Biz de onlara destek veriyoruz, yapılan çalışmadan bizim de haberimiz var. Bir yıl okul öncesi, diğer 4 yıllarla birlikte toplam 13 yıl'' dedi.
Bakan Dinçer, Milli Eğitim Bakanlığından ayrılırken, basında yer alan zorunlu eğitim süresiyle ilgili haberlere ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan
Ömer Dinçer :
- Türkiye'de eğitim seviyesinin yükseltilmesi için zorunlu eğitim süresinin arttırılmasına ihtiyaç var
- 12 yıllık eğitimin zorunlu hale gelmesi için zamana ihtiyacımız var
- Derslik ihtiyacımızı ortaya çıkarır
- Eğitim süresi 12 yıla çıkacaksa mutlaka kesintisiz olmak durumunda
Bir gazetecinin, ''AK Parti grubunun, zorunlu eğitimin süresinin 12 yıla çıkarılmasına ilişkin Meclis'e teklif sunacağı yönünde basında haberler yer aldı. Bu konuyu değerlendirebilir misiniz'' sorusu üzerine, Bakan Dinçer, şunları kaydetti: ''Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını iki perspektifte değerlendirmemiz mümkün.
Bir tanesi teorik olarak değerlendirebiliriz. Tüm dünyadaki ülkelerin zorunlu eğitim sürelerine baktığımızda, 8 ila 14 yıl arasında değişen uygulamalar var, ama genel ortalamaya baktığımızda 11-12 yıl en çok uygulanan zorunlu sürelerden. Yine başka bir perspektiften bakacak olursak dünyanın özellikle gelişmiş ülkelerinde eğitim ortalama süreleri 10-12 yıllık bir zaman dilimini kapsıyor. Bizim ülkemizde ise toplam nüfusun ortalama eğitim süresi 6-6.5 yıl. Bu açıdan bakıldığında Türkiye'de eğitim seviyesinin yükseltilmesi için zorunlu eğitim süresinin artırılmasına ihtiyaç var. Tereddütsüz ihtiyaç var.
Ancak pratik açısından bakıldığında şu anda ortaöğretimde daha doğrusu üçüncü, dördüncü 4 yılda bizim okullaşma oranımız yüzde 69. Stratejik hedefimiz ise önümüzdeki dört yıllık süre içerisinde yüzde 90'nın üzerine çıkmak. Tabii zorunlu yaptığımız zaman bu hedef yüzde 100 olacak. Öyleyse bizim orta öğretimde de yüzde 100 okullaşma oranına ulaşmak durumunda kalmamız halinde çok yoğun bir şekilde fiziki altyapıya ihtiyacımız var.''
Bakan Dinçer, ''Zorunlu eğitim planlaması yapılırken şayet fiziki altyapınızın tamamlanabileceği bir süre bize tanınırsa o zaman zorunlu eğitimin olması gerektiği kanaatindeyim'' dedi. ''Bu konuyla ilgili bakanlıkta bir çalışma var mı'' sorusunu da yanıtlayan Bakan Dinçer, ''Hayır, Bakanlıkta değil mecliste AK parti gurubunda bir çalışma var. Biz de onlara destek veriyoruz, yapılan çalışmadan bizim de haberimiz var.
Bir yıl okul öncesi, diğer 4 yıllarla birlikte toplam 13 yıl.''
Bir gazetecinin, ''13 yıllık eğitim önümüzdeki süreçte hayata geçecek mi'' sorusu üzerine Bakan Dinçer, şunları kaydetti: ''Normal şartlarda, 12 yıllık eğitimin zorunlu hale gelmesi için zamana ihtiyacımız var. Önümüzdeki yıl için zaten pratik olarak bu söz konusu olmaz, çocuklarımız için oturtulacak yerimiz olmaz.
Mesela bu yıl tüm ortaokullarımıza bakıldığında, okullarımızda ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranlarında oldukça iyileşme var. Mesela bizde genelde orta öğretimde okullaşma oranı yüzde 69 iken, bu yıl ilköğretimden orta öğretime geçişte yüzde 80'in üzerinde bir orana ulaşıyoruz. Bu oldukça iyi bir rakam. Aslında bu bizim için çok uzun bir zaman gerektirmeyecek belki, ama derslik ihtiyacımızı ortaya çıkarır.''
Bakan Dinçer, ''İkinci dört yıllık kademede mesleki eğitimle ilgili durumda öğrencilere esnek bir yapı mı öngörülüyor'' sorusu üzerine de şunları söyledi: ''Eğer eğitimin süresini 12 yıla çıkarırsanız o zaman mutlaka kesintisiz yapmak durumundasınız.
Bunu da yaparken özellikle ilk dört yıldan sonraki süre içerisinde giderek artan oranda çocukların kabiliyetlerine uygun bir tercih imkanı vermek gerekir. Yani başlangıçta mesleki bir yönlendirme gerektirmez. Ama yine de çocukların kabiliyetine uygun dersleri seçebileceği bir müfredatın oluşturulması ihtiyacı var. Nitekim bizim şu anda uyguladığımız müfredat da öyle.
Şu anda biz hukuken kesintisiz bir eğitim yapıyor olmakla birlikte aslında müfredat olarak da bakıldığında birinci dört yıllığı ilköğretimin ilk kademesi olarak değerlendiriyoruz. Bütünüyle sınıf öğretmenlerinin geldiği bir eğitim sistemi. İkinci dört yılda yani ilköğretimin ikinci kademesinde ise giderek öğrencilerin dersleri seçtikleri veya alan öğretmenlerinin derse girdikleri bir yapı ortaya çıkıyor.
Öyleyse bunu daha sistematik bir şekilde ikinci dört yılın başlangıcından itibaren 'mesleki yönlendirme' demiyorum, dikkat edin, ikinci dört yıldan itibaren çocukların giderek kendi kabiliyetlerine uygun olarak seçtikleri derslerin olduğu bir müfredat uygulanabilir. Son dört yılda ise mesleki yönlendirme yapılabilir.''
MEB İlgili Bağlantılar