ödenen primlerden başka bir de her ay yüzde 4 veya 6 oranında kıdem tazminatı fonuna ödeme yapacaklar. Yani devlete ödedikleri rakam artacak, devletin kasasına giren rakam da yükselecek.

Şu anda işyerinde çalışan işçileri için kıdem tazminatı karşılığı ayıran ve ayırdığı bu fonu da sermayesiymiş gibi kullanabilen işveren kıdem tazminatı fonunun kurulmasından sonra her ay belli oranda primi, devlete ödeyeceği için kendi kullandığı fonu, devlete kullan diye verecektir. Mesela, 100 işçisi olan bir fabrika aylık 200 bin lira brüt ücrete göre 8 bin ile 12 bin lirayı her ay fona gönderecektir ama fon olmasaydı bu ayırdığı parayı kendisi kullanabilmektedir.

4- FONU İŞVEREN DEĞİL DEVLET KULLANACAK

İşverenlere, mevcut vergi ve prim ödemeleri dışında yeni bir ödeme daha getirecek ve halen kendilerince kullanılan (özel) fonun devlet tarafından kullanılması sonucunu doğuracaktır. "Kıdem Tazminatı Fonu" çok işçi çalıştıran işverenler ile az işçi çalıştıranlar işverenlerin taraf olduğu ve devletinde yeni bir kaynak gözüyle bakarak talepkâr olduğu bir DEV FON'u ortaya çıkaracaktır. Kıdem tazminatı fonunu da devlet 10 yıl boyunca tepe tepe kullanacaktır.

İşveren için olumlu yönleri

1- BORÇLU İŞVEREN OLMAYACAK

Kıdem tazminatı fonunun uygulamaya girmesi halinde, işçileri için işveren fona her ay SGK'ya bildirdiği kazanç toplamının yüzde 4 veya 8'i oranında (tasarı daha net değil) prim ödeyecek ama işçilerine kıdem tazminatı ödemesi yapmayacak. Kıdem tazminatının borçlusu fon olacak. Bu sebeple işyerleri kıdem tazminatı yükü altında kalmayacak.

2- ÇIKAN/ÇIKARILANA KIDEM ÖDEMEYECEK

Mevcut uygulamada, işten kıdem tazminatı alacak şekilde çıkan veya işten çıkarılana kıdem tazminatı ödemek zorunda olan işveren fonun devreye girmesi halinde işten çıkan veya çıkarılana kıdem tazminatı ödemek zorunda kalmayacak. Bu durumda işten çıkarma konusunda tereddüt etmeyecek. Ayrıca, askere gidene, evlenene, emekli olana da kıdem ödemek zorunluluğu olmayacak.

3- MAHKEMELERDEN KURTULACAKLAR

Halen iş mahkemelerinin en büyük konularından birisi işçilerin, işverenlerinden alamadıkları kıdem tazminatı davalarıdır. Kıdem tazminatı fonu gelirse işçilerin, işten çıkma/çıkarılma durumlarında kıdem tazminatı borçlusu işveren olmayacağı için işveren bu tür davalara muhatap olmayacaktır. Yani, dava ile vakit kaybetmeyecek, avukatlık ve dava masrafları ile de karşılaşmayacaktır.

4- DAHA ÇOK İŞÇİ ÇALIŞTIRABİLECEKLER

Kıdem tazminatının kaldırılmasını büyük işveren örgütleri talep ederlerken, kıdem tazminatı yükünden korkan işverenler işçi işe alma konusunda bu sebeple de tereddüt yaşıyorlar. Kıdem tazminatının kaldırılıp yerine fon uygulaması gelmesi halinde bu tür tereddütler de ortadan kalkacaktır.
Ali Tezel