SGK Kadroya Geçmek İsteyenleri Sevindirdi

1 Ekim 2008 öncesinde 5434 Sayılı Kanun'a göre adına kesenek ödenmemiş olanların 5434 Sayılı Kanun'a göre emekli olması ve emekli aylığı bağlanması yasaktı. Ancak SGK yayınladığı genelgeyle, adı geçen tarih öncesinde 657/4-B'li olanları da kesenek ödenmiş kişiler sayarak kadroya geçecek olanları sevindirdi.
Bu köşeden iki kez, kadroya geçecek olanları uyarmıştık. Zira 1.10.2008 gününden önce hiç memuriyet yapmamış olanlar sözleşmeli kadrodan memur kadrosuna geçerlerse (5510 Sayılı Kanun'un geçici 4'üncü maddesi gereğince) erkekler 60-65 yaş aralığından, kadınlar ise 58-65 yaş aralığından önce emekli olamayacaklardı. Yoğun baskıların ardından SGK yeni bir genelgeye imza attı.

5510 Sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce 657 Sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin (B) fıkrası ile 4924 Sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel olarak çalışmaları bulunanlar.

Sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken; 5510 Sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılacak olanlardan, 5510 Sayılı Kanun'un geçici 4'üncü maddesi kapsamında bulunmayanlar, vefatları halinde de hak sahipleri hakkında 5510 Sayılı Kanun'un geçici 2'nci maddesi hükmü uygulanacaktır. Bu durumda;
  • Mülga 2829 Sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrası hükmüne istinaden aylık bağlanacak sigortalılık statüsü tespit edilecektir.
  • 5510 Sayılı Kanun kapsamında sigortalılıkları devam ederken malullük, ölüm, yaş haddinden resen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi hallerinde ilgililer hakkında mülga 2829 Sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanarak son defa tabi oldukları sigortalılık statüleri esas alınarak işlem yapılması gerekecektir.
  • 5510 Sayılı Kanun kapsamında sigortalılık statüsü dikkate alınarak yaşlılık aylığı bağlanmasını talep edecek olanların emeklilik hakkının kazanılıp kazanılmadığının tespitinde göreve başlayış tarihleri dikkate alınarak 5434 Sayılı Kanun'un mülga 39'uncu maddesi ile geçici 205'inci maddesindeki yaş ve hizmet süreleri esas alınacaktır.
  • Yaşlılık aylığının hesaplanmasında 5510 Sayılı Kanun'un geçici 2'nci maddesinin (a) ve (b) bentleri esas alınacaktır.

AÇIKLAMASI

1.10.2008 gününden önce 657/4-B'li veya 4924 Sayılı Sözleşmeli Sağlık Personeli olanlar için emeklilik hakkı artık 5510 Sayılı Kanun değil, eski 5434 Sayılı Kanun'a göre yapılacaktır. Yani, kadroya geçerlerse normal emeklilik için en az 3.5 yıl memur olarak çalışmak şartıyla (istekle emeklilik halinde) 5434 Sayılı Kanun uygulanacak ama malullük, ölüm, 5434 Sayılı Kanun'a göre yaş haddinden resen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma gibi hallerde ilgililer/hak sahipleri hakkında mülga 2829 Sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanarak son defa tabi oldukları sigortalılık statüleri esas alınarak işlem yapılması gerekecek ve 3.5 yıla gerek kalmayacaktır.

3.5 yıl çalışan sağlıkçının emekli aylığı düşük olur 5510 Sayılı Kanun'un yürürlük tarihi ile 632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlük tarihi arasında 657 Sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin (B) fıkrası ile 4924 Sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel olarak çalışmaları bulunanlar.

5510 Sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra ilk defa bu kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan ve 632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre 5510 Sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılmayı tercih edenler hakkında, 5510 Sayılı Kanun'un asıl maddeleri uygulanacaktır.

AÇIKLAMASI

1.10.2008 gününden önce 657/4-B'li veya 4924 Sayılı Sözleşmeli Sağlık Personeli olmayanlar için emeklilik hakkı artık 5510 Sayılı Kanun'a göre hesaplanacaktır. Yani, kadroya (657/4-A'ya) geçerlerse normal emeklilik için en az 3.5 yıl memur olarak çalışmak şartıyla 5510 Sayılı Kanun gereğince kadın iseler 58-65, erkek iseler 60-65 yaşından önce emekli olamayacakları gibi alacakları emekli aylığı da memurlara göre çok düşük olacaktır.

Şikâyet etmezseniz taşeron işçisi kalırsınız Ali Bey, Özel İstihdam Büroları'nın işçi kiralaması konulu yazınızda bahsettiğiniz sistem şu an kanunsuz bir şekilde uygulanmaktadır. Bahsettiğiniz konu şu anda çalışmakta olduğumuz şirket tarafından 3 yıldır uygulanmaktadır. Bir demiryolu şirketinde çalışıyoruz. Şirket, işlerini TCDD'den yani kısacası devletten alan bir kurumdur. Yani bahsettiğim bu şirket hızlı tren fabrikasıdır. Burada işçiler başka bir firma üzerinden çalıştırılmaktadır.

Bizim şirketteki bu yapılanmanın, firmaya ne gibi bir katkı sağladığını anlamış değiliz ve bu durum özellikle psikolojik olarak bizi rahatsız etmektedir. Anlamamamızın sebebi, bu taşeron firmayla işçiler olarak hiçbir diyaloğumuz ve bağlantımız reel olarak yok. Yani bizi çalıştıran, talimat veren, işe gel veya gelme diyen, tazminat ve işten çıkarma gibi tüm işleri çalıştığımız firma yapıyor ama maaşlarımız hiç ilişkimiz olmayan firma tarafından hesabımıza yatırılıyor.

Ayrıca tüm işçi alacakları çalıştığımız şirket tarafından hesaplanıp taşeron firmaya bildirilerek maaşlar bu şekilde ödeniyor. Yani kısaca tüm haklarımızı çalıştığımız şirket karşılıyor ama taşeron firmaya da bizim için para ödüyor. Bu ikilemde asıl firmanın bizi kadrosunda göstermemesinin sebebi nedir? Bu işlemden kârı nedir. Ya da bir işçi hakları uzmanı olarak bu tarzda düşünen firma için bize verebileceğiniz tavsiye nedir? İsmi saklı çalışanlar

Sayın okurum, evet şu anda piyasada yasal olmasa da işçi kiralama uygulaması var. Siz de bunlardan birinde çalışıyorsunuz. Ancak olay mahkemelere veya iş müfettişlerine intikal ettiğinde sizin bu yasadışı çalışmalarınız yasal geliyor ve sizler asıl işverenin kadrosunda sayılıyorsunuz.

İşte bu sebeple ÖİB'lere işçi kiralama hakkı tanıyan yasayı çıkarıp mahkemelerin ve iş müfettişlerinin elini kolunu bağlamaya çalışıyorlar. Yani, şu anda dava etmezseniz, şikâyet etmezseniz Vanlıoğlu'nun işçisisiniz, ama dava veya şikâyet ederseniz Eurotem'in işçisisiniz.