Bu prosedür obezite tedavisi için dünyada en fazla uygulanan cerrahi yöntemdir. İlk olarak mide hacmi küçültülmekte ve dolayısıyla hastanın alabileceği yiyecek miktarı azalmaktadır. İkinci olarak besinlerin emilimi ince barsakta katedilen yol kısaldığı için azalmaktadır.
Bu ameliyat özellikle sweet eating (yüksek kalorili diyetle beslenme) alışkanlığı olan hastalarda daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü bu grup hastalar az miktarda ancak yüksek kalorili gıdalarla beslenmektedir. Sadece gıda alımını kısıtlayıcı cerrahi müdahalelerde yeterli kilo kaybına ulaşması sorun olabilmektedir. Gastric Bypass ameliyatı mide hacminin küçültülmesinin yanında yenilen gıdaları emiliminide etkiliyerek vucuda faydalı olmadan atılmasını sağlamaktadır.
Bu ameliyat sonrası ortalama 1-2 yıl içerisinde hastalar fazla kilolarının %70-80'nini kaybetmektedir. Bu sonuç mükemmele yakın bir sonuçtur. Diğer taraftan ameliyat sonrası yeni beslenme alışkanlığına daha kolay bir adaptasyon dönemi geçirilmektedir.
Bu ameliyatın en önemli sıkıntısı, alınan gıdalarda meydana gelen emilim bozukluğundan dolayı ilerleyen günlerde bir takım vitamin eksikliklerinin oluşabilmesidir (Vit B12, Folik asit, Demir eksikliği gibi). Ancak bu durum için dışarıdan alınacak vitamin takviyesi ile bir sorun yaşanmamaktadır. Bu konuda tecrübe sahibi cerrahlar hastalarını bu konuda bilgilendirmekte ve gerekli önlemleri almaktadır.
Gastric Bypass tüm dünyada özellikle ABD'de en fazla uygulanan cerrahi prosedürdür. Çünkü diğer yöntemlere göre kilo kaybedilmesi ve elde edilen başarı daha yüksektir. Ancak bu ameliyat olunduktan sonra geri dönüşümü oldukça zordur. Bu ameliyatı tercih edecek hastaların kalıcı bir ameliyat olacaklarını bilmeleri gerekmektedir.
Sonuç olarak; Gastric Bypass ameliyatı uzun dönem sonuçları oldukça başarılı olan bir yöntemdir. Ayrıca yüksek kalorili gıdalarla beslenen hasta grubu için diğer yöntemlerle kıyaslandığında daha fazla tercih edilmelidir.
Doç. Dr. Halil ÇOŞKUN
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname