Bugün 1 Mayıs ve resmi adıyla Emek ve Dayanışma Bayramı... İşçilerin sendikaya üye olmasında ve üyelikten istifada aranan noter şartı, 7 Kasım 2013’te sona erdi. Daha önce gerek sendikaya giriş, gerekse sendikadan çıkış noter aracılığıyla yapılıyordu, hem paralıydı hem de zaman alıyordu. Şimdi ise yeni “Toplu İş İlişkileri Yasası” ile birlikte üyelik e-devlet portalından yapılabiliyor.
Daha önce noter kanalıyla yapılan sendika üyeliklerinin, kasım ayından itibaren edevlet üzerinden yapılmaya başlanmasıyla sendikaların üye sayıları artmaya başladı. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre, kasım ayından bu yana e-devlet üzerinden 89 bin işçi üye oldu. Üyeliğin noter aracılığıyla yapılması, sendikaların örgütlenebilmelerinin önünde büyük bir engel olduğu gibi, her bir kişinin üyeliği için yaklaşık 200 TL noter masrafı ödüyorlardı. Bu durum, sendikaların yeni üye kazanmasının önünü keserken işçinin memnun olmadığı sendikayı değiştirmesini de zorlaştırıyordu.
SGK’nın ocak ayı istatistiklerine göre sendikalı işçi sayısı 1 milyon 96 bine çıktı. Sendikalaşma oranı da yüzde 8.8’den 9.4’e yükseldi. Bir yıllık sürede ise sendikalı işçi sayısında 95 bin kişi artış yaşandı. Kasımdan bu yana ise artış 89 bin kişi. Yani önceki yaklaşık 6 aylık dönemde noter şartı olduğu için sadece 6 bin işçi sendika üyesi olmuş. Diğer yandan sendikalaşma oranı Avrupa ortalamasında yüzde 80’lerde seyrederken Türkiye’de hâlâ bunun çok gerisinde.
KIDEM TAZMİNATI SON KALEDİR
Yıllardır işverenler kıdem tazminatının kaldırılmasını talep ederler. En son İşsizlik Sigortası’nın çıkarılmasından sonra talepleri daha da arttı. Ancak kıdem tazminatı ülkemiz için klasik hale gelmiştir. Emekçi kesimin elinde kalan son kaledir. Bu sebeple kaldırılması veya yerine fon uygulaması doğru değildir.
MECLİSTE İŞÇİ TEMSİLCİSİ YOK DENECEK KADAR AZ
İşçi temsilcisinin neredeyse bulunmadığı TBMM gerçeği de orada öylece duruyor. Nüfusun yarısından fazlası emekçi ama Meclis’te emeği temsil eden yok denecek kadar az. Yıl 2014, yine 1 Mayıs kutlanacak, yine Taksim Meydanı tartışmaları yaşanacak ama çalışan örgütsüz, çalıştıran örgütlü. Her işveren, devletin kurduğu ve üye olmayı da zorunlu saydığı sanayi ve ticaret odalarına, üye olmak zorunda. İşçi ise sendikalara üye olmak için birçok engeli aşmak durumunda.