Japonya (Japonca: , Okunuşu: Nihon ya da Nippon, resmî adı Japonca: , Okunuşu: Nihon-koku ya da Nippon-koku) Doğu Asya'da bir ada ülkesidir. Büyük Okyanus'da bulunan Japonya Çin, Kore ve Rusya'nın doğusunda, kuzeyde Okhotsk Denizi'nden güneyde Doğu Çin Denizi'ne kadar uzanır. Japonca adını oluşturan kanji karakterler "güneş" ve "köken" anlamına gelir. Bu nedenle Japonya "Doğan Güneşin Ülkesi" diye de bilinir.
Japonya üç binden fazla adadan oluşur.[2] Bu adaların en büyükleri olan Honşu, Hokkaido, Kyuşu ve Şikoku adaları ülkenin %97'sini oluşturur. Adaların çoğu dağlıktır ve bazıları yanardağlardan oluşur. Japonyanın en yüksek dağı olan Fuji Dağı bir yanardağdır. Japonya 128 milyonluk nüfusyla dünyanın nüfus açısından onuncu büyük ülkesidir. Başkent Tokyo'nun bulunduğu alan çevresinde bulunan şehirlerle birlikte 30 milyonunun üzerindeki nüfusuyla dünyanın en büyük metropolitan alanını oluşturur.
Arkeolojik araştırmalar Paleolitik çağın son döneminden beri insanların Japon adalarında yaşadığını gösterir. Yazılı tarihte Japonya'nın adı ilk olarak 1. yüzyıldan kalma Çin metinlerinde geçer. Japonya'nın tarihi dış dünyadan etkilendikten sonra çok uzun yıllar boyunca tecrit olmasıyla şekillenmiştir. Günümüzdeki Japon kültürü dış etkiler ile iç gelişmelerin bir karışımından oluşmaktadır. 1947 yılında anayasanın kabulünden beri Japonya parlamenter cumhuriyet ile yönetilmektedir. Devletin başı Japon imparatoru, hükümetin başı ise başbakandır. Seçimle işbaşına gelen bir parlamentosu vardır.
Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya göre Japonya Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra dünyada ikinci sıradadır.[3] Birleşmiş Milletler, G8 ve APEC üyesidir. Savunma bütçesi dünya beşincisidir. Dünyanın en büyük dördüncü ihracatçısı ve en büyük altıncı
??? Nippon-koku / Nihon-koku Japonya |
|||||
|
|||||
Slogan: | |||||
Ulusal marş: Kimi ga Yo ??? İmparatorluk Devri |
|||||
Japonya Haritası |
|||||
Başkent | Tokyo .jp-type:country({{{yüzölçümü}}}) 35°41' N 139°46' E |
||||
En büyük şehir | Tokyo | ||||
Resmi dil | Japonca | ||||
Devlet Sembolik İmparator[1] jap. |
Sembolik İmparatorlu Cumhuriyet Akihito Yasuo Fukuda |
||||
' |
|||||
Yüzölçümü • Toplam • Su (%) |
[[340.000 km2 m²|{{{yüzölçümü}}} km²]] (62.) 0,8 |
||||
Nüfus • 2007 tahmini • 2004 sayımı • Yoğunluk |
127,433,494 (10.) 127,333,002 (10.) 337/km² (30.) |
||||
GSMH (SAGP) • Toplam • Kişi başına |
2006 tahmini 4,220 trl $ (3.) 33.100 $ (12.) |
||||
Para birimi | Yen (¥) (JPY) | ||||
Saat dilimi • Yaz saati |
JST (UTC+9) (UTC) |
||||
İnternet alan adı | .jp | ||||
Telefon kodu | +81 | ||||
Arkeolojik araştırmalar Paleolitik çağın son döneminden beri insanların Japon adalarında yaşadığını gösterir. Yazılı tarihte Japonya'nın adı ilk olarak 1. yüzyıldan kalma Çin metinlerinde geçer. Japonya'nın tarihi dış dünyadan etkilendikten sonra çok uzun yıllar boyunca tecrit olmasıyla şekillenmiştir. Günümüzdeki Japon kültürü dış etkiler ile iç gelişmelerin bir karışımından oluşmaktadır. 1947 yılında anayasanın kabulünden beri Japonya parlamenter cumhuriyet ile yönetilmektedir. Devletin başı Japon imparatoru, hükümetin başı ise başbakandır. Seçimle işbaşına gelen bir parlamentosu vardır.
Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya göre Japonya Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra dünyada ikinci sıradadır.[3] Birleşmiş Milletler, G8 ve APEC üyesidir. Savunma bütçesi dünya beşincisidir. Dünyanın en büyük dördüncü ihracatçısı ve en büyük altıncı ithalatçısıdır.
Konu başlıkları |
Japon kültüründe mütevazılık ve hoşgörü egemendir. Japon kültürünü anlatmak,anlamak çok güçtür. Japon kültürünü anlayabilmek için günlük yaşamlarını takip etmek gerekmektedir. Hayatlarını bir seremoni şeklinde yaşamaya özen gösterirler. Bunun en iyi örneği çay seremonileridir.
Kimono da Japon kültürünün en önemli unsurudur. Kimono giyen Japonlar adeta sihirli çubukla büyülenmişcesine seremonik ve kibar davranışlar sergilerler. Kimononun da farklılıkları vardır. Evli bayanların kimonolarının kolları kısadır. Bekarların ise uzundur. 20 yaşına basan genç kızlar aile içinde seremoniyle kimono giyer ve 20 yaşını kutlar.
Japonlar seremonilerinde hep dingin bir ruha sahip olup doğayla bir yaşamaya çalışırlar. Kado (Halk diliyle İkebana da denir) da dünyaca ünlü Japon çiçek süsleme sanatıdır.
Geleneksel Japon kültüründe kadın-erkek ayrımı yoğun olarak vardır. En basitinden Japonca'da 'erkek dili' ve 'kadın dili' vardır. Erkekler oldukça erkeksi bir dille konuşurken kadınların bu dile ait kelimeleri ünlemleri kullanması pek doğru bulunmaz. Ancak günümüzde Japon kültüründe egemen olan yabancılaşma her alana olduğu gibi dile de etki etmiştir.
Japonya'daki egemen dinler Şinto ve budizm'dir. İlginç olansa çoğunlukla halkın her iki dinin de törenlerine katılmasıdır. Japonlar "biz Japonlar Şintoist doğar Budist ölürüz" derler.[kaynak belirtilmeli] Örneğin düğün törenleri genelde şinto dininin kurallarına göre de yapılır. Cenazelerde ise genelde Budist törenler uygulanır. Şinto ülkenin yerli dinidir. Ormanlarda, dağlarda, denizlerde, kısacası doğada "kami" denilen ruhların yaşadığına inanılırdı. Doğa ile uyum içinde yaşayan eski topluluklar bu ruhları sayarlardı. Bu inanç Şinto dininin temelini oluşturur. Sonraları bu ruhlara atalar ve kahramanlar da eklendi. Bazı evlerde bu ruhlara yiyeceklerin sunulduğu "tanrı rafı" bulunur. Budizm ise Şinto'dan farklı olarak 6. yüzyılda, Çin ve Kore yoluyla Hindistan'dan gelmiştir. İlk kez 16. yüzyılda Portekizli denizciler aracılığıyla gelen Hristiyanlık ise nüfusun küçük bir kısmınca benimsenmiştir.-
"Sado" (Çay Yolu) veya "Çanoyu" (Çayın sıcak suyu) adı verilen çay töreni 15. yüzyıla kadar geriye gider. Törenin esası, ev sahibinin konuklarına çay hazırlaması gibi gündelik bir ihtiyaca dayanır. Çay ikramı zaman içinde törensel bir nitelik kazanmıştır. Ev sahibi ve konuklar bu törenin ayrıntılı kurallarına büyük bir ciddiyetle uyarlar. Bu kurallar töreni olabildiğince sadeleştirir. Çay töreni başlı başına kurallar bütününden ibaret değildir. Bunun için bahçe düzenlemesinden çay odasının döşenmesine kadar birçok ön hazırlığın özenle önceden yapılmış olması gerekir. Çay törenine hazırlanmak, mimariden seramiğe, bahçecilikten tarihe, dinden güzel yazma sanatına kadar birçok alanda asgari bilgileri öğrenmek anlamına gelmektedir. Bu hazırlıklar çay töreninin mükemmelliği için şarttır. Bahçenin güzellikleri arasından çay odasına geçen konuklar, gördükleri güzellikler ve yaşadıkları sükunetle çay törenine hazırlanmaktadırlar. Çay töreninde ağırlıklı olarak Zen Budizmi'nin etkisi görülür. Tören ilk bakışta can sıkıcı bir oyun, gereksiz kurallar bütünü gibi gelebilir. Ancak amaç çay yapıp içmekten çok, doğaya karışmak, onun içinde kaybolmak, bu yolla ruhu aydınlatmaktır. Doğallığın yanı sıra sükunet, sadelik estetik ve zarafetle örülü bir arınma sürecidir çay töreni. Hareketler son derece yavaştır, bu nedenle çay yapımı için gerekli eylemlerde olabildiğince tasarruflu olup, yapılması gereken hareketleri çok incelikle hesaplayıp, bunu zarafetle gerçekleştirmek gerekmektedir. Sonuçta ortaya çıkan uyum, ölçülülük ve güzellik izleyenlerin ruhunda ve zihinlerde kalıcı izler bırakacaktır.
Evlilik kimonosu ve aksesuarları uzun bir dışa kapalılık döneminin ardından 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Batılılaşma çabaları, halkın kıyafetine de yansıdı. Bugünkü Batılı giyim tarzı, bu sürecin sonucudur. Ancak Japonlar Batılılaşma ile birlikte gelenekleri yaşatma, hatta geliştirme çabasını bir an olsun bırakmamışlardır. Bu çerçevede insanlar özel günlerde geleneksel kıyafet olan kimono giymeyi ihmal etmezler. Kimono vücudu saran ve belde geniş bir kuşakla (obi) bağlanan geleneksel ve dünyaca ünlü bir giysidir.Yeni yıl kutlamalarında, evlilik gibi özel günlerde, bayramlarda ya da mezuniyet günlerinde genç, yaşlı, kadın, erkek Japonlar çoğunlukla kimono giyer. Evlilik ve benzeri resmi törenlerde, damatla gelin siyah kimonolar giyerek sorguçlarını takarlar. Erkekler kimonolarının üzerine çok geniş paçalı pantolonlar (hakama) ve bol ceketler (haori) giyerler. İyi bir kimono çok pahalıdır. Japonlar kimonolarına gözleri gibi bakarlar. Kimonolar anneden kıza, babadan oğula aktarılarak giyilir. Kimonoyu ve obi'yi düzgün olarak takmak kolay değildir. Bunun için kadınlar özel ders alırlar. Kimono giyildiğinde normal ayakkabı ve çoraplar giyilmez. Ayakkabı yerine yüksek tahta nalınlar (geta) olabileceği gibi pamuklu ya da deriden yapılmış (zori) sandaletler giyilir. Kimono ile özel pamuklu çoraplar olan (tabi) giyilir. Bu çorapların en ayırd edici özelliği başparmak yerinin de örülmüş olmasıdır. Çorapta baş parmak ile diğer parmaklar arasında, sandalet bağının geçmesi için oyuk bulunur. Kimonoya benzeyen diğer bir giyecek ise Yukata'dır. Yukata, pamuklu, basit, yazları festivallerde ya da evde bornoz gibi giyilen giyeceklerdir.
Uzun bir dışa kapalılık döneminin ardından 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Batılılaşma çabaları, halkın kıyafetine de yansıdı. Bugünkü Batılı giyim tarzı, bu sürecin sonucudur. Ancak Japonlar Batılılaşma ile birlikte gelenekleri yaşatma, hatta geliştirme çabasını bir an olsun bırakmamışlardır. Bu çerçevede insanlar özel günlerde geleneksel kıyafet olan kimono giymeyi ihmal etmezler. Kimono vücudu saran ve belde geniş bir kuşakla (obi) bağlanan geleneksel ve dünyaca ünlü bir giysidir.Yeni yıl kutlamalarında, evlilik gibi özel günlerde, bayramlarda ya da mezuniyet günlerinde genç, yaşlı, kadın, erkek Japonlar çoğunlukla kimono giyer. Evlilik ve benzeri resmi törenlerde, damatla gelin siyah kimonolar giyerek sorguçlarını takarlar. Erkekler kimonolarının üzerine çok geniş paçalı pantolonlar (hakama) ve bol ceketler (haori) giyerler. İyi bir kimono çok pahalıdır. Japonlar kimonolarına gözleri gibi bakarlar. Kimonolar anneden kıza, babadan oğula aktarılarak giyilir. Kimonoyu ve obi'yi düzgün olarak takmak kolay değildir. Bunun için kadınlar özel ders alırlar. Kimono giyildiğinde normal ayakkabı ve çoraplar giyilmez. Ayakkabı yerine yüksek tahta nalınlar (geta) olabileceği gibi pamuklu ya da deriden yapılmış (zori) sandaletler giyilir. Kimono ile özel pamuklu çoraplar olan (tabi) giyilir. Bu çorapların en ayırd edici özelliği başparmak yerinin de örülmüş olmasıdır. Çorapta baş parmak ile diğer parmaklar arasında, sandalet bağının geçmesi için oyuk bulunur. Kimonoya benzeyen diğer bir giyecek ise Yukata'dır. Yukata, pamuklu, basit, yazları festivallerde ya da evde bornoz gibi giyilen giyeceklerdir.
Matsuri olarak adlandırılan ve yıl içerisinde çeşitli zamanlarda kutlanan bayram ve festivallerin çoğu kraliyet döneminden günümüze kadar gelmektedir. Bu kutlamaların çoğu Çin ve Budist kökenlidir fakat Japonlar bu kutlamaları dini tören havasında yapmamaktadırlar. Ocak ayında kutlanan "Yetişkinler Günü" gibi bazı özel günler hafta sonları ile birleştirilmesi amacıyla daima pazartesi günleri kutlanır.
Bunların dışında Mart ile Nisan ayları arasında "Çiçek Seyretme"(Hanami), Mayıs ayında "Altın Hafta"(Golden Week), Temmuz 13 ile 15 arası bazen Ağustos ayında "Bon Festivali" (Obon) ve Eylül ayı ortalarında "Ay seyretme" (Tsukimi)dir.
1 Ocak: Yılbaşı ??(Gan Tan)
Ocağın 2. Pazartesi: Yetişkinler Günü (Seijin no hi)
11 Şubat: Kuruluşu'nun Günü ??(Kenkoku Kinen no Hi) Japonya'nın ilk ve efsanevî İmparatoru Jinmu'nun tahtaya çıktığı gün (eski ??? Kigen-Setsu)
Mart 20 ve ya 21: İlkbahar Gündönümü = Nevruz (Shumbun no Hi)
29 Nisan: Şoowa Devri Anma Günü = Eski İmparator Hirohito'nun Doğum Günü (Şoowa no Hi)
3 Mayıs: Anayasa Bayramı ?(Kenpoo Kinen Bi) Anayasa'nın yürürlüğe konulduğu gün
4 Mayıs: Yeşil Günü ?(Midori no Hi)
5 Mayıs: Çocuk Günü ?(Kodomo no Hi) (Tang no Sekku)
Temmuz'un 3.Pazartesi: Deniz Bayramı ???(Umi no Hi)
Eylül'ün 3.Pazartesi: Yaşlılara Saygı Günü (Kei-Rou no Hi)
Eylül 23 ve ya 24: Sonbahar Gündönümü (Shuubun no Hi)
Ekimin 2. Pazartesi: Spor Günü (Taiiku no Hi)
3 Kasım: Kültür Günü (Bunka no Hi) Anayasa'nın ilan edildiği gün
23 Kasım: Çalışmalara Teşekkür Günü ??(Kinrou Kansha no Hi)
23 Aralık: İmparator Akihito'nun Doğum günü ?(Tennou Tanjoubi)
3 Şubat: Fasulye atma Seremonisi ??(Setsubun)
3 Mart: Kızlar Festivali ??(Hina Matsuri) 'Şeftali Bayramı' (Momo no Sekku)
7 Temmuz: Yıldız Festivali ??(Tanabata)
Eylül ortası: Ay seyretme ??(Tsukimi)
15 Kasım: 3, 5 ve 7 yaş çocuklar için festival günü ???(Shichi Goo San: 7-5-3)
31 Aralık: Yeni yıl arifesi ???(Oo-Misoka)
8 Nisan: Çiçek Bayramı ??? (Hana Matsuri): Buda'nın doğum günü
11 Kasım: Öz Savunma Kuvvetleri Günü ??(Jiei Tai Kinen Bi)
10 Mart: Kara Kuvvetleri Günü ?(Rikugun Kinen Bi)
27 Mayıs: Deniz Kuvvetleri Günü ?(Kaigun Kinen Bi)
10 Mart: Tokyo Büyük Hava Hücum Günü ??? (Tokyo Dai-Kushuu no Hi)
23 Haziran: Okinawa'da Ölenlerin Ruhlarını Teselli Günü(Okinawa 'İrei no Hi')
6 Ağustos: Hiroşima Atom Bombası Günü ??(Hiroshima Genbaku no Hi)
9 Ağustos: Nagasaki Atom Bombası Günü ??(Nagasaki Genbaku no Hi)
15 Ağustos: Mütareke Günü ?(Shuusen Kinen Bi)
Amaterasu ...Amaterasu-oo-mikami Japon Şinto dininin güneş tanrıçasıdır. Japon imparatorluk ailesinin mitsel atasıdır. kelimesi Cennetlerde Parıldayan Tanrıça anlamına gelir. Kojiki'ye göre, onun kural tanımaz erkek kardeşi Susanoo her şeyi yerle bir edip, Amaterasu'nun pirinç tarlalarını, tapınakları tarümar edince, tanrıça (ki dişi olduğu konusunda tartışmalıdır) buna çok içerlenir ve Ama-no-Iwato isimli mağaraya gizlenir. Güneşini kaybeden dünya karanlıktır artık.
Diğer tanrılar onu saklandığı yerden çıkarmak için bir oyun kurarlar. Tanrıça Ama-no-Uzume mağaranın önüne bir ayna koyar ve baştan çıkarıcı bir dans etmeye başlar. Bu bir kutlamadır, ve gelen seslerden meraka kapılan Amaterasu mağaradan dışarı uzandığında kendi yansısından ürker. Bu diğer tanrıların onu çekip çıkarması için iyi bir fırsattır.
Torunu Ninigi-no-Mikoto'yu Japonya'da barışı sağlaması için yeryüzüne gönderir. Onun oğlu ise Japonya'nın efsanevi ilk tennoosu (imparatoru) olur üç kutsal silahı ile Kılıç, Mücevher ve Ayna. Bu Japonya'nın İmparatoru mitsel temellere bağlama eğilimini yansıtır. Bu yapı ikinci dünya savaşından sonra büyük ölçüde çökse de Tenno halen dinsel niteliklerini muhafaza ediyor.
Japon takımadalarına, ilk olarak adaların hala Asya kıtasının bir parçası olduğu dönemde, yaklaşık 100 bin yıl önce yerleşilmişti. Arkeolojik araştırmalar yontma taş devrinde takımadalarda yaşayan insanların temelde avcılık ve toplayıcılıkla geçindiklerini ortaya çıkarmıştır. Cilalı taş devrinde zarif taş aletler yapılmış, ok ve yay kullanılarak ileri avlanma teknikleri geliştirilmiş ve yemek pişirmek ve saklamak için toprak kaplar üretilmiştir. Jomon stili (sicim desenli) kaplar nedeniyle, MÖ. 8 bin ile MÖ. 300 yılları arasındaki dönem Jomon dönemi olarak adlandırılır.
MÖ.300 yıllarında Asya kıtasından tarım, basit pirinç ekimi ve metal işçiliği teknikleri gelmiştir. Japonya'da yaşayanlar tarımsal üretimi artırmak için günlük yaşamlarında tarım aletleri ve demir silahlar, ayrıca dini ayinler için bronz kılıçlar ve aynalar kullanmışlardır. Bu dönemde işbölümü, yöneten ve yönetilenler arasındaki ayrılığı derinleştirmiş ve ülkede pek çok küçük devlet kurulmuştur. MÖ. 300 ile MS 300 yılları arasına rastlayan ve çömlekçi çarkında seramiklerin üretildiği döneme Yayoi dönemi denmiştir.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname