Bilişimciler bir araya geldi

Bilişimciler, '2023 bilgi toplumu rotasını' çizmek için, Yeni Arayışlar Girişimi çatısı altında bir araya geldi. Bilişim sektörü temsilcileri, Türkiye’nin '2023 bilgi toplumu rotasını' çizmek için, Yeni Arayışlar Girişimi çatısı altında bir araya geldi. Teknoparklardan kalifiye insan kaynağına, bilgi güvenliğinden siber ordu kurulmasına kadar çeşitli konular masaya yatırıldı.

Türkiye'nin, 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini ve bir 'bilişim toplumu' yaratmaya çalıştığını ifade eden Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi:

"Büyümenin temelinde; girişimcilik, sermaye, inovasyon, kalite, verimlilik gibi unsurlar bulunuyor. Ülkemizin 2023 yılı hedeflerine ulaşılabilmesi için de; bilişime, iletişime, teknolojiye yatırım yapması gerekiyor. Türkiye, her alanda olduğu gibi, bilgi teknolojilerinde de büyük bir değişimin ve gelişmenin içine girmiştir. Örneğin, Fatih Projesi, bunlardan birisidir. Diğer taraftan işletmeler; Kurumsal Kaynak Planlama (ERP), İş Zekası gibi yatırımlarını tamamlayarak, uluslararası standartlarda iş süreçlerini yönetmeye başlamıştır. İnternet ve sosyal medya ise, hızla yaygınlaşırken, etkinliği her geçen gün artmaktadır.
Özetle, ekonomiye kaldıraç etkisi yapacak olan bilişim sektörünün, rotası ve yol haritasının belirlenmesi lazımdır. Nitekim son birkaç yıldır, ülkemizde ve dünyaya çok şey değişti. Bu hızlı değişim karşısında, bilişim sektörü bu tümsekte kalmayacak ve gelecek yıllarda çok daha hızlı bir yükselişle yoluna devam edecektir” dedi.

Bilişim sektöründe yeni arayışlar

Yeni Arayışlar Girişiminin sektör buluşmaları devam ediyor. 'Bilişimde Yeni Arayışlar' konulu toplantı, geçtiğimiz günlerde, Şişli'deki Kavram Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu'nda düzenlendi. Gazeteci Celal Toprak'ın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıya, Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, Kavram Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet Başkanı Bahattin Durmuş ile bilişim sektörü temsilcileri ve iş dünyası katıldı.
Bilgi paylaştıkça çoğalıyor

Toplantının açılış konuşmasını yapan Gazeteci Celal Toprak, Bilişimde Yeni Arayışlar toplantısının 2'ni gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Bilgi, paylaşıldıkça büyür. Bilgiyi paylaşarak çoğaltmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin 'bilgi toplumu' olması yolunda yapılması gerekenlere yönelik toplantılar düzenlemeye devam edeceğiz. Buradan çıkan stratejileri, Cebit 2012 Fuarı sırasında düzenleyeceğimiz panelde açıklayacağız” dedi.

Ya internet ile iş yap, ya da işi bırak
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) İstanbul Şube Başkanı Levent Karadağ, şunları söyledi:

"TBD, Türkiye'nin bilişim toplumu olması hedefiyle 1971 yılında kuruldu. O günden bugüne geldiğimizde, bilişim hayatımızın her alanına girdi. Günümüzde, 'ya internet ile iş yap, ya da işi bırak' noktasına gelindi. TBD olarak, Erzurum, Elazığ, Urfa gibi birçok ilimizde, çeşitli projelere imza attık. Bünyemizde kadın bilişim grubumuz, bilgi güvenliği grubumuz vs bulunuyor. Şuan birçok kurum tarafından bayanlara yönelik düzenlenen kurslarda, örgü, dikiş-nakış gibi dersleri veriliyor. Oysa, internet, e-ticaret gibi kavramlar bayanların hayatına sokularak, girişimci olmaları sağlanabilir. Bir başka konu da, teknoparkların işleyiş şekli yeniden yapılandırılmalıdır.”

Engelleri, e-ticaret ile aşacaklar

ee-ticaret.com İletişim Koordinatörü Neslihan Özpolat, şunları söyledi:

"İstanbul Kalkınma Ajansı'ndan ciddi bir fon aldık. 600 engelli bireyimizi, e-ticaret uzmanı olarak eğitip, iş hayatına kazandıracağız. 600 engellinin istihdamı konusunda, Melek Yatırımcılar ve Hürriyet Grubu ile de çözüm ortaklığı yapıyoruz. Nitekim engelli gençlerimiz, bizlere göre bazı üstünlükleri olabiliyor. Mesela otistikler, aynı şeyi defalarca yapmaktan sıkılmayıp, hatta keyif bile alabilmektedir. Örneğin, 12 tane otistik bireyin, Toyota'da yönetici olması için eğitimi başlamıştır.”

Bilişimin yol haritası oluşturmalıyız

Türkiye Bilişim Derneği eski başkanı SEMOR A.Ş. Genel Müdürü Nezih Kuleyin,

"Bu sene Cebit sırasında, iletişim zirvesi konusunda, bir platform oluşturmayı düşünüyoruz. Bunun içinde, sosyal medyanın da ayrı bir yeri olacaktır. Bugün gerçekleşen Bilişimde Yeni Arayışlar toplantısını çok anlamlı buluyorum. Sektör olarak, neleri yapıp, neleri yapamayacağımızı belirlemeliyiz. Ardından, yapabileceklerimize ilişkin yol haritasını oluşturmalıyız. 1971 yılında Türkiye Bilişim Derneği'ni kurarken, "Bilişim, kalkınmada bir araç olacaktır” demiştik. O nedenle, yenilikçi ve farklı projeleri, içine ruh katarak hayata geçirmeliyiz, sadece ülkemizde değil, dünya pazarlarında da yer bulabilmeliyiz” dedi.
Mısır'a yazılım satabiliriz
DEİK Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield, şunları söyledi:
"Mısır'a yazılım satabilir miyiz? Evet satabiliriz. Ben, bu konuya ilişkin toplantıyı organize edebilirim. Zira, Türkiye ve Mısır arasında karşılıklı işbirliğinin artması konusunda önemli toplantılar organize ediyoruz. Mesela, iki ülke arasında ulaşımda ciddi sıkıntı vardı. Bir ro-ro projesi hazırladık. Ro-ro seferleri, 28 Şubat tarihinde İskenderiye Limanı'ndan başlayacaktır” dedi. Kız çocuklarının liseyi okuması konusuna da değinen Zuhal Mansfield, birçok köyde lise olmadığı için genç kızların okuyabilmeleri için de, lisenin bulunduğu ilçe veya şehirde lise yurtlarının olması gerektiğini anlatarak, Avrupa Birliği'nde bu konuda fonların bulunduğunu söyledi.

Ülkemiz ve eğitim için çalışıyoruz
Kavram Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet Başkanı Bahattin Durmuş, şunları söyledi:
"Kurum olarak, 50 kadar ilde dershanemiz bulunuyor. Bugüne kadar da, birçok ilde yurt da yaptık. Yapılan yurtlar, halen yeterli değildir. Yurt yapılması konusundaki notumuzu aldık ve bu konuda AB fonlarını da araştıracağız. Ülkemiz için, eğitim için bir şeyler yapmanın her zaman hizmetkarı olacağız” dedi.
'Uzaktan eğitimle' fırsat eşitliği sunulacak

İş Geliştirme Uzmanı Ahmet Esgin, şunları söyledi:
"Bilgi çağındayız. Teknolojiyi ileri düzeyde kullanıp, lise çağındaki gençlerimize 'uzaktan eğitim' verebiliriz. Böylece gençlerimiz, evlerinden de uzak kalmayacaktır. Hem lise, hem üniversite, hem yüksek lisans eğitiminde, yakın gelecekte uzaktan eğitim daha yoğun kullanılacaktır. Özetle, gençlerin evlerinden ayrılıp, yurtlara yerleşmesi geçmişin bir modelidir. Yakın gelecekte eğitim, 'uzaktan eğitime' dönüşecektir” dedi.

Siber çağındayız, siber ordumuzu oluşturmalıyız

Uluslararası Bilgi Sistemleri Güvenliği Derneği (ISSA) Türkiye Başkanı Batuhan Tosun şunları söyledi: "Bilgi güvenliği çok stratejik bir konu olmakla birlikte, halen ülkemizde öneminin farkında değiliz. Geçtiğimiz dönemlerde Türkiye'nin ulusal siber güvenlik tatbikatı yapıldı ve %90 servis dışında kalındı. Artık günümüzde gelişmiş ülkelerin 'siber ordusu' bulunuyor. Örneğin, İsrail'in 108 bin kişilik siber ordusu, Amerika'nın 15 bin kişilik siber ordusu varken, Türkiye'nin sadece 6 kişilik siber ordusu mevcuttur. Çağımız, siber çağdır. Artık, herhangi bir ülkedeki herhangi bir tesise ilişkin bilgiler, siber ordu tarafından ele geçirilebilirken, aynı zamanda anında yok da edilebilir. Bu arada, Amerika'nın siber ordusu, geçtiğimiz günlerde, İran'ın gmail, hotmail gibi uluslararası mail sisteminin hepsini servis dışı bıraktı” dedi.
Uluslararası standartlarda çalışmalıyız

Bilişim Uzmanı Kemal Gençay, şunları söyledi: "40 yıldır bilişimciyim. Yazılımı, danışmanlığı, donanımı, sektörün geleceğini konuşmanın yanı sıra, Türk insanının davranış biçimini de değerlendirmekte fayda vardır. Zira, "ekonomi eşittir davranış şekli” demektir. Türk ekonomisi halen, %50 kayıt dışı çalışmaktadır. Eğer biz, dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefliyorsak, önce iş hayatındaki davranış sürecini uluslararası standartlara çekmeliyiz ve kayıt dışı ekonomiyi azaltmalıyız” diye konuştu.

Bilişim sektöründe, bölgesel güç olabiliriz
Finans ve Bilişim Yöneticileri Derneği (TÜBİYAD) Saymanı Oya Ünç, şunları söyledi:
"CIO'larla, CFO'larla, bilgi teknolojilerinin geleceğini oluşturma konusunda toplantılar yapıyoruz. Ülke olarak, bulunduğumuz coğrafyada, bilgi teknolojileri altyapısında bölgesel güç olabiliriz. Eğer, güçlü bir ülke olmayı istiyorsak, kayıt dışı ekonominin önüne geçilmedir, %50 cukka denildiğinde, Türkiye olarak bir yere gelemiyoruz” dedi.

Kişisel ve kurumsal veriler, bilgi güvenliğiyle korunmalıdır

Türk Telekom Genel Müdür Danışmanı Paşa Yaşar, şunları söyledi:
"Cebit fuarı sırasında önemli toplantılar organize ediyoruz. Mesela, geçtiğimiz dönemde, medya ve iletişim konusunu gündeme getirdik. Bu sene, 'sosyal medya' konusunu işleyeceğiz. Örneğin finans sektörü, insanların elindeki parayı toplamak için çalışıyor. Sosyal medya da, insanların sahip oldukları kişisel bilgilerin bir arada toplanmasıdır. Şuan facebook, twitter kullanmayan İslami kesime yönelik, İslami sosyal medya projesi hayata geçirilecektir. Hem bireylerin, hem şirketlerin, hem devletlerin sahip oldukları kişisel veya kurumsal veriyi, bilgi güvenliği kapsamında koruması lazımdır. Bu arada; Türk Telekom'a da değinecek olursak, Avrupa'da ilk 3'e girecek kalite ve altyapıyı oluşturduk. Güvenlikte çok iyi bir noktadayız. Hızlı interneti evlere verdik. Şu an sahip olduğumuz müşteri datasını; farklı alanlarda ticari iş modeliyle değerlendirmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu

Büyük projeler hazırlayarak, AB fonlarından yararlanmalıyız

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Ünal Azaklıoğulları, şunları söyledi:

"Nüklüer mühendislik bölümü mezunuyum ve önümüzdeki günlerde, enerji konusunun da masaya yatırılması gerektiğini ifade ediyorum. Bizim herhangi bir sektör veya konuya ilişkin, lokal örnekler yerine, gelişmiş ülkelerde nelerin yapıldığına ilişkin bilgi edinmemiz ve ardından karşılaştırma yapmamız gerekiyor. Zira dünyada; birinci grupta Amerika, Japonya gibi geleceği yönlendiren ülkeler; ikinci grupta önemli konularda çalışma yapmak isteyen ülkeler ve üçüncü grupta ne yapacağını kestiremeyen ülkeler yer alıyor. Ülke olarak hangi grupta yer almayı istiyorsak, o yönde çalışma yapmalıyız. Diğer bir konu da, 2003 yılından itibaren AB'ye ödediğimiz katkı payının, bugüne kadar %22'sini geri aldık. Özetle, ülke olarak, AB fonuna ciddi bir kaynak aktarırken, yeterince yararlanmıyoruz. O nedenle sivil toplum örgütlerinin desteğinde büyük çaplı projeler yapıp, AB fonlarından daha etkin yararlanmalıyız” dedi.
Yenilikçi fikirleri fuara taşıyacak

Cebit Bilişim Proje Koordinatörü Emre Özkan, şunları söyledi:
"Bilgi teknolojilerinde küçük ölçekli firmalara, elimizden geldiğince katkı sağlıyoruz. CEBİT fuarında, küçük ölçekli firmaların kendilerine anlatabilmeleri için özel bölgeler oluşturuyoruz. Geçtiğimiz yıllarda küçük metrekarelerde katılıp, yaratıcı iş projesini anlatan firmalar, müşteri bulmasının ardından, sonraki yıllarda fuardaki metrekarelerini büyütmüşlerdir. Bu yıl da, Teknoparklarla ilgili bir çalışmamız olacak. Teknoparklardaki yenilikçi fikirleri fuar alanına taşıyacağız” diye konuştu.

Teknolojiyi satın alırken, içeriğine de bakılmalıdır

Haber ajansı sahibi İlyas Yıldız, şunları söyledi:
"Biz, internet sayfalarına içerik hazırlayan bir şirketiz. Teknoloji gelişiyor, herkes teknolojiyi satın alabilir. Ancak, hazırlayacakları sayfalardaki içeriklerin de anlamlı, hedef kitleye uygun olması gerekiyor. Özetle, biz kurumlara içerik sağlıyoruz. Facebook, twitter gibi sosyal medyadaki ilişkilerini yönetiyoruz” dedi.

Sektörün geleceğine yön verecek stratejileri belirlemeliyiz

Yazar Abdullah Bozyiğit, şunları söyledi:
"Karşılıklı görüş alışverişinin bulunulduğu bu toplantıları çok anlamlı ve katılım yanında ortaya çıkardığı sinerji açısından önemli buluyorum. Her toplantı için, belirli konu ve gündemin tanımlı olması yararlı olacaktır. Örneğin bazı sorgulamaları yapmak, 'sektörün geleceğine ilişkin neler yapmalıyız? Siber insan kaynağı yönetimi nasıl olmalı? Tekno-kentler nasıl daha çok proje üretebilir?' gibi gündemi olan, katılımcıların ilgisini çekecek ve katkı sağlayacak konuları gündeme getirip, deneyimleri paylaşmak, stratejileri belirlemek, firmalara yeni pencereler açacağı gibi sektörün geleceğine yön verecektir” diye konuştu.
Gazetecilerin şahsi blogları, çalıştıkları kurum ile özdeşleştirilmemelidir

Genel Yayın Yönetmeni Aykut Altındağ, "Özellikle gazetecilerin şahsi blog, Twitter ve Facebook hesaplarının son dönemde çalıştıkları kurum ile özdeşleştirilmeye başlanmasından dolayı ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.

Bazı markalar; gazete çalışanlarının blog veya sosyal ağ hesaplarındaki kendi markalarıyla ilgili olarak yansıttıkları olumsuz yorumları, gazetecilerin çalıştığı kurum ile özdeşleştirmektedir; reklam kesme veya işten çıkartma şantajı ile yaptırım uygulamaya çalışmaktadırlar. Gazetecilerin, şahsi blog ve sosyal ağlarda yansıttıkları görüş tamamen kendilerine aittir ve asla çalıştığı kurum ile özdeşleştirilmemelidir” şeklinde konuştu.

Bilişim sektörünün dünyada etkin olması için çalışıyoruz.

CeBIT Bilişim Eurasia Fuar Direktörü Murat Özer, şunları söyledi
"Türk bilişim sektörüne katkı sağlamak için, maddi ve manevi destek veriyoruz. Sivil toplum örgütleriyle çalışmalarımız oluyor. Türk bilişim sektörünün, ülkemizde, bulunduğu coğrafyada ve dünyada etkin olabilmesi noktasında, destek vermeye devam edeceğiz” dedi.