SOSYAL Güvenlik Kurumu’na (SGK), şirketinin prim borcunu ödemek isteyen Bülent Arkman, aynen başlıktaki deyimi kullanmış.“Borcumuzu ödemek için neden eziyet çekiyoruz?” diye soran Arkman, SGK’ya borç ödeme konusunda başından geçenleri, aşağıdaki gibi özetlemiş.
VADE FARKI
Bilmeyenler olabilir, önce bu “vade farkı” olayını da açıklayalım.
SGK geciken ödemelere “iki ayrı faiz” uyguluyor. Bunlardan birincisi belli ama ikincisi, her gün değiştiği için önceden bilinemiyor.
Sırayla her ikisini de açıklayalım. SGK ilk üç aylık gecikme için her ay itibariyle yüzde 2 “gecikme cezası” hesaplıyor. Bitmedi, buna ilave olarak her ay ayrıca gecikme zammı ekleniyor. Gecikme zammı oranı her ay yüzde 0,7-0,8 civarında Devlet iç borçlanma senedinin ortalama faizine göre değişiyor. Buna göre ilk üç ayda toplam gecikme ödemesi yaklaşık yüzde 8 oluyor!..
Başka bir anlatımla, üç aylık toplam gecikme cezası, 2012 yılının tamamı için öngörülen enflasyon oranını bile aşıyor!..
Faiz oranı ayrı bir tartışma konusu ama uygulaması biraz daha basitleştirilemez mi?
50 KURUŞU NASIL HESAPLADINIZ?
SGK’ya bir sitem de okurlarımızdan Ahmet Şakir Sayarı’dan...
“Ankara Birinci İdare Mahkemesi’ne açtığım davayı kazandım.
12 yıllık devlet memuriyetime ait ikramiyemin ödenmesini talep ettim. Gelen yazı üzerine, bankaya başvurdum. Banka yetkilisi, tebessüm ederek ‘ikramiyeniz geldi efendim’ diyerek 50 kuruş olduğunu söyledi!..
Gönderilen 50 kuruşu tahsil etmedim. Başka ikramiyelerin ödenmesi için SGK kullanabilir.
Merak ettiğim şu; 12 yıllık hizmete 50 kuruş yani her yıla 4 kuruş ikramiyeyi nasıl hesapladınız?”
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname