Emeklilik için gereken prim ödeme gün sayısını çoktan doldurmuşsanız prim ödemeyi kesmenin hem ilerde emekli olduğunuzda alacağınız aylığın düşmesini engeller hem de cebinizden para çıkmasını durdurur. Ayda 2500 liradan az kazanç bildirip isteğe bağlı olarak 800 liradan az prim ödeyenlerin her prim ödedikler ay ilerde alacakları emekli aylıkları düşüyor.
Ali bey, biliyorum çok yoğunsunuz. Size İngiltere'den yazıyorum. Okurunuzu kırmayıp bir yanıt verirseniz çok memnun olurum. Sorunumu kısaca özetliyorum;
*13/09/1991 sigorta işe girişliyim ve 30 günlük SSK prim ödemem olmuş.
* Daha sonra emekli sandığı ile çalışan Pamukbank’ta 700 gün çalışmışlığım oldu. (1 yıl, 11 ay 10 gün ama bu günleri SSK hizmet dökümümde göremiyorum. )
*19/10/1993’te iş değiştirmem nedeniyle SSK'ya tekrar dönüşüm oluyor. Bu tarihten 31/07/2006’ya kadar bankada çalışmamdan dolayı SSK primlerim ödenmiş.(31/7/2006’da evlilik nedeniyle bankadan ayrılıyorum)
*01/09/2007de isteğe bağlı SSK’ya geçiyorum. Malum bizlere bildirimi yapılmadan da devlet 01/10/2008de tüm isteğe bağlı SSK’lıları Bağ-Kur’a geçiriyor.
Simdi size sorum :
*SGK 4a'lı hizmet dökümünde 4646 günüm var. Buna Pamukbank emekli sandığından geçen 700 günüm dahil değil)
*4b’li Bağ-Kur hizmet dökümünde ise 2 yıl, 7 ay, 15 gün (945 gün) primim var. Ayrıca 4/b ödeme listemde 5 aylık borcum görünüyor.
Devlet SSK isteğe bağlıları Bağ-Kur’a geçirmiş ve bildiğiniz gibi Bağ-Kur’da 1260 gün ödeme olursa Bağ-Kur’dan emekli olunuyor. Bu benim işime gelmez. (maaş düşük + ödeme günü fazla)
Bunlara göre, benim SSK emeklisi olabilmem için ne yapmam gerekir? Anladığım kadarıyla benim 5525 gün ve 48 yaşla emekli olmam gerek ben ise emekli sandığı dahil 6297 gün ödeme yapmışım.
Bu durumda prim ödemeyi hemen keseyim mi? Kesince SSK emeklisi yine de olur muyum 48 yaşında? İsmi Saklı
Sayın okurum, konuyu çok iyi anlamışsınız ama bir konuda eksikliğiniz var keşke 5525 günden sonra isteğe bağlı prim hiç ödemeseydiniz. Dediğiniz gibi 48 yaşını tamamlayınca SSK’dan emekli olma hakkını artık elde etmişsiniz.
İsteğe bağlıyı en geç 28 Şubat 2012 ye kadar bırakın
Halen devam ettiğiniz isteğe bağlı sigortanızı engeç 28.02.2012 gününe kadar sona erdirmezseniz SSK’dan emeklilik hakkınızı kaybedecek ve Bağ-Kur’dan daha çok prim ödeyip daha az emekli aylığı ve daha da geç yaşlarda emekli olacaksınız. Bu sebeple isteğe bağlı sigortanızı bir an önce sona erdirin.
Prim ödedikçe emekli aylıklar düşer
Hiç bilgi vermemişsiniz ama bankada çalışırken sanırım ücretleriniz yüksektir. İsteğe bağlı prim ödemelerinizi ise ayda kaç para yaptığınızı da yazmamışsınız ama 01.10.2008 gününden (Bağ-Kur’a geçtikten) sonra kazanç beyan formu vermediyseniz ayda 255 lira gibi prim ödüyorsanız her prim ödeme ayında ilerde emekli olunca alacağınız emekli aylığı her ay yaklaşık 2,5 lira kadar düşmüş durumda. Yani hem her ay SGK’ya isteğe bağlı prim ödemişsiniz cebinizden para çıkmış bu yetmemiş üstüne her ödeme ile emekli aylığınızı düşürmüşsünüz. Keşke 01.10.2008 gününden sonra hiç isteğe bağlı prim ödememiş olsaydınız.
Ayda 800 liradan çok prim ödüyorsanız artar
Aylık prim ödeme bilgisini vermemenizle birlikte 01.10.2008 gününden sonra Bağ-Kur’a (SGK’ya) aylık kazanç beyan formu verip sizden alınacak prim rakamını belirlemişseniz ve ayda da en az 800 lira prim ödüyorsanız emekli aylığınız artar. Artar ama bu artış çok değildir. Mesela ayda 800 lira ödüyorsanız hiç artmaz ama azalmaz da. Ayda 1700 lira ödüyorsanız her ödeme ayında yaklaşık 18 lira artar.
Sağlığı eşinizden alın
Şimdi isteğe bağlı olduğunuz için sağlık yardımının kendi sigortanızdan alıyorsunuz. Prim ödemeyi kesince eşiniz üzerinden alabilirsiniz. Eşimin de sosyal güvencesi yok diyorsanız isteğe bağlı GSS’li (Genel Sağlık Sigortalı) olma hakkınız var. Yani isteğe bağlı olacaksınız ama sadece sağlık primi ödeyeceksiniz, emeklilik primi ödemeyeceksiniz.
SSK Bağ-Kur çakışmasında kesinti halleri
Ali bey, Torba Kanun Bağ-Kur-SSK çakışmasını sona erdirdi ama geçmiş dönemlerde hangi haller SSK veya Bağ-Kur için kesinti hali sayılmıyordu bu konuda yasal bir belgeye ulaşamadım. Mali Müşavir Ali Kır
Sayın okurum, evet 01.03.2011 gününden önceki kesinti sayılan veya sayılmayan halleri soruyorsunuz. SSK Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 16/60 Ek sayılı genelgenin 3 numaralı paragrafının ikinci fıkrasında “geçici iş göremezlik dolayısı ile geçen süreler ile hafta sonu ve resmi tatil sürelerinin sigortalılığın kesintisi olarak değerlendirilemeyeceği” belirtilmektedir.
Genelgede bahsi geçen kesinti anlam olarak şu şekilde yorumlanmalıdır;
l-Şirket ortağı olmadan önceki çalışmasının dayanağı olan hizmet akdinde kesinti; Buradaki kesintiden kasıt hizmet akdini askıya alan sebepler değil bizatihi akdin kendisinin sona ermesidir. Bu nedenle kısmi veya tam süreli hizmet sözleşmesi devam ettiği sürece ve akdin içeriğinde değişiklik olmadıkça kesinti olarak kabul edilmeyecektir.
2-Hizmet akdinde bir kesinti olmamasına karşın çalışmanın konusunu oluşturan akdin içeriğinde yer almayan ve çalışmanın aksamasına yol açan bir kesinti, yani sürede kesinti olmasıdır.
Bu paralelde, bir hizmet akdine tabi olarak çalışmasını sürdüren şirket ortağının, ay içerisinde gün ve SPEK bildirimi yapılmış ve işten çıkışı verilmemiş olmak şartıyla, hangi nedenle olursa olsun eksik gün bildirimleri sigortalığın kesintisi olarak değerlendirilmeyecektir.
İşten çıkışı verilen sigortalının çıkış tarihi aşağıda belirtilen ve sigortalılığın kesintisi olarak değerlendirilmeyecek süreler ile hafta sonu ve resmi tatil sürelerine rastlamış ve bu sebeplerin sona erdiği tarihi takip eden ilk iş günü bir hizmet akdine tabi olarak aynı veya başka bir işverenin emrinde çalışılmaya başlanmışsa bu durum da sigortalılığın kesintisi olarak değerlendirilmeyecektir.
Kesinti olarak değerlendirilmemesi gereken süreler aşağıda belirtilmiştir;
a-İşçinin geçirdiği kaza veya yakalandığı hastalıktan ötürü işine gidemediği günler(geçici iş göremezlik dolayısı ile geçen süreler),
b-Kadın sigortalıların doğum öncesi ve sonrası yasal istirahat süreleri,
c-Sigortalının muvazzaf askerlik hizmeti dışında ödevlendirilmesi nedeniyle işine gidemediği süreler,
d-Sigortalının çalışmakta olduğu işyerinde ortaya çıkan ve işin durmasına yol açan zorlayıcı sebepler (İş Kanununun 24’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen süreyi aşmamak kaydıyla),
e-Hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri,
f-Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukla geçen süreler,
g-Grev veya lokavt halinde işyerinde çalışılmayan süreler.
Kaynak:Ali Tezel
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname