Cumartesi günü Boğaziçi Üniversitesi'nde SPoD'un (Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği) düzenlediği "Türkiye'de ve Avrupa'da Sosyal Politika ve LGBT Hakları" konulu bir sempozyuma konuşmacı olarak katıldım ve onlardan da birçok şey öğrendim.
LGBT'lerin cinsel kimliklerini açıklayarak iş bulmaları, çalışmaları ve normal bir kişi gibi yaşama şansları hiç yok.
Genelde ilk üçü (gay, lezbiyen ve biseksüeller) cinsel kimliklerini gizleyerek çalışma hayatında yer alabilmekte ve normal bir yaşam görüntüsü verebilmekte; herkes gibi belediye otobüsüne binebilmekte, kiraları ucuz bir semtte oturabilmektedir. Ancak, bunlardan sonuncusu olan "T"lerin, (transseksüellerin) ülkemizde var olan önyargılar ve toplumsal baskılar sebebiyle olağan bir yerde, olağan bir şekilde yaşama ve çalışabilme durumları maalesef yok. Çünkü, cinsel kimliklerini gizleme şansları yok. Bu sebeple de genelde zorunlu seks işçiliğiyle geçinmekteler. Bu sebeple "T"lerin seks işçiliği yasal prosedüre kavuşturulmalıdır. Görmeyerek, yok farz ederek bir yere varamayız.
Mevzuatımız gereğince, aslında kamuda çalışmaları yasak değil ama muğlak yazılmış mevzuat sebebiyle bugüne kadar birçok polis, öğretmen, imam, memur işinden atılmış durumdalar. Genelde kamu görevlileri iffetli olmalı diyebileceğimiz düzenlemelerde, LGBT'leri iffetsiz kabul eden kamu ve mahkemeler bu kişileri işlerinden uzaklaştırmaktadır. Özel hayatın gizliliği ise maalesef kamu görevlileri için geçerli değil.
Cinsiyet değiştirme ameliyatının bir tıbbi zorunluluk olduğu yönünde sağlık kurulu raporu varsa bu bir hastalık olarak kabul edilir ve tedavisi genel sağlık sigortası kapsamında SGK tarafından karşılanmak zorundadır. Her isteyen cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiremez. Cinsiyet değiştirme ameliyatının bir tıbbi zorunluluk olduğu yönünde sağlık kurulu raporu varsa bu bir hastalık olarak kabul edilir ve tedavisi genel sağlık sigortası kapsamında SGK tarafından karşılanmak zorundadır. Bu geçen yıllara kadar da böyleydi ama son aylarda SGK bu operasyonlar SUT kapsamında değil demektedir. 5510 sayılı Kanun'a uygun SUT düzenlemek zorunda SGK, kanuna aykırı SUT düzenleyip sonra da bu SUT'ta yok diyemez.
PROSEDÜR NASIL İŞLİYOR?
Cinsiyet değiştirme ameliyatlarında prosedür şöyle işliyor: Cinsiyet değiştirmek isteyenin 18 yaşından büyük olması ve evli olmaması gerekiyor. Cinsiyet değiştirmek istiyen kişi önce mahkemeye müracaat ediyor. Mahkeme kişiyi tam teşekküllü hastaneye sevk ediyor. Hastane bir yıl boyunca psikolojik ve hormonal tedavi uyguluyor. Tedaviden sonuç alınamazsa mahkeme ameliyata karar veriyor. Operasyon tıbbi gereklilik sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından Genel Sağlık Sigortası kapsamında. Ameliyat sonrasında mahkeme nüfustan değişikliği kaydetmesini istiyor. Cinsiyeti değişen kişi, erkeklikten kadınlığa geçmişse daha erken emekli oluyor, kadınlıktan erkekliğe geçmişse daha geç emekli oluyor.
KANUN NE DİYOR?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 60. ve 61. maddeleri SGK'nın aşağıdaki üç şeyin sağlık masrafları dışında her sağlık giderinin SGK tarafından karşılanacağını öngörüyor.
1) Güzelleşmek ve zayıflamak için yapılan operasyon ve ameliyatlar
2) Sağlık Bakanlığı'nın sağlık hizmeti olarak ruhsatlandırmadığı hizmetler (Örneğin yurtdışından gelip "Bende manyetik güç var, elle tedavi edebiliyorum" diyenden alınan hizmet)
3) Yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye'ye gelmeden önce var olan kronik hastalıkları hariç olmak üzere tüm sağlık hizmetleri.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname