İlk kıyak 'kamu spotu' Seksenler dizisinden gelmiş

İş esasen normal koşullarda olsa, "Ne güzel, sosyal güvenlik bilincimizin artırılması ve sigortasız çalışmayı-çalıştırmayı azaltmak için halkı bilinçlendiriyorlar" diyeceğim ama tam bir trajikomik durum var.

Dizide "Sigortasız çalışmayın-çalıştırmayın" mesajı verilip "Ama dizilerimizde bizim sigortasız çalıştırdığımız teknik ekibi ve sanatçıları görmeyin" pazarlığı var.

13 MART 2012 GÜNKÜ BÖLÜMDE BAŞLADILAR

Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri, dizilerdeki sigortasız çalışanları tespit için RTÜK'ten tüm dizileri 2012 Ocak ayında istedi ve şubat ayında da dizileri izlemeye başlayıp yapımcılarından sosyal
güvenlikle ilgili belge-bilgi talep ettiler. Ardından da dizi yapımcıları soluğu bakan ve SGK Başkanı'nda aldılar. Bu görüşmelerden hemen sonra da TRT-1 'de yayınlanan "Seksenler" dizisinde sosyal güvenlik mesajları verilmeye başlandı. Mesela, dizinin merkezindeki ailenin annesi Rukiye Hanım (Özlem Türkad), oğlunu bir an önce başgöz etme derdinde ve iyi bir iş bulması için sürekli oğluna baskı yapıyor. Fakat Rukiye Hanım için iyi bir iş, aynı zamanda SSK'lı (sosyal güvenceli) bir iş anlamına geliyor.

Ve bunu o kadar güzel ve ısrarlı vurguluyor ki, izleyici "İyi bir iş, eşittir sosyal güvenceli iş" mesajını çok net algılıyor ama acaba kendisi sigortalı mı? Ne trajikomik değil mi? Dizide "Sigortasız çalışmayın ve çalıştırmayın" diyenlerin sigortasının olup olmadığı belli değil.

Bir başka bölümde de, Sosyal Güvenlik Kurumu'yla yapılan "Dizilerde sigortasız işçi çalıştırılsın ama siz de dizilerinizde halka 'Sosyal güvenliksiz çalışmayın' mesajı verin" trajikomik anlaşmasından sonra SGK iki gerçek müfettişi, rol icabı dizinin ağırlıklı olarak çekildiği pastaneye sigortasız çalışan var mı diye tespit için gönderiyor. Esasen dizide rol almak için giden SGK müfettişleri, rolü bırakıp dizinin çekildiği yerdeki teknik ekibin ve rol alanların sigortası var mı diye incelese ne güzel sonuçlar alınırdı. En azından Birol Güven'in dizilerinde sigortasız çalışan bırakılmazdı. Sonra da diğer dizi-filmlerde çalışan teknik ekip ile sanatçılar da sigortalı olmaya başlarlardı.

DİZİ YAPIMCILARINA TÜYOLAR DEVAM EDİYOR

Sosyal Güvenlik Kurumu, ne olursa olsun yeter ki dizi yapımcılarının cebinden sigorta prim parası çıkmasın diye yayınladığı genel yazıda, hem "Sanatçılarınızı ayda 10 gün çalıştırın" tüyosu veriyor hem de başka tüyolar... Üstelik verilen tüyoların hepsi yasadışı... Bakın işte SGK'nın yasaları hiçe sayan son genel yazısından iki paragraf. İşi ve teknik terimleri anlayanlar bunları okuyunca sosyal güvenlik adına ağlayacaklar... Tıpkı benim gibi...

"1- Yapım şirketlerinde ya da yapım şirketlerine oyuncu temin eden ajanslarda çalışmaları nedeniyle işverenin emrinde, işveren tarafından belirlenen sürede ve ücret karşılığında iş yapanlar hakkında 4'üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılık hükümleri uygulanacaktır. Yapım şirketlerine oyuncu temin eden ajanslarda kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olanlar için yapım şirketlerince ajanslardan fatura mukabili hizmet satın alınması durumunda ayrıca sigortalı olarak bildirilmeleri istenmeyecektir.

2- Yapımcı şirket adına kendi hususiyetini vermek suretiyle bir eser (ürün) üreten, bir eserin meydana gelmesinde asli unsuru oluşturan (senarist, özgün müzik yapımcısı, diyalog yazarı, başrol oyuncuları gibi), bu şekilde üretmiş olduğu eser nedeniyle eser sözleşmesinin tarafı olabilen, bireysel olarak yaptıkları bu işlerden dolayı serbest meslek faaliyeti yürütmesi nedeniyle doğan serbest meslek kazancı olan ve bu kapsamda serbest meslek makbuzu veya fatura düzenleyerek çalışanların yapım şirketi ile arasındaki ilişki istisna (eser) sözleşmesi kapsamında sayılarak 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık olarak değerlendirilecektir."