Özürlü memur atamaları devam edecek

Çelik, Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) Yerleştirme kuralarının çekildiği törende yaptığı konuşmada bakanlık olarak engellilerin lehine üzerlerine düşen engellilerin kamuda istihdamı düzenlemesini gerçekleştirdiklerini belirtti. Kamuda 21 bin 900 özürlünün çalıştığını anlatan Çelik, bu sayının son 10 yılda yüzde 400 arttığını kaydetti.
Çelik, hayata geçirdikleri yeni düzenlemelerle, engellileri kamuda yerleştirme çalışmalarının kontenjan dolana kadar devam edeceğini belirtti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de engellilerin sorunlarının çözümü için büyük çaba gösterdiklerini ifade etti.
Hiçbir ayrımcılık yapmadan görevlerini yerine getirdiklerini anlatan Şahin, ''Hazreti Mevlana ve Yunus Emre'nin bakışıyla insanlarımıza ve insanlığa baktık. Hazreti Mevlana'nın söylediği gibi, 'dünya gözüyle bakarsanız yüzü, gönül gözüyle bakarsanız özü görürsünüz' dedik. Yunus Emre'nin söylediği gibi, 'sözü anlamak için, işitmek için can gerek, gönül gerek' dedik. Başbakan Erdoğan'ın liderliğinde gönül gözüyle size baktık. Biliyorduk çok sorunlarınız var. Eğitimden sağlığa, istihdamdan ulaşılabilirliğe hepsine kendi sorunlarımız olarak baktık. Çözmek için takım olarak büyük bir gayret gösterdik. Bugün şu tablo o kadar önemli ki ve o kadar manidar ki'' ifadelerini kullandı.
Şahin, bu tablonun sözün bittiği yer olarak tüm Türkiye tarafından görülmesini istediklerini söyledi.
Salonda bulunan engellilere, ''780 bin kilometrelik Türkiye haritasında en önemli renk, en önemli desen, en önemli motif sizlersiniz'' sözleriyle seslenen Şahin, engellilerin huzurlu olduğu sürece kendilerinin de huzurlu olacağını, onlar mutlu olduğu sürece kendilerinin de mutlu olacağını ifade etti.
Şahin, ''Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla engellilere hizmet etmeyi sürdüreceğiz'' dedi.

ÖSYM Başkanı Ali Demir

ÖSYM Başkanı Ali Demir ise konuşmasında, ÖMSS'nin Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen ve dünyada benzeri olmayan bir merkezi sınav olduğunu ifade etti.
Sınavın memur adaylarının özür durumları, algılama ve öğrenme yetenekleri dikkate alınarak hazırlandığını anlatan Demir, 27 farklı soru kitapçığı ile 163 özür grubuna hitap edecek sınav yapıldığını söyledi.
Demir, özürlülerin sınava girmesini kolaylaştıracak her koşulun da sağlandığını bildirdi. ÖSYM Başkanı Demir, sınav kayıt bilgileri ile bir veri tabanı oluşturduklarını belirterek, ''ÖMSS sadece sınav olmanın ötesinde ilgili kurumların birlikte çalışabileceğini göstermesi açısından örnek olmuştur'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni yasama döneminde kanunda yer alan özürlü ifadesini kaldırarak yerine engelliler ifadesini koyacaklarını ve Özürlüler Kanunu'nu bu şekilde değiştireceklerini bildirdi.
Başbakan Erdoğan, Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) sonucuna göre ataması yapılacak engeliler için Ankara Ticaret Odası Kongre Salonu'nda düzenlenen Memur Yerleştirme Töreni'nde, geçen 10 yılda engellilerin hayat şartlarını iyileştirmek için önemli adımlar attıklarını dile getirdi.
Özürlü ifadesine karşı olduğunu, yasada böyle yazdığı için kullandığını belirten Erdoğan, ''Ama inşallah yeni parlamento döneminde bu özürlü ifadesini kaldırarak, oraya engelliler ifadesini koyup kanunu bu şekilde değiştireceğiz'' diye konuştu.
Erdoğan, Özürlüler Kanunu'nun devrim niteliğinde bir düzenleme olduğuna, kanunla eğitimden bakım hizmetlerine, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar pek çok konuda engellilerin en tabii haklarının teslim edildiğine dikkati çekti.
''Engelli kardeşlerimizle ilgili çalışmaları yardım veya lütuf anlayışıyla değil onların haklarını teslim etme anlayışıyla yürütüyoruz'' diyen Erdoğan, engellilerle ilgili pozitif ayrımcılık içeren kanunların Anayasa Mahkemesi engeline takılmaması için Anayasa'da değişiklik yapıldığını, böylece engellilerin haklarının teslim edilmesiyle ilgili çalışmaları anayasal güvenceye kavuşturduklarını söyledi.
Bakanlıkların yeniden yapılandırılması sürecinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bünyesinde engellilere yönelik çalışmaları koordine edecek bir genel müdürlük kurduklarını anımsatan Erdoğan, böylece engellilere yönelik politikaların daha süratli ve verimli şekilde yürütecek bir mekanizmanın oluşturulduğunu anlattı.
Hükümet olarak son 10 yılda engellilerin sorunlarının çözülmesi, haklarının teslim edilmesi, zihinlerdeki engellerin kaldırılması için çok samimi bir mücadele içinde olduklarını kaydeden Erdoğan, 2002 sonu itibariyle 11 bin olan kamuda ve özel sektörde engelli kotasında bir yıl içinde istihdam edilen işçi sayısının, 2011 sonu itibariyle 38 bin 349'a yükseldiğini, yıllık kotanın yüzde 400 oranında arttığını bildirdi. Bu artışın küresel ekonomik kriz sürecinde gerçekleştirildiğine dikkati çeken Erdoğan, bu oranı daha da artırmak için kredi, hibe ve teşvik gibi düzenlemeler yapıldığını söyledi.

''372 bin engelliye asgari ücret kadar ödeme yapılıyor''

Başbakan Erdoğan, ''Şu anda hiçbir istihdam alanında yerleşemeyen zihinsel engelliler, akıl hastaları ve otizm tanılı kardeşlerimiz için çalışma yapıyoruz. Korumalı iş yeri olarak adlandırdığımız özel teşvikli işletmelerde bu kardeşlerimizin başarılı olabilecekleri sektörlerde çalışabilmelerini ve üretime dahil olabilmelerini de inşallah sağlayacağız'' diye konuştu.
Evde bakım ücreti uygulamasının başarılı şekilde devam ettiğini belirten Erdoğan'ın, ''Bizden önce böyle bir şey var mıydı- Bunların hiçbirinin aklından böyle bir şey geçiyor muydu- Hayır'' sözleri alkışlarla karşılandı.
Aylık bir asgari ücret tutarında ödeme yapılan engelli sayısının bugün itibariyle 372 bin kişiye yükseldiğini, özel bakım merkezlerinde bakım hizmeti sağlanan engelli sayısının bugün itibariyle 8 bine, bu hizmet için ödenen aylık tutarın 11 milyon liraya ulaştığını bildiren Erdoğan, başvuranlar içinde bakım hizmeti almak için sıra bekleyen bulunmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, evde bakım yapanlarla engellilerin anne ve babaları için eğitim hizmeti uygulaması üzerinde de çalıştıklarını kaydetti.
Engellilerin sosyal hayata uyum sağlamaları, her türlü haktan en iyi şekilde yararlanabilmeleri için sokakların, toplu taşıma araçlarının, kamu ve belediye hizmet binalarının yeniden düzenlendiğini vurgulayan Erdoğan, ''Burada bir eksiğimiz var, tüm belediyelerimizle birlikte 3 yıllık bir süre koyduk, üç yıl içerisinde belediyelerimizin de bütün otobüslerinde, minibüslerde vesaire bu düzenlemeyi yapmak suretiyle engelli kardeşlerimizin bu ulaşımdan da istifadesini artıracağız'' dedi.

''Engelli kardeşim kader mahkumu olarak görülemeyecek''

İnsanı esas aldıklarını belirten Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim için esas olan candır. Biz insanların kimliğine bakmayız. Diline, inancına, etnik kökenine, fiziki görünümüne asla ve asla bakmayız. Nefes alıp veren herkes taa ana karnındaki ceninden başlamak üzere her can, her insan bizim için birinci sınıf vatandaştır. Bize Yaradan'ın emanetidir.
Biz Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun manevi mimarlarının Şeyh Edebali'nin 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' tavsiyesini siyasetin ve idarenin merkezi olarak kabul ediyoruz. Aynı şekilde Yunus Emre'nin 'Yaradılanı severiz, Yaradan'dan ötürü' sözünü kendimize rehber ediniyoruz. Bu ülkede hiç kimsenin, hiçbir bireyin, hiçbir ferdin kendisini yalnız, ötelenmiş, itilmiş, dışlanmış hissetmesine, ayrımcılığa maruz kalmasına biz bilerek rıza göstermeyiz, gösteremeyiz. Şu anda biz on yılların, yüz yılların tortulaşmış sorunlarını çözmenin mücadelesi içindeyiz.''
Bunun zaman aldığını, kararlılık ve sabır gerektirdiğini söyleyen Erdoğan, tüm bu sorunları en ideal şekilde çözeceklerini, 75 milyon için daha mutlu, huzurlu ve yaşanabilir bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceklerini ifade etti. Başbakan Erdoğan, ''Benim engelli kardeşim bir kader mahkumu olarak görülemez, görülemeyecek'' dedi.
Türk Dili ve Edebiyatı Dersi'ne giren görme engelli bir öğretmenin törende yaptığı konuşmayı anımsatan Erdoğan, bu öğretmenin hayata katıldığını ve yeni nesilleri geleceğe hazırladığını belirtti. Erdoğan, ''Demek ki oluyor, bundan sonra da inşallah olacak. Bütün mesele azmin, inancın, kararlılığın önünde hiçbir şey dayanmaz. Ben bugün kura çekimiyle görev yerleri belli olacak tüm kardeşlerime bir kez daha başarılar diliyorum. Yeni işleri, yeni hayatları hepsi için hayırlı olsun'' diye konuştu.

Üniversiteye ayakta gitmek istiyor-

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından salona girişinde kendisine şiir okuyan engelli Büşra Aydar'ı sahneye davet etti. Görevlilerin yardımıyla sahneye çıkan Aydar, kendisi için bir rüyanın gerçeğe dönüştüğünü söyledi.
''Benim için Başbakanımıza şiir okumak bir hayaldi'' diyen Aydar, okuma yazmayı okula gitmeden annesinden öğrendiğini belirtti. 19 yaşındaki Aydar, ilkokul, ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdiğini ifade ederek, ''Hor görme'' isimli şiirini okudu. ''Şiir hayranı bir başbakan olarak şiirimi nasıl buldunuz'' diye soran Aydar'a Başbakan Erdoğan, ''Şiir okumada beni solladı, beni geçti. Onun için ben de şiir okuyuşuna hayran oldum. Ondan dolayı kendisini özellikle tebrik ediyorum'' diye yanıt verdi.
Salona girişinde Büşra'nın babasının kızının ameliyatıyla ilgili kendisine bilgi aktardığını belirten Erdoğan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a hitaben ''Ameliyatıyla ilgili de Sağlık Bakanım sen özellikle ilgileneceksin. Onu sana emanet ediyorum'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın sözleri üzerine Aydar, ''İstediğim iki şey var. Ayakta durup, okumak. Ben hiç sıra nedir bilmedim. Okulu dışarıdan bitirdim. Üniversiteyi ayakta okumak istiyorum'' diye konuştu.
Bunun üzerine Erdoğan, ''İşte hayat dolu. Azmi var, kararlılığı var. Üniversiteye geldi dayandı. Biz de elimizden gelen desteği vereceğiz'' ifadelerini kullandı.
Aydar'ın ''Sayın Başbakanım bu kadar şeye rağmen nasıl dimdik ayakta duruyorsunuz'' sorusuna karşılık da Erdoğan, ''Sizin dualarınızla'' yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan daha sonra sınavda en yüksek puanı alan ortaöğretim, ön lisans ve lisans mezunu üçer engelli memur adayına ödül verdi ve görevlendirildikleri kurumları açıkladı. Erdoğan, bilgisayardan ilk kura çekimini de gerçekleştirdi.