Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İstanbul Esenyurt'ta bir alışveriş merkezinin inşaatı şantiyesinde çıkan yangında hayatını kaybeden 11 işçinin sigortalı olduğunu belirterek, ''Bunların 7'sinin hak sahiplerine hem ölüm hem iş kazası aylığı, 4'ünün hak sahiplerine ise yalnız iş kazası aylığı bağlanacak'' dedi.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda, Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısının görüşmelerine devam ediliyor.
Komisyonda, tasarının görüşmelerine geçilmeden önce söz alan muhalefet milletvekilleri, Esenyurt'ta bir alışveriş merkezi inşaatı şantiyesindeki çadırlarda çıkan yangında 11 işçinin hayatını kaybetmesini gündeme getirerek, Çelik'ten bilgi istedi.
Çelik, iş sağlığı ve güvenliğinin, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sorunu olduğunu kaydederek, 'Dünyadaki 3 milyar işgücü, her gün 1 milyon iş kazasıyla karşı karşıya. Dünyada er yıl 2,3 milyon insan iş kazası ve meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybetmekte. Bu çok büyük rakam. Kosova, Letonya, Kuveyt kadar nüfusu, devleti alıp götüren bir tabloyla dünya karşı karşıyadır'' diye konuştu.
ILO tahminlerine göre, iş kazası ve meslek hastalıklarının her yıl ülkelerinin gayrı safi milli hasılalarının 1-4'ü arasında kayba neden olduğunu, bunun 600 milyar dolar ile 2,4 trilyon dolar arasındaki bir rakama tekabül ettiğini, bunun 170 ülkenin gayri safi hasılalarından çok daha büyük rakam olduğunu anlattı.
Türkiye'de resmi kayıtlara göre, her gün 172 iş kazası meydana geldiğini, bunların sonucunda ortalama 4 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin işgöremez durumuna düştüğünü belirten Çelik, 1990 yılından beri alınan önlemler sonucunda iş kazası ve meslek hastalıklarında ciddi düşüş yaşandığına dikkati çekti.
Çelik, ''1990 yılında 155 bin iş kazası olurken, 2010 yılında 62-63 bin iş kazası olduğunu görüyoruz. Bu yönüyle sevindirici ama bir kişinin bile hayatını kaybetmesi tüm değerlendirmelerin üstündedir. Daha katetmemiz gereken mesafe var'' diye konuştu.
Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği konusunda müstakil bir yasa çıkarılması için çalışmaların yapıldığını hatırlatan Çelik, düzenlemenin kısa sürede Mecliste ele alınacak noktaya geleceğini söyledi.
Vahim bir tablo...
Dün kaza yerinde gördüklerinin ''vahim bir tablo olduğunu'' belirten Çelik, şöyle konuştu:
''Sıradan bir hassasiyet bile 11 kardeşimizin ölümünü engelleyecekti ama ne yazık ki bu gösterilmemiş. Çadırlar sağlıksız, çünkü içi plastik çuvallarla, dışı plastiklerle kaplı, önlü arkalı çıkış kapıları olmasına rağmen arka kapı kapalı. Giriş kapasında yangın meydan gelince, yanıcı parlayıcı malzemeler hızla tutuşuyor. Görgü tanıkları 5-10 dakika içinde malzemelerin yandığını ifade ediyor. Ön kapıdan çıkamayan işçiler, arkaya yöneliyorlar ama oradan çıkamayınca böyle acı bir kaderle karşı karşıya kaldı. Adli ve idari inceleme devam ediyor. İlk saatten itibaren bakanlık müfettiş ve uzmanları oradaydı.
Bu tablo önlenebilir...İş kazalarının ve meslek hastalıklarının yüzde 90'ı önlenebilir ama eğer kurallara riayet edilirse. Kurallar başta işverenleri ilgilendiriyor. Ayrıca çalışanlar ve Hükümet olarak denetimi üstlenmiş olan kamunun da sorumluluğu var. Bu çerçevede çıkacak olan yasa, önleyici bakış açısıyla ciddi önlemler içeriyor. Olay gerçekleştikten sonra değerlendirmeden ziyade, olaya sebebiyet verecek hususları kaldırmaya yönelik hususları içerdiği için yasanın önemli işlev göreceği inancındayım. Düzenleme, bütün iş kazaları ve meslek hastalıklarının anında ilgili kuruluşlarca SGK'ya bildirim zorunluluğu getiriyor.''
Çelik, yangında hayatını kaybeden 11 işçinin sigortalı olduğunu belirterek, ''Bunların 7'sinin hak sahipleri hem ölüm hem iş kazası aylığı, 4'ünün hak sahiplerine ise yalnız iş kazası aylığı bağlanacak. İlk bilgiler göre, sigortalıklarıyla ilgili sorun yok. Ama incelemeler devam ediyor'' dedi.
Komisyonda, tasarının 6 maddesi daha kabul edildi. Tasarının görüşmeleri verilen aranın ardından devam edecek.