Hazine ile Maliye'nin Kamu Haznedarlığı Tebliği'nde yaptığı değişiklik, milyonlarca çalışanın prim yatırdığı İşsizlik Sigortası Fonu ile olası afetler için prim yatıran vatandaşı vurdu. İşsizlik Sigortası Fonu'nun 7 milyarlık mevduatı ile DASK'ın 2.5 milyar liralık mevduatı artık sadece üç kamu bankasında tutulabilecek. Bu zorunluluk, İşsizlik Sigortası Fonu'nda yıllık 140 milyon, DASK'ta ise 50 milyon liralık kayıp anlamına geliyor.
Kamu Haznedarlığı Tebliği'nde ardından da İşsizlik Sigortası Fonu ve DASK Yönetmeliklerinde Ocak ayında yapılan değişikliklerle iki kurumun mevduatının sadece kamu bankalarında değerlendirilmesi zorunluluğu getirildi. Oysa değişiklik öncesinde İşsizlik Sigortası Fonu'nun 7 milyar liralık, DASK'ın da 2.5 milyarlık mevduatı Türkiye'nin en büyük 10 bankasından en yüksek faizi veren bankada tutuluyordu. Böylece bankalar, bu iki büyük mevduatı kapmak için yarışıyor, piyasa faizinin de üzerinde, çıkılabilecek en yüksek faize çıkarak bu parayı bünyelerine katmaya çalışıyordu.
YILLIK KAYIP 200 MİLYON
Ancak Eylül ayında yapılan Tebliğ değişikliği ve ardından da ilgili yönetmelik değişikliklerinden sonra her iki kurum, vadelerinin süresini takiben, mevduatlarını üç kamu bankasına taşımak zorunda kaldılar. Bankacılık çevreleri, bu zorunluluk sonrasında kamu bankalarının İşsizlik Sigortası Fonu ve DASK'a en düşük faizi vermek üzere anlaştıklarını belirterek, bunun da yıllık 2 puan civarında faiz kaybı anlamına geldiğini belirttiler.
KAYBEDEN VATANDAŞ, KAZANAN KAMU BANKALARI
2 puanlık kayıp, 7 milyarlık İşsizlik Sigortası Fonu mevduatında yıllık 140 milyon liralık kayba tekabül ederken; 2.5 milyarlık DASK'ta bu rakam 50 milyon lira eksik faiz anlamına geliyor. Böylece üç kamu bankası karlılığını artırırken, milyonlarca çalışandan kesilen primlerle büyüyen İşsizlik Sigortası Fonu ile olası afetler için DASK'a prim yatıran milyonlarca vatandaş kaybeden oluyor.
Yapılan bu değişikliğin, kamu bankalarının daha fazla kredi verebilmesi ve kritik seviyedeki rasyolarını düzeltmeleri için yapıldığını savunan bankacılar, kaybedenin vatandaş olduğuna dikkat çektiler.
10 BÜYÜK ARASINDA KIYASIYA REKABET
Türkiye Bankalar Birliği'nin 30 Eylül 2013 itibariyle Türkiye'nin ilk 10 büyük bankası, aktif büyüklük sıralamasına göre şöyle: İş Bankası, Ziraat Bankası, Garanti Bankası, Ak Bank, Yapı ve Kredi Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Finansbank, Denizbank, Türkiye Ekonomi Bankası.
ORAN SORU ÖNERGESİ VERDİ
Öte yandan İşsizlik Sigortası Fonu (İSF) ve Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun (DASK), Kamu Haznedarlığı Tebliği'ne dahil edilmesinden sonra, her iki kuruma mevduatlarını yalnızca kamu bankalarında tutma zorunluluğu getirilmesi soru önergesi oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Yardımcısı Babacan'ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına yazılı soru önergesi verdi.
Umut Oran, Babacan'a şu soruları yöneltti:
- Hazine Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı'nın Kamu Haznedarları Tebliği'nde değişiklik yaparak, İşsizlik Sigortası Fonu (İSF) ve Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) mevduatlarının üç kamu bankasında tutulması zorunluluğu mu getirildi? Bu değişikliği neden yaptınız?
- Değişiklik talimatı Recep Tayyip Erdoğan'dan mı geldi? Siz de bu değişikliğe olumlu baktınız mı?
- İSF'nin bugün itibariyle mevduat büyüklüğünün 7 milyar TL, DASK'ın ise 2,5 milyar TL olduğu doğru mudur?
- İSF ve DASK'ın toplam 9,5 milyar TL'yi bulan mevduatlarının Türkiye'nin en büyük 10 bankası (İş Bankası, Ziraat Bankası, Garanti Bankası, Ak Bank, Yapı ve Kredi Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Finansbank, Denizbank, Türkiye Ekonomi Bankası) içerisinden en yüksek faizi veren bankada tutulması uygulamasından neden vazgeçildi?
- Bu müdahaleniz serbest piyasa ekonomisi kurallarına aykırı değil midir?
- Mevduatın, en yüksek faizi veren banka yerine üç kamu bankasından birisine yatırılacak olması nedeniyle, İşsizlik Sigortası Fonu'nda yıllık 140 milyon, DASK'ta ise 50 milyon TL'lik kayıp yaşanacağı bilgisi doğru mudur? Yıllık olarak toplamda 190 milyon TL'lik kamu zararına yol açacak bu düzenlemenin sorumlusu kimdir? Doğacak bu kamu zararı kimden, nasıl karşılanacaktır?
- Bankalar, toplamda 9,5 milyar TL'yi bulan bu iki büyük mevduatı kapmak için yarışıp, piyasa faizinin de 2 puan üzerinde, çıkılabilecek en yüksek faize çıkarak bu parayı bünyelerine katmaya çalışmasının sakıncası ne idi, eski sistemden neden vazgeçildi?
- Bu değişiklik, çeşitli suistimallere açık olduğu 17 Aralık süreciyle ortaya çıkan kamu bankalarının kârlılığını artırmak, kamu bankalarının daha fazla kredi verebilmesi ve kritik seviyedeki rasyolarını düzeltmeleri için mi yapıldı?
- İşsizlik Sigortası Fonu'nun, milyonlarca çalışandan kesilen primlerle oluşturulması karşısında, yıllık 140 milyon TL kaybı yol açacak bu değişiklik öncesinde herhangi bir işçi-işveren sendikası, konfederasyonundan görüş aldınız mı, aldıysanız hangi görüşler tarafınıza ulaştırıldı?
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname