Türkiye Bilişim Vakfı, dünya ölçeğinde bir eğitim çalışması olan projenin çevre ülkelere model olabileceğini dile getirdi
TBV'nin, okullarda ikinci yarıyılın açılmasıyla birlikte pilot uygulamasına başlanan FATİH projesine ilişkin hazırladığı raporda, projenin; ''orta ve yüksek teknoloji merkezi olma, e-devlet yapısına bir an evvel kavuşarak vatandaşların ihtiyaçlarına yeni teknolojiler ile cevap verme'' gibi stratejik hedeflere sahip Türkiye için önemli bir fırsat yarattığı kaydedildi.
Raporda, işletim sistemi ve yazılım konusunda en önemli bileşenler güvenlik, güvenilirlik, birlikte çalışabilirlik, yönetilebilirlik ve sürdürülebilirlik olarak sıralanırken, proje kapsamında kurulacak sistemlerin mevcut ve ileride sunulacak eğitim içerik ve yazılımlarının ekosisteme uyumlu olmasının önem taşıdığı vurgulandı.
Farklı içerik sağlayıcılar tarafından sunulan e-içeriklerin akıllı tahtalarla ve tablet cihazlarla uyumlu olması ihtiyacının vurgulandığı raporda, ''Bu sistemin, her cihaz için uyumlu arabirim desteği sunan, her öğrencinin ve öğretmenin güvenli şifreleri ile ders programlarına uygun içeriklere ulaşabildikleri, her an her platformdan erişilebilir olmasını sağlayan 'bulut bilişim' mantığıyla geliştirilmesi ve sunulması sistemin etkinliğini artırıcı bir faktör olacaktır'' görüşüne yer verildi.
Raporda, geliştirilecek sistemin sınıf içerisinde etkileşimi destekleyecek uygulamaları içermesi, uygulamanın etkinliğini artıracak bir unsur olarak öne çıkıyor.
''Müfredat konuları dijital ortama aktarılırken, interaktivite dahil edilmeli''
Raporda, daha etkili sonuç almak için eğitim içeriklerinin dijital ortama aktarılmasında, uygun içeriklerin, mobil eğitim, e-kitap, video eğitim, sanal sınıf gibi seçenekler arasından uygun ortama aktarılmasının önem taşıdığına vurgu yapılarak, müfredat konularının detaylı şekilde incelenerek, nasıl bir yöntemle dijital ortama aktarılacağına karar verilmesi, kitapların e-kitap haline getirilmesi sırasında interaktivitenin dahil edilmesi gerektiğine de yer verildi.
Projede öğretmenlerin e-içerik üretmesinin amaçlanmasına karşın, e-içerik üretimi ayrı bir uzmanlık alanı olduğu için uzmanlaşmış profesyonellerle çalışılmasının daha uygun görüldüğü dile getirilen raporda, öğrencilerin, ders notları, konuyla ilgili etkileşimli oyunlar, eğitim videoları ve deney simülasyonları ile kendi kendine öğrenme sürecini sürdürmeleri için, sistemi uçtan uca kurup, sorunsuz yaşatacak ve teknolojik gelişmelere öncülük edebilecek yeterlilikle iş ortaklarına ihtiyaç duyulduğu da belirtildi.
''Öğretmenlere yönelik eğitimlerin sunulması hayati önemde''
Kamuoyunun FATİH projesinden büyük başarı beklentisini ortaya koyan raporda, ''FATİH Projesinin uygulanabilirliği konusundaki tartışmaların odak noktasını teşkil eden öğretmenlerin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma konusunda ciddi eksikliklerinin olduğu iddiaları çok yaygındır. Bu kanaatten hareketle FATİH projesinin amacına ulaşabilmesi için bilgisayar okur-yazarlığının yaygınlaştırılması ve projenin uygulayıcıları olan öğretmenlere yönelik eğitimlerin sunulması hayati önem taşımaktadır'' ifadelerine yer verildi.
Raporda, bu konudaki kaygıları gidermek üzere öğretmenlere hizmet içi eğitimler verildiği ancak daha çok temel kavramlar, kelime işlemciler ve internet kullanımı gibi konulara odaklı bu eğitimlerin, FATİH projesinin içeriğiyle doğrudan bağlantılı hale getirilmesi gerektiği ifade edildi.
''Tüm okullar bir ağ üzerinden birbiriyle haberleşmeli''
Projede internet altyapısının da büyük önem taşıdığına işaret edilen raporda, erişim konusunda, teknolojinin türünden çok, kesintisiz ve tüm Türkiye genelinde sağlanabilir olmasının önem taşıdığı dile getirildi.
Bu bağlamda, erişim modeli olarak karma bir çözüme gidilmesi önerilen raporda, fiber, 3G, xDSL, radyolink ve uydu teknolojilerinin alternatifli olarak kullanılmasının, projenin etkinliği ve başarısı için gerekli görüldüğüne dikkat çekiliyor.
Raporda, tüm okulların ağ üzerinden birbirleri ile haberleşebilmesi gereği da vurgulandı.
''3G özelliği, çevre ülkelerde model oluşturmak için de önemli''
''Öğrencilere dağıtılacak tabletlerin hem Wi-Fi, hem de 3G uyumlu olmalı'' ifadesine de yer verilen raporda, öğrencilere dağıtılacak tabletlerin sınıf içerisinde öğretmen tarafından kontrol edilebilmesinin önemi de dile getirildi.
Böylece öğretmenin tabletlerdeki 3G özelliğini kapatabileceği, gerektiğinde öğrencilerin derse odaklanmaları, oyun ve benzeri diğer uygulamaları kullanmamaları için tabletlerin kısıtlayabileceği de belirtilen raporda, ''3G özelliği, ADSL kullanımının düşük, mobil genişbant kapsamasının ise yüksek olduğu çevre ülkelerde FATİH projesinin model oluşturma imkanını da artıracak'' görüşüne de dikkat çekildi.
Raporda, 3G özelliğinin, cihaz yönetimi ve güvenlik açısından da avantajlar getireceği, 3G'nin yazılım güncellemeleri, özellikle kırsal bölgelerde uzaktan teknik destek sağlanması, yedekleme, gasp gibi güvenlik risklerine karşı cihazın yerinin belirlenmesi imkanı gibi getirilerine de işaret edildi.
''FATİH projesinin dünya ölçeğinde önemli bir eğitim projesi olduğunu düşünüyoruz'' görüşü ifade edilen raporun sonuç bölümünde, şöyle devam edildi:
''FATİH projesinin donanım, yazılım, işletim sistemi, iletişim altyapısı gibi unsurlarını belirlemek ve sağlamak projenin en çok ilgi çeken tarafları olarak karşımıza çıkıyor. Oysa bunlar projenin göreceli olarak kolay çözüme kavuşturulacak unsurlarıdır. Temel konumuz projenin tüm ögeleri ile 'bütünleşik' bir tarzda ve uzun vadede 'sürdürülebilir' özellikte planlanmasıdır. Bu da projenin tüm ögeleriyle, tüm paydaşlar tarafından tartışılması ile mümkündür.''
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname