Sosyal güvenlik sistemi içerisinde en önemli gider kalemleri, emekli aylığı ödemeleri ve sigortalılara yapılan sağlık harcamalarıdır. Emekli aylığı ödemelerinin payı sağlık harcamalarına göre yüksek olmakla beraber, son yıllarda sağlık alanında yapılan ve tüm vatandaşları kapsayıcı uygulamalar bu alandaki harcamaları da ciddi şekilde artırdı.
SGK'nın en önemli gideri "emekli aylıkları"
Emekli aylığı giderleri 2010 yılında 79 milyar TL iken, 2011 yılında bu rakam 91,6 milyar TL düzeyine çıktı. 2012 yılında ise 100 milyar TL'nin üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
2012 sonunda sağlık harcamaları 40 milyar TL'yi geçebilir
Sağlık harcamalarında da 2010 yılı rakamları 32,5 milyar TL, 2011 yılında 36,5 milyar TL seviyesindeydi. İçinde bulunduğumuz 2012 yılında ise bu rakamın 40 milyar TL'yi aşacağı tahmin ediliyor.
Rakamlar SGK açısından sürekli artış gösteriyor, ancak bu noktada önemli olan bu artışlara rağmen, gelirlerin gider dengesinin ne durumda olduğu. SGK genelinde toplam gelirlerin giderleri karşılama oranı 2010 yılında yüzde 78,1 iken 2011 yılında bu oran yüzde 88,5'e yükseldi. Yani gelir - gider dengesinde olumlu bir gidişat söz konusu. 2012 yılında da bu oranın yükseleceği ve yüzde 90'lar düzeyine geleceği SGK bürokratlarınca tahmin ediliyor.
Sosyal güvenlik sisteminde gelirlerin giderleri karşılama oranında olumlu gelişmeler var
Biraz daha detaya girersek, toplam prim gelirlerinin emekli aylıklarını karşılama oranı 2011 yılında yüzde 97,8. 2012 yılında ise yüzde 98 düzeyinde olacak. Ancak işin içine sağlık da girince, toplam prim gelirlerinin emekli aylıkları ve sağlık harcamalarının toplamını karşılama düzeyi düşüyor. Ne var ki, 2011 yılında bu oran yüzde 70 iken 2012 yılında yüzde 75'e yükseleceği yine SGK yetkililerince dile getiriliyor.
Yani sağlık harcamaları oldukça yüksek. Sağlık harcamaları bu anlamda SGK'nın gider yapısı içinde belirleyici rol oynuyor. Sağlıkta 2011 kesinleşmiş rakamlarına göre, 14 milyar 144 milyon TL ilaç ve 22 milyar TL tedavi için harcanmışken, 2012 yılı sonunda her bir harcama kaleminde 4 - 5 milyar TL civarında artış olması bekleniyor.
Sağlıkta harcamalar bu denli artmışken, 2010 yılına göre sağlık harcamalarını karşılama düzeyi birden artış gösterdi. 2012 yılı sonunda ise bu durumun daha da düzeleceği beklentisi var.
Kayıtdışılıkla mücadele ve prim tahsilât oranlarındaki gelişmeler sevindirici
Peki, bu iyileşmelerin temel sebepleri neler? Her şeyden önce SGK'nın prim tahsilât oranları yükseldi. Ayrıca Çalışma Bakanlığı'nın kayıtdışılıkla mücadele programları da bu iyileşmenin önemli sebepleri arasında.
Ancak ifade etmek gerekir ki, sağlık alanında yapılan takip ve incelemelerden kaynaklı tasarruf önlemleri kayıtdışılıkla mücadele kadar olmasa da etken oldu ve harcamalar kontrol altına alındı. Özellikle alt yapı çalışmaları ile haksız sağlık ödemelerinin önüne geçilmeye çalışılıyor. E- reçete, avuç içi okuma yöntemi gibi çalışmalar tamamen bu konuya odaklı. Ayrıca MEDULA, yani sağlık takip sisteminin kendisi de harcamaları görme ve gereksiz olanları tespit etme bağlamında önemli işler başardı.
Yine konuyla ilgili SGK uzmanlarına göre getirilen bu yeniliklerin yıl bazında yaklaşık 2,5 - 3 milyar TL civarında bir tasarrufa neden olması bekleniyor.
"Hastaneni seç, doktoruna ulaş"
Bu konudaki en son yenilik, SGK tarafından "Hastaneni Seç, Doktoruna Ulaş" sloganıyla uygulanmaya başlandı. Başlangıçta pilot illeri kapsayan bu uygulama, şu anda tüm Türkiye'de uygulanıyor. Bu uygulamada amaç, yukarıda söylediğimiz tasarruf kaygısından ziyade, daha vatandaş odaklı ve hastaların katkı payları ile ilave ücret konusunda istismar edilmelerini önleyici bir sistem.
SGK'nın kendi web sayfasında bu uygulama adım adım anlatılıyor. Buna göre, vatandaşlar herhangi bir sağlık sorunu karşısında bilgisayarın başına oturacak ve SGK sayfasından ilerleyerek, kendi illerindeki anlaşmalı hastanelerden birini seçecek. Daha sonra bu hastanede hangi branşta tedavi görmek istiyorsa yine bu branşı vatandaş kendisi belirleyecek.
Hangi doktoru seçeceğine hasta karar veriyor
Uygulamaya göre, hastane ve gideceğiniz branşı seçtikten sonra, o hastanede görev yapan doktorların tamamını görüp, aralarından sizin sorununuzu en iyi çözeceğine inandığınız hekimi yine hasta veya yakını olarak belirleyeceksiniz.
Bu sistemde belki de en can alıcı nokta, hastanın gideceği hastaneye ne kadar ilave ücret ödeyeceğini önceden görecek olması. Hasta ve hasta yakınlarının en çok şikâyet ettikleri konu "ilave ücret" konusu. Hastanelerin kendi içerisinde sınıflandırıldığını bilmeyen vatandaş kendisinden niye farklı ücretler talep edildiğini merak ediyor ve SGK'ya hastaneleri şikâyet ediyor.
"İlave Ücret" karmaşasına son
İşte bu sistemle ilave ücret konusunda karmaşa da ortadan kalkmış olacak. Ayrıca, yine bu uygulama içerisinde özel hastanenin hangi işlemleri ne tutarlarda yaptığı da önceden görülebilecek ve hastalara detaylı faturalar verilecek.
İlave ücret konusu açılmışken, hangi hallerde ilave ücret alınmayacağına da kısaca değinmekte fayda var:
Acil servislerde verilen ve "yeşil alan muayenesi" adı altında Kuruma fatura edilebilen sağlık hizmetleri hariç olmak üzere, acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
- Yoğun bakım hizmetleri,
- Yanık tedavisi hizmetleri,
- Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
- Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri,
- Organ, doku ve hücre nakilleri,
- Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
- Diyaliz tedavileri,
- Kardiyovasküler cerrahi işlemleri için (öğretim üyesi tarafından SUT'un 4.1.1 numaralı maddesi kapsamında verilen sağlık hizmetleri hariç), otelcilik hizmetlerinde herhangi bir ilave ücret alınmıyor.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname