Hisarcıklıoğlu, dünyada iş yapma kolaylığı endeksinde 65. sırada olan Türkiye'nin büyüme şampiyonu olduğunu, o nedenle bu sisteme rağmen özel sektöre, 1 milyon 400 bin firmaya tek tek madalya takmak gerektiğini söyledi.
Sistemin düzeltilmesinin temelinin yeni anayasadan geçtiğini, 74 milyon için yeni anayasanın önemli ortaklık sözleşmesi olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''Kadınları işe, eğitimi herkese, reformları da peş peşe getirirsek bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok'' dedi.
''TOBB Başkanlığından ben kendim gidiyorum''
Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB'un başına Anadolu'dan bir başkan gelip gelmeyeceği konusundaki bir soruyu şöyle yanıtladı:
''Bazıları yazıyor 'gidiyor' diye. Ben kendim gidiyorum. Kanuna o maddeyi koyduran benim. Beni zorlayan olmadı. Yasa olmasa seçilmek isterdim. Onun için yasaya maddeyi ben koydurdum. Bunun şahidi Ali Coşkun'dur. Biz burada meccanen çalışıyoruz. Kayseride biz söz var, 'İşin ününe değil, ununa bak.' Bu iş ünlü iş. Biz işin ununa bakalım, işe dönelim para kazanmaya bakalım. 'Sonra bizi Kayseri'nin nüfusundan silerler.''
Hisarcıklıoğlu, Odalar Birliği'nin Türkiye'nin en demokratik kuruluşu olduğunu ve her şeyin kendi mecrasında doğru yolunu bulacağını ifade ederek, ''Ne uygunsa o yapılacaktır. Türk özel sektörü kendisini temsil etmeye kimi uygun görürse... Ama şu anda Odalar Birliği'ni konuşmak erken. Delege olmayan Odalar Birliği başkanı olamaz. İstediği kadar horoz ötsün. Önce birinci kademeyi halledemedikten sonra hepsi boş. Onun için beklemek ve görmek lazım.''
Yeni TTK
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yeni Türk Ticaret Kanunu'nun devrim niteliğinde bir yasa olduğunu, ancak itiraz ettikleri maddeler bulunduğunu ve bunu da komisyondan itibaren söylediklerini belirtti.
Ekonomik suça ekonomik ceza dediklerini ve çekte hapis cezasını kaldırdıklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, dünyanın hiçbir ülkesinde vadeli çek diye satın alma olmadığını, buna kanun yaptıklarını anlattı.
Hisarcıklıoğlu, ''Vadeli çekten hapsi kaldırdık ama Türk Ticaret Kanunu'nda hapis cezası var. Ekonomik suça ekonomik ceza ise TCK'nda da hapis cezası olmaz'' dedi.
Şeffaflığı sonuna savunduklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, Yeni TTK'na ilişkin şu görüşleri dile getirdi:
''Ama 1 milyon 400 bin şirketin tamamının halka açık şirketmiş gibi algılanmasını yanlış görüyoruz. Halka açık şirketler şeffaf olması lazım. Geri kalan şirketlerin de ortaklarına karşı açık ve şeffaf olması lazım. Şimdi açık mı derseniz değil. İşin bir ucundan bir ucuna savrulduk. Yüzde 51'ini geçiren ortağına hesap vermiyor. Bu yanlış. Hesap veriyor olması lazım. Ayrıca benim şirketimdeki hesap bir başkasını ne ilgilendiriyor. Ortak olan baksın. Halka açıksam baksın. Benim ne kadar param var kimi ne ilgilendiriyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Biz koyuyoruz. Bu ne gariplik. Doğru olan ne ise onun yapılması lazım. 1 Temmuz'da yürürlüğü girsin mi? Girsin. Ama değişmesi gereken hususlar var onlar değişsin. 'Yasanın bir maddesi değişirse bina çöker' deniliyor. 1535 maddeden bir madde değişti diye bina çöküyorsa, o zaman çürük bina yapmışız biz. Benim için yazılan şeyde benim görüşümün alınması lazım. 'Ben bilirim sen bilmen' anlayışı olmaması lazım. O devletçi, otokratik anlayış.''
Türkiye yeni tüketim noktalarına odaklanmalı
Dünya üretiminin yüzde 51'i Türkiye'nin doğusunda, tüketim yüzde 51'inin de Türkiye'nin batısında olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, Çin'de 300 milyon, Hindistan'da da 200 milyon kişinin Avrupa'dan daha fazla kazanıp, daha fazla harcadığını, o nedenle tüketim yerlerine Türkiye'nin iyi odaklanması gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin AB standartlarına ulaşmasını istediklerini, çabalarının bu yönde olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin AB'ye girer mi, girmez mi benim umurumda değil. Ben o standartları yakaladıktan sonra girmişiz girmemişiz, bizi kabul etmiş etmemiş hiç de umurumda değil. Benim için yol haritası. Ama tam üye olmak ister miyim? İsterim'' dedi.
AB'nin en büyük sıkıntısı liderlik ve vizyonerlik sıkıntısı olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, Avrupalı liderlerin krizde hızlı karar alıp yapısal reformları hızlı uygulayamadıklarını söyledi.
Hisarcıklıoğlu, ''Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini 2001'de yaşadı. Kemal Derviş'in ortaya koyduğu ekonomik programı destekledik bize 'vatan haini' dendi. Türkiye hızlı karar alıp hızla o tedbirleri ortaya koymasaydı bugün bu başarı hikayesini yazamazdı'' diye konuştu.
Türkiye ekonomisindeki ısınma
Türkiye ekonomisindeki ısınmanın bugünden yarına alınacak tedbirlerle düzeltilebilmesinin mümkün olmadığına da işaret eden Hisarcıklıoğlu, burada neyin sıkıntılı olduğunu, ekonomiyi yönetenlerin, siyasetin, bürokrasinin ve iş adamlarının bildiğini belirtti.
Hisarcıklıoğlu, ''Yol haritasında anlaştık. Uygulamada hızla hareket edebilirsek, kendi içimizde düzenimizi bozmazsak, kendi gücümüze inanırsak yapamayacağımız bir şey yok. Özellikle yapısal meselelerimizden olan cari açık ve işsizlikte çözüm yollarını ortaya koyduk. İnşallah elbirliğiyle aşarız'' dedi.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname