Konuyla ilgili bilgi veren SGK yetkilileri, bazı özel hastanelerde teröristlerin sahte isimle hizmet aldıklarını belirterek "Bu tarz suistimalleri önlemek için gerekli adımları atıyoruz. Artık kişinin kimlik numarası ile avuç içi damar izi eşleştirilecek. Her vatandaş, hastanede avuç içini tarattıktan sonra işlemlerini gerçekleştirebilecek." açıklamasını yaptı.
Bu skandalın yanı sıra terör örgütü-doktor-eczane üçgenindeki usulsüzlükleri üzerinde de duruluyor. Bu kapsamda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki 12 şehirde doktor, özel sağlık kuruluşu ve eczane işbirliğiyle aynı hastalara sürekli aynı ilaçların yazıldığı belirlendi. İnceleme sonucunda 2 bin 356 eczane takibe alındı. 4 hastane de kara listeye konuldu. İlaçların devlete fatura edilip terör örgütü PKK kamplarına gönderildiği ifade ediliyor.
Zaman gazetesinden İsa Yazar'ın haberine göre; Sosyal Güvenlik Kurumu, başkalarının TC kimlik numaralarıyla hizmet alınmasını engellemek için avuç içi damar okuma sistemine geçmişti. Yılbaşında Konya'da pilot olarak başlayıp 15 Eylül'den itibaren 20 ilde uygulamaya konan Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi ile hastaneye gelen her kişinin avuç içi bilgileri sisteme kaydediliyor. Bilgiler, TC kimlik numarasıyla eşleştiriliyor. Uymaması durumunda ilgili kişilere hizmet verilmiyor. Doğu bölgelerinde bu konuda örnekler yaşandı. Hastaneye başvuran bazı kişilerin TC kimlik numaraları ile avuç içi bilgilerinin örtüşmediği görüldü. Güvenlik kuruluşlarının da bu yönde çok sayıda tespiti oldu.
SGK'dan alınan bilgilere göre, sağlık karnelerinin kaldırılarak TC kimlik numarasıyla hizmet alınabilmesi, bu alanı suistimale açık hale getirdi. Numara üzerinden hastaneye hiç uğramayan kişi üzerine fatura çıkarılabildiği görüldü. Suistimallerin çok sık yaşanması üzerine SGK Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi'ne geçti. Üniversite hastaneleri ile özel hastanelerde zorunlu olarak kurulacak sistem, 1 Nisan'dan itibaren tüm Türkiye'de yaygınlaşacak.
2 BİN 356 ECZANE TAKİBE ALINDI
PKK'nın sağlık sistemi üzerindeki bir başka oyunu da doktor-eczane-ilaç yolsuzluğuna ilişkin. Doğu ve Güneydoğu'daki 12 şehirde doktor, özel sağlık kuruluşu ve eczane işbirliğiyle aynı hastalara sürekli aynı ilaçların yazıldığı tespit edildi. İlaçların devlete fatura edilip terör örgütü PKK kamplarına gönderildiği üzerinde duruluyor. Sağlık ekipleri ilgili kişileri hastaneye çağırıp 'Bu ilaçları siz mi kullandınız' diye soracak. İnceleme kapsamında 2 bin 356 eczane takibe alındı. Hastane, eczane ve doktor işlemlerinin anlık izlendiği MEDULA sistemi üzerinden riskli işlemler tek tek not edildi. Ayrıca Hakkari, Ağrı, Batman, Bitlis, Mardin, Muş, Siirt, Iğdır, Artvin, Kars, Tunceli, Şırnak illerinde 4'ü hastane olmak üzere riskli işlemlere dönük takibat başlatıldı. Bu illerde abartılı hastane ve eczane faturalarıyla reçeteler sağlık komisyonuna soruldu.
İncelemelerde tespit edilen bazı örnekler ise şöyle: "Şanlıurfa'daki bir tıp merkezinde H.A. isimli sigortalıya, sistit, rinit gibi tanılarla antibiyotik çoğunlukta olmak üzere normal bir vatandaşa yazılması gerekenin üzerinde değişik ilaçlar yazıldı. Mardin'de Ş.A. isimli hastaya amoklavin BID 1000Mg 10 Film tab ve aynı eşdeğer gruptaki antibiyotikler sürekli akut Faranjit gibi tanılarla reçete edildi. H.B. isimli sigortalıya Hatay'da herhangi bir muafiyet raporu olmamasına karşın, astım, kronik ağrı gibi tanılarla değişik ilaçlar ve kırmızı reçete ilaçları verildi."
AVUÇ İÇİ İLE TC KİMLİK NUMARASI KARŞILAŞTIRILIYOR
SGK, başkalarının TC kimlik numaralarıyla hizmet alınmasını engellemek için avuç içi damar okuma sistemine geçti. 20 ilde uygulamaya konulan Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi ile hastaların avuç içi bilgileri sisteme kaydediliyor. Ardından bu bilgiler TC kimlik numarasıyla eşleştiriliyor. Bilgileri örtüşmeyen hastalar, hizmet alamıyor.
Kaynak : Zaman