Türksat AŞ Genel Müdürü Dr. Özkan Dalbay: "6A olarak adlandırdığımız yerli uydu tasarımı projemiz var. Tasarımının tamamı yerli, bütün entegrasyonları Türkiye'de yapılacak bir uydu projesi bu.
Mücahid Eker - Türksat AŞ Genel Müdürü Dr. Özkan Dalbay, 6A olarak adlandırdıkları yerli uydu tasarımı projeleri bulunduğunu belirterek "Tasarımının tamamı yerli, bütün entegrasyonları Türkiye'de yapılacak bir uydu projesi bu. Hem ticari olarak bazı altyapıları olacak hem de askeri fonksiyonları bulunacak. 2014 yılının başına kadar bu projeyi sözleşmeye bağlayıp hayata geçirmeyi planlıyoruz" dedi.
Özkan Dalbay, devam eden CeBIT Eurasia'da Türksat standında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Kamu kurumlarının kağıt ortamında yürüttüğü hizmetlerin elektronik ortama alındığı ve tek bir kapıdan sunulduğu bir altyapı olan ve Türksat tarafından geliştirilen e-Devlet Kapısı'na entegre olan kamu kurumu sayısının 60'a ulaştığını, 22 ile başlayan kamu hizmeti sayısının bugün 502'ye yükseldiğini, kayıtlı kullanıcı sayısının ise şu an 13,7 milyon olduğunun bilgisini veren Dalbay, evlendirme memurunun önünde yapılması gereken evlenme akdi gibi istisnalar dışında, 2023 yılında kamu hizmetlerinin tamamının elektronik ortamda e-Devlet Kapısı'ndan yürütülmesini hedeflediklerini bildirdi.
Kurumların hizmetini elektronik ortamda vatandaşa sunan e-Devlet Kapısı'nın yanı sıra kurumun kendi içindeki yazışmaları ve talimatları elektronik ortama taşıyan Belge.net yazılımını geliştirdiklerini de kaydeden Dalbay, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile TAKBİS projesini yürüttüklerini, İçişleri Bakanlığı ile e-içişleri projesini tamamladıklarını, başka kurumlarla da benzer çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile yürütülen e-KKTC Projesi'nin ise hem kamu hizmetlerinin hem de kurumların kendi iç işlemlerini tamamıyla elektronik ortama taşıdığını anlatan Dalbay, "e-KKTC Projesi, dünya çapında bir projedir. Ölçeği Türkiye kadar büyük değil. Dolayısıyla, KKTC'yi toplu olarak anahtar teslimi E-Devlet'e geçirmek Türkiye'den daha kolay olacaktır. Bazı projelerimiz KKTC'de Türkiye'den daha hızlı olarak faaliyete geçecek. Projeye başlayalı yaklaşık bir yıl oldu. 2013'ün ilk aylarında e-nüfus sistemi, elektronik kimlik kartları ve diğer alt projeler tamamlanacak. Türkiye'de bizim geliştirdiğimiz çok ileri düzeydeki Belge.net sistemi, bütün KKTC'de kamu kurumlarında 2013 yılında uygulanmaya başlayacak. Dolayısıyla e-KKTC Projesi, gözle de görülür bir aşamaya gelecek. 2013 yılının ortalarında itibaren de e-KKTC Projesini diğer ülkeler de görerek projeye ilgi duyacaklarını düşünüyoruz" diye konuştu.
Dalbay, Suriye ile ülkenin tapu kadastro projesini konusunda ön anlaşma imzaladıklarını ancak ülkedeki gelişmelerden dolayı bunu hayata geçiremediklerini aktararak, Irak'ta bu konuda çalışmaları olduğunu, Ortadoğu ülkelerinden bu yönde talepler geldiğini, Balkan ülkelerinde bazı girişimleri bulunduğunu ve bunları çeşitli düzeyde 2013 yılının ortalarından itibaren hayata geçireceklerini söyledi.
-"Uzaydaki mevcut uydu kapasitemizi 2,5 kat artıracağız"-
Türkiye'nin mevcut haberleşme uyduları ve gelecekteki projeleri hakkında da bilgilendirmede bulunan Dalbay, şöyle devam etti:
"Türkiye uzayda 3 tane haberleşme uydu yörünge hattına sahip. Bunlardan 42 derecede mülkiyeti bize ait olan 2 uydu işletiyoruz. Diğer yörüngelerde kiralık uydularımız var. 42 derecede işlettiğimiz 2 uyduda yüzde 90'ın üzerinde bir kapasite kullanımına ulaştığımız ve mevcut talepleri karşılayamadığımız için 2 yeni haberleşme uydu projesini başlattık. Şu anda Japonya'da Türksat 4A ve Türksat 4B haberleşme uydularımızın üretimi devam ediyor. 2008'de uzaya gönderdiğimiz Türksat 3A haberleşme uydumuzun üretim süreçlerine mühendis arkadaşlarımız bizzat katılamamışlardı. Türksat 4A ve Türksat 4B uydularımızın üretim süreçlerine ise arkadaşlarımız fiilen katılıyor.
Türksat 4A haberleşme uydusunun üretimi önümüzdeki yılın sonu itibariyle bitecek ve 2013 yılının kasım ayında uzaya fırlatıp işletime alacağız. Bu uydumuz uzaydaki 42 derecedeki yörüngesinde yerini alacaktır. Üretimi devam eden Türksat 4B haberleşme uydumuz da 2014 yılının şubat ayında uzaya gönderilip 50 derecedeki yörüngesinde hizmete başlayacak. Bu iki yeni uydumuzla uzaydaki mevcut uydu kapasitemizi 2,5 kat artıracağız, yurt içinden ve yurt dışından gelen frekans talepleri karşılayacağız. Bunun yanında dünyada yeni pazarlara açılacağız."
Bu yeni pazarların başında da Afrika'nın geldiğini kaydeden Dalbay, "Mevcut uydularımızla Kuzey Afrika'nın denize yakın olan kuşağını kapsıyoruz. Afrika önümüzdeki yıllarda her anlamda dünyanın ilgi odağı oluyor. 2013 yılının kasım ayında fırlatacağımız uydularla Afrika'nın tamamına da haberleşme ve televizyon sinyallerimizi ulaştırmış olacağız" dedi.
Dalbay, Türkiye'nin uzaydaki ihtiyaçlarının iki uydu ile karşılanmaya yetmediğine ve Türkiye'de uydu uzay teknolojilerine sahip olma ve kendi uydularını üretme yönünde bir vizyon olduğuna işaret ederek, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Türksat ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayi'nin (TAI) ortaklaşa yürüttüğü uydu ve uzay merkezinin kurulması projesinde ileri bir aşamaya gelindiğini ve 2013 yılının sonunda bu merkezin TAI'nin Kazan'daki tesislerinde faaliyete geçeceğinin bilgisini verdi.
Yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştıkları Türksat 5A Haberleşme Uydusu Projesi'nin bir kısmının yerli üretim olmasını planladıklarını ve birkaç ay içinde bu uyduyla ilgili sözleşmeleri imzalayacaklarını belirten Dalbay, "Burada TAI tesislerinde Göktürk-II Uydusu'nun üretimiyle oluşan tecrübe kullanılacak. Türksat 5A'nın bir bölümünün yerli olarak Türkiye'de üretilmesi ve bazı testlerinin Türkiye'de yapılması şeklinde bir konfigürasyon düşünüyoruz. Türksat 5A, bir aksilik olmazsa, 2015 yılı sonu itibariyle uzaya gönderilip, Türkiye'nin 3. yörünge hakkı olan ve şu anda boş bulunan 31 derecede yerini alacak ve üç yörünge hakkımızı da 2015 yılı sonu itibariyle işletiyor olacağız" dedi.
-"Önemli olan tasarım kabiliyetini kazanmak"-
Bu projelerin yanında 2006 yılının başından bu yana 6A olarak adlandırdıkları yerli uydu tasarımı projeleri bulunduğunu aktaran Dalbay, "Tasarımının tamamı yerli, bütün entegrasyonları Türkiye'de yapılacak bir uydu projesi bu. Hem ticari olarak üzerinde bazı altyapılar olacak hem de askeri fonksiyonları bulunacak. 2014 yılının başına kadar bu projeyi sözleşmeye bağlayıp hayata geçirmeyi planlıyoruz. 6A'nın bütün entegrasyon süreci, 2013 yılının sonunda faaliyete geçecek olan TAI Tesisleri'ndeki uydu üretim merkezinde yürütülmesini hedefliyoruz. 6A projesinden sonra belki 6B, 6C ve 7A gibi diğer uyduları da Türkiye'de üreterek uzayda bayrağımızı gururla dalgalandıracağız" ifadelerini kullandı.
Türksat 6A'nın yüzde 100'ünün Türkiye'de üretilen parçalardan oluşması yönünde bir beklenti olmadığına işaret eden Dalbay, "Burada önemli olan tasarım kabiliyetini kazanmaktır. Biz, Türkiye olarak tasarım kabiliyetini kazandık. Ekonomik olarak fizibıl olmadığı için uydunun bazı parçalarını başka yerlerden alırsınız. Ama bir tedarik problemi olduğunda onu belli bir sürede kendimiz üretme kabiliyetine sahipsek, o zaman hakikaten bu alanda istediğimiz düzeye gelmişiz demektir. Biz de en geç 10 yılda uydularımızın bütün parçaları Türkiye'de üretilebilecek kabiliyete geleceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Uydu Üretim Merkezi'nin kurulmasını takiben Türkiye'de uydu üretilmeye başlayınca yan sanayinin de gelişmeye başlayacağını dile getiren Dalbay, bu merkezde sadece Türkiye'nin ihtiyaçları için uydu üretmenin yeterli olmayacağını, burada üretilen uyduları mutlaka yurt dışına ihraç etmek gerektiğini, üretim sayısı artmasını gelişen yan sanayi de alt parçaların üretilmesini daha ekonomik hale geleceğini söyledi.
-"Yeni yörünge hakkı almak için başvuru yapacağız"-
Türksat olarak 2009 yılında 10 yıllık bir Uydu Strateji Planı oluşturduklarını anımsatan Dalbay, nihai hedeflerinin dünya karalarının yüzde 73'üne ve dünya nüfusunun yüzde 91'ine Türkiye'den kontrol edilen uydularla erişebilmek olduğunu belirtti.
2019 yılı için koydukları hedeflerin yaklaşık yüzde 70'ine 2013 yılı sonunda ulaşacaklarına dile getiren Dalbay, 3 yörünge hakkının yetmediğini, 6A ve diğer uydular için yeni yörüngelere ihtiyaç olacağını, bu nedenle yeni yörünge hakkı almak için başvuru yapacaklarını ifade etti.
Biri daha doğuda, diğeri de daha batıda olmak üzere yeni yörünge hakkına sahip olmayı istediklerini aktaran Dalbay, "Daha doğuda elde edeceğimiz yörünge haklarıyla Avustralya'nın batı kıyılarına kadar bir kapsama alanına erişeceğiz. Japonya'yı ve Filipinler'i ve Güney Asya'yı da içine alacak şekilde yeni kapsama alanlarımız olacak. Daha batıda elde edeceğimiz yeni yörüngelere göndereceğimiz uydularımızla da Güney Amerika'nın büyük bir bölümüne ve aynı zamanda Kuzey Amerika'nın da doğusuna erişeceğiz" dedi.
Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefine atıf yapan Dalbay, Türksat olarak hedeflerinin ise 2023'ten daha önce dünyanın ilk 10 büyük uydu işletmecisi arasında girmek olduğunu, şu anda dünyada uydu işletmeci kuruluşlar arasında 16. sırada bulunan Türksat'ın büyük ihtimalle 2019 yılında bu hedefe ulaşacağını belirtti.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname