Geçmiş yıllarda vergi mükellefi-şirket ortağı olup da Bağ-Kur'un kapısına hiç uğramamış olanlar "Biz prim ödeyebilir miyiz?" sorusunu yöneltirken, bir başkası da, kendi şirketimden Bağ-Kur'lu olmam gerektiği halde SSK'lı bildiriliyorum, benim halim ne olacak diye soruyor. İşte bugün Bağ-Kur ile ilgili bu tür sorulara cevap arayacağız.
Yeni kanun gereğince; SSK'lılara 4/a'lı, Bağ-Kur'lulara 4/b'li, Emekli Sandığı iştirakçilerine de 4/c'li deniyor. Aynı kişi hem vergi mükellefi hem de bir başka işyerinde (veya aynı şirkette) işçi de olabilir. Üstelik, kamu görevlisi olan da var. 5510 sayılı kanunnun 'Sigortalılık hallerinin birleşmesi' başlıklı 53. maddesine göre, 1 Ekim 2008'den sonraki olaylarda aşağıdaki kurallar geçerli olacak.
Bir kimse, 4/a, 4/b ve 4/c gibi sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışırsa, bunlardan birisine tabi olacaktır ama öncelik 4/c'dedir. 4/c yok ama aynı anda hem 4/a ve hem de 4/b olmasını gerektirecek çalışması varsa bu durumda, 'ilk önce başlayan, kesintiye uğrayıncaya kadar sonra başlayan yürürlüğe girmez' ana kuralı yürürlüktedir.
Eski adıyla Bağ-Kur'lu (4/b'li) sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4/a'lı olarak SGK'ya bildirilemez.
Kişinin, sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödenmiş ise, ödenen primler esas alınması gereken sigortalılık hali için ödenmiş kabul edilecektir.
Yeni düzenlemelerden en çok Bağ-Kur'lular yararlandı. Kendilerine iki yönlü af getirildi:
Bağ-Kur'dan kurtulmak isteyenler sevinebilir: 5510 sayılı kanunda, 01.10.2008 gününden önce Bağ-Kur'lu olması gereken bir faaliyeti olup da bugüne kadar Bağ-Kur'a kayıt olmamış olanlar için Bağ-Kur sigortalılığının 01.10.2008'den sonrası için geçerli olacağı belirtilmekte. Yani, 01.10.2008 gününden önce vergi mükellefi olmuş, limited şirket ortağı olmuş, anonim şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olanlar, bugüne kadar hiç Bağ-Kur numarası bile almamışsa, Bağ-Kur sigortalılıkları 01.10.2008'den başlar. Ancak, 01.10.2008 günü ister kendi işyerinden isterse de başkasına ait işyerinden SSK sigortaları devam ediyorsa bu sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur'lu olmalarına gerek yok. Yani kendi şirketlerinden de olsa SSK'lı iseler bu aynen devam eder ve SSK'lı gibi emekli olurlar. Konuyla ilgili 28 Eylül 2008 Pazar günü (27011 sayılı) Resmî Gazete'de yayımlanan, bir tebliğe göre siz ve sizin gibi olanlar SSK'ya ara vermeden prim ödemeye devam edebilir.
Bağ-Kur'a yakalanmak isteyenler için son gün 1 Nisan: Bağ-Kur'dan kurtulmak değil yakalanmak isteyene de af var. Yıllardan beridir Bağ-Kur'lu olması gerekenlerden yukarıda anlatıldığı gibi hiç Bağ-Kur numarası bile olmayanların Bağ-Kur sigortası 01.10.2008 gününden başlatılmaktadır. Ancak, bunlardan isteyenler, 01.10.2008 gününden geriye doğru 04.10.2000 gününe kadar geçen zamandaki Bağ-Kur'luluk sürelerini de 6 ay içinde (01.04.2009 gününe kadar) SGK'ya müracaat ederek borçlanabilecekler. Yani, 04.10.2000 ile 01.10.2008 tarihleri arasındaki vergi mükellefiyet süreleri olanlar varsa 1 Nisan gününe kadar dilekçe vermek şartıyla ödeme yapabilecekler. Ödeme miktarı 666 ile 4.359 lira arasında seçilecek rakamın yüzde 32'si kadardır ve altı ay içinde ödenmelidir.
Ödeme tam olacak: Borçlanan Bağ-Kur'lunun kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilecek. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyecek ve ödenen tutar iade edilecek.
OKUR SORULARINA KISA CEVAPLAR
Yurtdışında çalışan emekli
Emeklilikten sonra çalışanların durumunun yeni dönemde ne olacağı hakkındaki yazınızı okudum. Firmamız yurtiçinde taahhüt işi yapıyor fakat aynı zamanda Irak'ta taşeron olarak iş aldı (01.11.2008'de) ve iş devam ediyor. Burada çalışan mühendisimizin (SSK'dan Mart 2008'de) emekli maaşı kesilir mi kesilmez mi? Nihat Alp
01.10.2008 günü yürürlüğe giren, 5510 sayılı kanun gereğince SGK'dan emekli aylığı alıp da yurtdışında işe girenlerin emekli aylığının kesileceği doğrudur. Ama kanundan sonra çıkarılan ikincil mevzuat gereğince 01.10.2008 gününden önce yurtdışında işe girenlerin, halen bu işe devam ediyorsa emekli aylıkları kesilmeyecek. Ancak, 01.10.2008 günü ve sonrasında işe girenlerin aylığı kesilecek. Ayrıca başka bir işyerine geçerlerse de aylıklarını kaybedecekler. Emekli kişiyi 01.11.2008 günü iş aldığınız Irak şantiyesinde gösterirseniz emekli aylığını kaybeder.
Belediyede işe
giren emekli
aylığından olur
Sermayesinin yüzde 87'si Büyükşehir Belediyesi'ne ait bir anonim şirketiz. 185 SSK'lı personel çalıştırmaktayız. Kurumlar Vergisi mükellefiyiz. SSK'dan emekli olmuş bir personeli Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalıştırabilir miyiz? Anayasa Mahkemesi 5335 sayılı kanunu iptal etmedi mi? İsmi mahfuz
Anayasa Mahkemesi 5335 sayılı kanunu iptal etmedi, 2005 yılı Bütçe Kanunu'ndaki ibareyi iptal etti. Bu sebeple 5335 sayılı kanunun 30. maddesinde belirtilen istisnalar hariç, kamuda emekli (aylığını kestirmeden) çalışamaz.
Kaynak:Zaman Gazetesi2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname