Kıdem tazminatı Fon'a aktarılırsa işçi de işveren de kaybedecek, kamu kazanacak. Hükümet, işçi ve işverenin itirazlarına rağmen Kıdem Tazminatı Fonu kurulmasını gündemine aldı. Fon teklifi işçi için hak kaybı, işveren için yeni maliyet anlamına geliyor. Kıdem tazminatının kaldırılmasından kârlı çıkan tek taraf kamu olacak. Fon sayesinde hükümet rahat kullanabileceği sıcak para kaynağına kavuşacak.
Kıdem Tazminatı Fonu kurulması yeniden hükümetin gündeminde. İşçi ve işveren bu Fon'un kurulmasına karşı. Çünkü Fon işçi için hak kaybı, işveren için ise yeni maliyet oluşturacak. Fon kurulmasından kârlı çıkan tek taraf ise kamu, dolayısıyla kullanabileceği sıcak bir para kaynağına kavuşacak hükümet olacak.
İşçi açısından kıdem tazminatı alabilmesi zorlaşacak. Alacağı para da yarı yarıya azalacak. İşveren içinse her ay yeni bir ödeme kalemi ortaya çıkacak, maliyetleri artacak. Bu nedenle Fon önerisine işçi de karşı çıkıyor işveren de.
Türkiye'nin en büyük işçi sendikası Türk-İş 30 günlük kazanımdan taviz vermeyeceklerini açıkladı. TİSK ve TÜSİAD ile TOBB da fona karşı çıkarken, mevcut sistemin kıdem oranı aşağı çekilerek devamını istiyor. İşçi ve işverenin karşı çıkmasına rağmen hükümetin yıllardan beri Fon'da ısrar etmesinin sebebi yeni bir sıcak para kaynağı oluşturmak. Fonla birlikte işçinin parası en az 10 yıl boyunca Fon'da birikecek. Hükümet bu devasa kaynağı rahatça kullanabilecek.
Hükümetin getirmek istediği yeni sistemde bilinen anlamıyla kıdem tazminatı tamamen kaldırılacak. Bunun yerine çalışanlar için zorunlu bireysel tasarruf hesabı oluşturulacak. İşveren, çalışanları adına yüzde 2-3 oranında primi bu hesaba her ay yatıracak. İşsizlik Fonu'ndaki gibi devlet garantisi söz konusu olmayacak. Uzmanlar ‘Kıdem Tazminatı Fonu' isminin de devlet garantisi algısı oluşturmak için seçildiğini belirtiyor. Aslında Fon dahi söz konusu olmayacak. Sistem, kıdem tazminatı kaldırılarak çalışanlara zorunlu bireysel tasarruf hesabı oluşturulması esasına dayanacak.
Kıdem Tazminatı Fonu sistemine geçilmesi durumunda bir yıllık çalışma karşılığında bir maaş olan kıdem miktarı, en iyi ihtimalle yarım maaşa düşürülecek. Kıdem Fonu ile ilgili her senaryoda işçinin yarı yarıya gelir kaybı olacak. İşverenin bireysel tasarruf hesaplarına parayı yatırmaması durumunda işçinin başvurabileceği bir merci de yok. İşverenlerin yüzde 26'sının SSK primlerini yatırmadığına dikkat çeken sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, "SSK primlerinin yatırılmamasından işçi etkilenmiyor. Ancak Fon sisteminde devlet garantisi yok. İşveren ödeme yapmazsa işçilerinin parası ne olacak, işçi tazminatını kimden alacak? Bu sistemde işçinin hakkını garantiye alacak bir mekanizma yok." diyor.
Mevcut sistemde; işten çıkarılma, haklı sebeple işten ayrılma, askere gitme, emeklilik, emekliliği bekleme amacıyla işten ayrılma, kadın işçinin evlenmesi ve ölüm olmak üzere 7 durumda işçiye kıdem tazminatı ödeniyor. Yeni sisteme geçilmesi durumunda ise sadece emeklilik ve ölüm halinde bireysel hesapta biriken para çekilebilecek. 10 yıl primi ödenmiş olan ise ev alma durumunda parasının yarısını alabilecek.
Mevcut sistemde kıdem tazminatı, işçiyi işyerine bağladığı gibi işverenin de kolayca eleman çıkarmasını önlüyor. Yeni sisteme geçilmesiyle birlikte bu bağ tamamen kopacak. İşveren, kıdem yükümlülüğü olmadığı için daha ucuza çalışanı bulduğu an işçisini kolaylıkla kapının önüne koyabilecek. KOBİ'ler açısından ise mevcut durumda pek çok işçi, kıdemini yakmamak için iş değiştirmiyor. Yeni durumda böyle bir bağ olmayacağından iş değiştirmeler büyük oranda artacak. KOBİ'ler tecrübeli elemanı tutmakta zorlanacak. Vasıfsız eleman çok daha düşük ücrete çalıştırılabilecek.
İşçinin kaybı 25 bin TL olacak
Mevcut sistemde 2 bin lira brüt maaşla çalışan 25 yıllık bir işçi, emekli olduğunda eline net 50 bin lira para geçiyor. Fona geçilmesi durumunda bu rakam, en iyi hesapla 25-30 bin liraya gerileyecek. Üstelik bu rakam, işverenlerin Kıdem Fonu'na yüzde 4 prim ödemesi halinde gerçekleşecek. İşverenlerin yüzde 4 oranını çok yüksek bularak karşı çıktığı da dikkate alındığında rakamın daha düşük olma ihtimali de söz konusu. Kıdem tazminatına ilişkin tartışmanın hükümet tarafından sürekli gündeme getirilmesi, çalışanlar arasında da huzursuzluğa yol açıyor. Pek çok çalışan, kıdem tazminatı hakkı elinden alınacak endişesiyle emeklilik hazırlığı yapıyor.
FONLARIN SİCİLİ KÖTÜ
Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Vedat Öztürk, kıdem tazminatında işçinin hak kaybına rıza göstermeyeceklerini söyledi. Hükümetin gerekçelerinin inandırıcı olmadığını belirten Öztürk, "Fon, çalışanlar açısından kazanılmış haklarının ellerinden alınması anlamına geliyor. Kıdem tazminatının bireysel tasarruf hesabına dönüştürülmesi, uzun vadede kıdem kazanımının tamamen ortadan kalkmasına yol açacak. Hükümetin diğer bir amacı ise yeni bir sıcak para kaynağı oluşturmak." dedi. Fon konusunda Türkiye'nin sicilinin parlak olmadığına dikkat çeken Vedat Öztürk, Konut Edindirme Fonu ve Tasarrufu Teşvik Fonu gibi fonların amacına hizmet etmediğini vurguladı. İşçilerin kazanılmış haklarının pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini belirten Öztürk, bu konuda bütün sendikaları ortak tavır belirlemeye davet etti.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname