DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, yaptığı açıklamada kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemelerden duyulan rahatsızlığı dile getirdi. Ekici, “Sizin de yakından takip ettiğiniz gibi, bunlardan biri de, hükümetin ve sermayenin emekçilere yönelik kapsamlı saldırılarından biri olan, çalışanların en temel haklarından kıdem tazminatlarının gasp edilmesine yönelik adımlardır. Şunu baştan söylemeliyim ki, Türkiye’de, işçi sınıfının mücadelesi sonucunda ete kemiğe bürünmüş Kıdem Tazminatının mevcut uygulaması konusunda çalışanların ‘köklü’ sorunları yok. Sorunu olanlar, işçinin, emekçinin yıllarca birikmiş alın terinin karşılığı olan tazminatın da kasalarında kalmasını isteyen para babalarıdır” dedi.
Kıdem tazminatının bir hak olduğunu ifade eden Ekici, “Kıdem tazminatının işçinin bireysel hesabına yatırılması hakkında kanun taslağı elimize, ne yazık ki gayri resmi yollarla, henüz önceki gün ulaşmış durumda. Kıdem tazminatının fona devri yoluyla, ücretimizin ileride ödenmek üzere ayrılmış bir parçasına el konulmaktadır. Kıdem tazminatı Türkiye işçi sınıfının mücadelesi ile ete kemiğe bürünmüş, 12 Eylül generallerinin bile kaldırmaya cesaret edemediği köklü bir haktır. Yeni düzenleme ile patronlar kıdem tazminatı ödemeden işçiyi işten çıkartabilecektir. Bunun yanında, işten atılma, kadınlar için evlenme, gençler için askerlik hizmeti, emeklilik, kötü muamele nedeniyle istifa hali gibi pek çok durum için kullanılan bu hak büyük oranda budanmaktadır” diye konuştu.
Ekici, “Ayrıca kayıt dışı çalıştırılmamız halinde, ya da işe kıdem tazminatı ödememek için girip çıkış yaptırıldığında, bu durumu ispat ettiğimiz koşullarda, dava yolu ile kıdem tazminatını alma şansımız ortadan kalkmaktadır. Ve aylık brüt ücretimizin yüzde 8,3’üne denk gelen mevcut hakkımız, yüzde 1,5’i bizim adımıza işsizlik fonuna yapılan ödemelerden karşılanarak, yüzde 4’e yani gerçekte yüzde 2,5’e düşürülmektedir. Bunun anlamı asgari ücretli için yıllık 940,5 TL olan kıdem tazminatının, 451,4 TL’ye düşürülmesi, bunun yanında işsizlik sigortasına işsizlerin kullanımı için yatırılan 169,29 TL’lik işveren payının da bu tutarın içine dahil edilmesidir. İşverenlere sürekli yeni kaynaklar yaratmaya çalışan, işçilerin kazanılmış haklarını yük olarak gören hükümetin icraatlarından en ağır olanı bu olacaktır.” dedi.
3. yargı paketine de değinen Başkan Erol Ekici, “Darbecilerle, çetelerle mücadele ettiğini söyleyenler bir kez daha katiller sürüsünü nasıl koruduklarını gösterdiler. 3. Yargı Paketi’yle kişiye özel düzenlenen geçici 3. madde kapsamında, Kemal Türkler’i öldürmekten de yargılanan ve Ankara’da öldürülen 7 TİP’li öğrencinin cezaevindeki iki katiliyle birlikte birkaç cinayetten hükümlü Muhsin Kehya da jet hızıyla serbest bırakıldı. Seçilmiş milletvekilleri, seçilmiş belediye başkanları, binlerce Kürt siyasetçisi, yüzlerce öğrenci ve gazeteci için bir türlü gelmeyen adalet, insanlık suçu işleyen caniler için getirilmiştir. Devrimci gençler pankart açtıkları, yumurta attıkları, puşi taktıkları için 8-10 yılla cezalandırılırken, geçmişte kontr-gerilla faaliyetleri yürüten bu katillerin her bir cinayetten iki yıl bile yatırılmayarak serbest bırakılmaları devlet tarafından korunduklarının ve “mükafatlandırıldıklarının” yeni bir göstergesidir” şeklinde konuştu.
DİSK Genel Başkanı Erol Ekşici, “12 Eylül askeri darbesi öncesinde Genel Başkanı Kemal Türkler öldürülmüş, örgütü kapatılmış, 600 bin üyesi dağıtılmış, 2 bin 500 üyesi işkenceden geçirilmiş, yıllarca hapishanelerde kalarak yöneticileri idamla yargılanmış ama tek “suçu” emeğin hakkını savunmak olduğu için devletin “hışmına” uğrayan bir işçi konfederasyonu olarak bu gelişmeleri kaygıyla izliyoruz” diye konuştu.