Yazılan yazılardaki bilgi hatalarının yanı sıra, topyekûn özel sağlık sektörünü 'dolandırıcı, hırsız, fırsatçı' gibi sunan ve SGK'yı da bu ithamlara ortak eden yaklaşımı anlamak mümkün değil.
Evet, her sektörde olduğu gibi özel sağlık sektöründe de çürük elmalar bulunabilir. Nitekim SGK, aldığı farklı tedbirlerle ve yaptığı denetimlerle çürük elmaları tespit etmekte ve gereğini yapmaktadır. Hatta zaman zaman biz de bu köşeden okurlarımızı bazı konularda dikkatli davranmaya çağırıyoruz. Fakat bunu, suistimal örneklerini genelleştirmeden ve sektörü tamamen zan altında bırakmadan yapıyoruz.
Öte yandan SGK'nın sağlık hizmetlerinde şeffaflığı artırma ve vatandaşın hesap sormasını kolaylaştırma yönünde attığı adımları görmemek başka bir haksızlıktır. Hastanelere ayrıntılı fatura zorunluluğunun getirilmesi, avuç içi tanıma sistemine geçilmesi, haksız tahsilâtın vatandaşa geri ödetilmesi bunlardan sadece birkaçı. Yani biraz insaflı olmakta fayda var.
2000 ve sonrasına zam yok
Soru: Sadettin Bey, acaba 2000 yılında emekli olan SSK'lılara da intibak zammı alabilecek mi? Babam 2000 yılı içerisinde emekli oldu. İntibaktan yararlanabilir mi?
M. Durmaz
Cevap: Değerli okurum, geçtiğimiz hafta Meclis'te yasalaşan intibak zammından 31.12.1999 ve öncesi bir tarihte emeklilik talebinde bulunmuş olan SSK'lılar yararlanabilecek. Babanız eğer bu tarihten sonra emeklilik talebinde bulunmuşsa intibak zammını alamayacak.
Krediyle emeklilik bitti
Soru: Sadettin Bey, geçtiğimiz yıllarda yapılan bir uygulama ile iş gününü tamamlanmış ama prim borcu olanların, SGK'ya olan borçlarını banka kredisiyle kapatmaları söz konusuydu. Bu uygulama hâlâ geçerli mi, geçerli ise hangi banka aracılığıyla yapabiliriz?
S. Yüce
Cevap: Değerli okurum, bahsettiğiniz protokol geçen yıl SGK ile Ziraat Bankası arasında düzenlenmişti. Söz konusu protokolle 6111 Sayılı Torba Kanun kapsamında yapılandırılan borçların banka kredisiyle ödenmesi öngörülmüştü. Bu kapsamda pek çok kişi protokolden yararlandı ancak yapılandırma için tanınan sürenin bitimiyle birlikte protokol de sona erdi. Dolayısıyla protokol çerçevesinde kredi kullanarak borcunuzu ödemeniz mümkün değil.
İşsizlik ödeneği alamazsınız
Soru: Sadettin Bey, ben 29.02.2012 tarihinde işten çıkarıldım. İşsizlik ödeneğine başvuruda bulunacağım ama buna hak kazanıp kazanmadığımı hesaplayamadım. Son üç yıllık prim günlerim şöyle; 2012 yılı 60 gün, 2011 yılı 236 gün, 2010 yılı boş ve 2009 yılı Mart-Aralık arası 260 gün. Bu bilgilere göre son üç yıl hesabı acaba nasıl yapılmaktadır? Yani ben işsizlik ödeneği alabilecek miyim?
Ebubekir
Cevap: Ebubekir Bey, işsizlik ödeneğinden yararlanabilmeniz için üç temel şart var. Bunlar;
- Kendi iradeniz dışında işsiz kalmış olmanız gerekiyor.
- İşten ayrıldığınız tarihten geriye doğru son dört ayda (2011/Kasım, Aralık, 2012/Ocak, Şubat) kesintisiz sigortalı çalışmış veya 30 günden eksik günleri kendiniz ödemiş olmanız gerekiyor.
- İşten ayrıldığınız tarihten geriye doğru son üç yılda (01.03.2009 - 29.02.2012) en az 600 gün çalışmış olmanız gerekiyor.
İlk iki şartı yerine getirdiğinizi kabul etsek dahi, son üç yılda 600 gün şartını yerine getirmemişsiniz. Dolayısıyla şu an işsizlik ödeneği almanız mümkün değil.