Cerrahpaşa Randevu sisteminde TC Kimlik No ve Şifre belirterek Cerrahpaşa online randevu ekranından yeni randevu alabilir, önceki randevuları görebilir ve randevu iptali yapabilirsiniz. Cerrahpaşa Randevu için. Cerrahpaşa de merkezi randevu sistemine geçti, hastane randevularınızı aşağıdaki Cerrahpaşa Randevu ekranından alabilirsiniz.
Tıphane ve Cerrahhane 1836 yılında Topkapı Sarayı yakınındaki Kırmızı Kışla olarak da adlandırılan Otlukçu Kışlasına taşındılar. Fakat bu bina tıp eğitimi için küçük ve yetersiz olduğundan Galatasarayın’daki Enderun Ağalarına ait binaya taşınılmasına karar verildi. Bina onarıldıktan sonra 1838 tarihinde Tıphane ve Cerrahhane, Galatasarayı tıbbiyesi olarak isimlendirdiğimiz binaya taşındı ve bir süre sonra eğitimleri birleştirildi. 1839’da II. Mahmut’un da bulunduğu bir törenle açılan ve adı “Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne” olarak değişen okulda Avusturya’dan gelen Dr. Charles Ambroise Bernard’ın (1808-1844) eğitimde önemli rolü oldu. Kadavra üzerinde anatomi öğretimi başladı. Bitki koleksiyonu, tabiat müzesi, jeolojik oluşumlar koleksiyonu, tıp kütüphanesi, hidrolik basınç aletleri, deneyler için tüm araçlara sahip fizik laboratuvarı, botanik gravür ve resimleri ve kimya laboratuvarına sahip Galatasarayı Tıbbiyesi 1849’da yandı. Mektep önce Hasköy’de bulunan Humbarahane Kışlasına, daha sonra 1865’te kolera salgını sebebi ile hastane haline getirilen Humbarahane Kışlasından yine Hasköy’de bulunan Gergeroğlu Konağına nakledildi. Salgın sebebi ile öğretime bir süre ara verildi.
Tıp mektebi 1866’da Sirkeci’de bulunan Demirkapı Kışlasına taşındı 1874 yılına kadar burada eğitimine devam etti. 1874 yılında 1849’da yanan Galatasarayı binasının yerine yapılan yeni binaya taşındı. İdadi kısmı (lise) Galasarayında kalan Tıp Mektebi 1876 yılında tekrar Demirkapı’ya taşındı ve “Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane” adı verildi. İdadi kısmı da Kuleli’ye taşınınca binaya Galatasay Sultanisi (bugünkü Galatasaray Lisesi) yerleşti. Tıp Mektebi 1903 yılına kadar Demirkapı Kışlasında öğretim yaptı.
Tıp Mektebi 1892 yılında yapımına başlanan Haydarpaşa’daki binaya (Şu anda Marmara Üniversitesi’nin kullandığı bina) 1903 yılında taşındı. Tıphane ve Cerrahhanenin dört yıl olarak başlayan tıp eğitimi giderek gelişti, zaman içinde birçok mezunu çeşitli Avrupa şehirlerine ihtisas için gönderildi.
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, kurulduğundan beri askeri bir okuldu, 1867 yılında bu Askeri Tıbbiye binası içinde Sivil (Mülki) Tıbbiye kuruldu ve önce Ahırkapı’da daha sonra Kadırga’da çeşitli binalarda öğretime başlandı. Mülki Tıbbiye de daha sonra Haydarpaşa’ya taşındı. 1909 yılında Askeri ve Sivil Tıbbiyeler Haydarpaşa’da birleştirilerek İstanbul Darülfününü Tıp Fakültesi adı verildi. O yıllarda görev yapan öğretim kadrosunda Dr. Esat Şerafettin (Köprülü) (Tıp Botaniği), Dr. Mazhar Paşa (Anatomi), Dr. Tevfik Recep (Örensoy) (Histoloji Embriyoloji), Dr. Kemal Cenap (Berksoy) (Fizyoloji), Dr. Abdi Kurtaran (Cerrahi), Akil Muhtar (Özden) (Tedavi Fenni), Dr. Bahaettin Şakir (Tıp Kanunu), Dr. Hamdi Suat (Aknar) (Patolojik Anatomi) gibi önemli hocalar bulunuyordu.
Tıbbiyemizin tarihi sadece eğitim tarihi değildir. Savaşlar da Tıbbiyenin tarihi için önem taşır. 20. yüzyılın başında Trablusgarb ve Balkan Savaşları sırasında Tıp Fakültesi hoca ve hekimlerinin gayretle çalışmışlardır. Birinci Dünya Savaşı sırasında ise Haydarpaşa Fakülte binası Yedek Askeri Hastane haline getirildi. Öğretim üyeleri, yardımcıları, yeni mezunlar hatta tıp talebeleri cephelere gittiler. Bu zor günlerde öğretimin aksamaması için gayret gösterildi ve fakülte kapatılmadı. Savaş sonunda İstanbul’a giren İşgal Orduları Tıp Fakültesini kapatmak istediler. 1919 Şubat ayında Fakülte Merkez binasına giren İngilizler burasını yarı yarıya işgal etmişlerdi. Binanın tamamını işgalden korumak için dönemin Fakülte Reisi Akil Muhtar Özden denge siyasetine baş vurarak 1920 yılında dört Fransız doktorunu öğretim kadrosuna atadı. 14 Mart’ın Tıp Bayramı olarak kutlanmasına da İstanbul’un işgali sırasında başlandı. Tıbbiyeliler bir 14 Mart’ta İşgalci güçlerin haksız tutum ve baskılarına karşı gösteriler yaptılar. Aynı yıllarda Fakülte hocalarından Süleyman Numan Paşa (İç hastalıkları) ve Esat Işık Paşa (Göz hastalıkları) İngilizler tarafından Malta’ya sürgün edildiler. Tıbbiye savaş sırasında büyük yaralar aldı. Fakat on yıl süren savaş sırasında bu fedakar hekimler cephedeki görevleri ile birlikte zor koşullar altında bulaşıcı hastalıklarla da başarı ile savaştılar. Zaferden sonra Türk tıbbi gelişimine hızla devam etti.
1924 ders yılından itibaren FKB (o dönemdeki ismiyle PCN) sınıfı açıldı. Dr. İhsan Hilmi Alantar (Çocuk), Dr. Behçet Sabit (Erduran) (Üroloji), Muzaffer Esat (Güçhan) (İç hastalıkları), Kazım İsmail (Gürkan) (Cerrahi), Şinasi Hakkı (Erel) (Cerrahi) gibi genç isimler Tıbbiye’nin eğitim kadrosuna girerek, savaş yıllarının boşluğunu kısa sürede giderdiler.Haydarpaşa’da öğretim devam ederken, hocalar tekrar İstanbul yakasına dönmek istediler. Bunun için ilk girişim 1925 yılında yapıldı. Fakat 1933 Üniversite Reformuna kadar eğitim Haydarpaşa’da devam etti.
1933 yılında İstanbul Darülfününu lağvedili ve yerine İstanbul Üniversitesi kuruldu. Bu kuruluşu gerçekleştiren karar gereğince İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Haydarpaşa’dan ayrıldı ve İstanbul yakasına taşındı. Fakülte idare merkezi ve temel bilimler Beyazıt’ta bulunan eski Harbiye Nezareti Binasına (üzerinde Arap harfleri ile Daire-i Umur-ı Askeriye yazan ihtişamlı kapıdan girilerek ulaşılan ve günümüzde İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü olarak kullanılan büyük tarihi bina), klinikler Şişli Çocuk, Haseki, Cerrahpaşa, Gureba ve Bakırköy’de bulunan hastanelere taşındılar. Nazi idaresi sebebi ile Almanya’dan ayrılmak zorunda kalan Musevi bilim adamlarından bazıları 1933 Üniversite Reformundan sonra Türkiye’ye geldiler. Çeşitli fakültelerde görev alan bu bilim adamlarından bazıları Tıp Fakültesinde Türk öğretim üyeleri ile birlikte öğretim kadrosunda görev aldılar. Bunlardan Hans Winterstein (Fizyoloji), Werner Lipschitz (Biyokimya), Hugo Braun (Mikrobiyoloji), Rudolphe Nissen (Cerrahi), Wilhelm Liepmann (Kadın Doğum), Leopard İgerscheimer (Göz)’i sayabiliriz.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Cerrahpaşa Kampüsü
Tarihi bir yerleşim alanı içinde bulunan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinin Cerrahpaşa kısmında bulunan ilk binası Belediye tarafından satın alınıp 80 yatakla 10 Temmuz 1911 tarihinde hizmete açılan Taküyiddin Paşa konağıdır. Ahşap olan bu bina ihtiyaca cevap vermediğinden yıktırılarak yerine şimdi Tıp Kültür Biriminin bulunduğu yerde idare binası ve 150 yataklı yeni bir klinik yaptırıldı ve 1912 yılında hizmete açıldı. Bu bina bir koridorla şu anda Sağlık Meslek Yüksek Okulunun bulunduğu binaya bağlıydı. Sağlık Meslek Yüksek Okulunun bulunduğu bu yapı önce Cerrahi sonra Şişli Çocuk Hastanesinden nakledilen Üroloji Kliniğine aitti.kullandığı. Hastaneye girişi şu anda Tıp Kültür Biriminin bulunduğu binanın bodrum katındaki kemerli kapıydı.
Belediye yaptığı istimlâklerle hastaneyi genişletmeye devam etti. Şu anda Psikiyatri Anabilim Dalının bulunduğu bina 1930 yılında İç Hastalıkları Kliniği olarak hizmete girdi. Bir koridorla İç Hastalıklarına geçiş sağlanan Neşet Ömer Amfisi 1930 yılında Üniversite tarafından inşa edildi. Amfinin altında Patolojik Anatomi Enstitüsü kuruldu.
Tıp tarihimizde özel bir yeri olan Farmakoloji ve Tedavi Kliniği (Şu anda İstanbul Üniversitesine bağlı olan Kardiyoloji Enstitüsü) 1938 yılında Prof. Dr. Akil Muhtar Özden’in çabaları ile inşa edildi. Hastane girişinin sağında günümüzün Göğüs Hastalıkları binası modern bir Göz Kliniği olarak Tıp Fakültesi tarafından 60 yataklı olarak 1940 yılında hizmete girdi. Şu anda Nöroşiruji ve Ortopedi Anabilim Dallarının bulunduğu bina I. Cerrahi Kliniği olarak 1943’te hizmete açıldı. Cerrahi pavyonuna yeni eklenen ameliyathane bloğu ile 3. Cerrahi servisi meydana getirildi. Şu anda Nöroloji ile Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dallarının bulundu bina Belediye tarafından Verem Pavyonu olarak inşa edildi ve1947 yılında kullanıma girdi. Verem Pavyonunun 100 yatağı 1953 yılında Tıp Fakültesi’nin Fitizyoloji Kliniğine verildi.
Günümüzde Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalına bağlı Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalının kullandığı bina 1946 yılında tamamlandı ve aynı yıl Bakırköy Akıl Hastanesi içinde bulunan Nörolojiye tahsis edildi.
1953 yılında temeli atılan Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ile Çocuk Kliniğinin bulunduğu binalar kompleksi 1967 yılında tamamlandı ve Hasekide çalışmalarını sürdüren bu kürsüler yeni binalarına taşındılar.
İstanbul Üniversitesine bağlı tek Tıp Fakültesi’nin Cerrahpaşa kampüsü grubu Belediye ile çalışmalarını sürdürürken, Çapa kampüsü grubu da Vakıf hastaneleri ile işbirliği içindeydi. Binaları satın alan İstanbul Üniversitesi 1967’de Vakıf Gureba, 1969’da Belediye ile ilgili bağlantılarını kestiler ve her iki kampüste de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine bağlı olarak tamamen tıp eğitimi yapılmaya başlandı.
İstanbul ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerinin Kurulmaları
Haydarpaşa’dan ayrılan Tıp Fakültesi İstanbul yakasında çok geniş bir coğrafyada çalışıyordu. Temel Bilimler Beyazıt’da, Klinikler Bakırköy, Şişli Çocuk Hastanesi, Haseki, Çapa ve Cerrahpaşa’daydı. Gerek idari yönden gerekse öğrencilerin bu geniş alanda öğrenim görmeleri zordu. Öğrenci sayısı artmıştı. 1967 yılında Tıp fakültesinin ikiye ayrılması ve Tıp Fakültesi’nin 7 Ocak 1967 günkü toplantısında kliniklerin çoğunun Cerrahpaşa kampüsü içinde olması göz önüne alınarak “Cerrahpaşa Tıp Fakültesi” adıyla ayrılmasına karar verildi. Üniversite Senatosunun 27 Temmuz 1967 tarih ve 78 sayılı kararı ile iki tıp fakültesi kurulmuş oldu. Tıp Fakültelerinden biri İstanbul diğeri Cerrahpaşa adlarını aldılar. Her iki fakülte dünyaca ünlü öğretim üyelerine sahipti.
Cerrahpaşa, İstanbul Üniversitesinin tek tıp fakültesi döneminden itibaren ; Ord. Prof. Dr. Fahri Arel (Cerrahi), Ord. Prof. Dr. Kâzım İsmail Gürkan (Cerrahi), Ord. Prof. Dr. Burhanettin Toker (Almanya’da cerrahi ve radyoloji ihtisası yapan Dr. Burhanettin Toker Cerrahpaşa’nın bir Cerrahi hastanesi olması için büyük çaba göstermiştir), Nissen (Cerrahi), Ord. Prof. Dr. Neş’et Ömer İrdelp (İç hastalıkları, Prof. Dr. Muzaffer Esat Güçhan (İç hastalıkları), Igerscheimer (Göz), (Ord. Prof. Dr. Cevat Kerim İncedayı (Cildiye), Ord. Prof. Dr. Tevfik Remzi Kazancıgil (Kadın Doğum), Prof. Dr. Necdet Sezer (Göz), Prof. Dr. Sedat Tavat (Tedavi Kliniği), Prof. Dr. Necmettin Polvan (Nöroloji), Prof. Dr. Gıyas Korkut (Üroloji), Prof. Dr. Feyyaz Berkay (Nöroşirurji) gibi iz bırakmış hocalara sahip olmanın onurunu yaşar.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin ilk yönetim kadrosu şu öğretim üyelerinden oluşuyordu: Prof. Dr. Celal Öker (Dekan), Prof. Dr. Meliha TERZİOĞLU, Prof. Dr. Kemal ÖNEN, Prof. Dr. Suat VURAL,Doç. Dr. Erdoğan ÖZDAMAR, Doç. Dr. Mecdi RAMAZANOĞLU. Yönetim kadrosu, uyguladıkları başarılı çalışma süreçlerini ve görevlerini ilerleyen zaman diliminde başka öğretim üyelerine devrettiler. Prof. Dr. Celal ÖKER’den sonra sırasıyla; Prof. Dr. Osman BARLAS, Prof. Dr. Hikmet ALTUĞ, Prof. Dr. Cem'i DEMİROĞLU, Prof. Dr. Bülent BERKARDA, Prof. Dr. Nurettin SÖZEN, Prof. Dr. Şefik KAYAHAN, Prof. Dr. Faruk YENEL, Prof. Dr. Hürol İNSEL, Prof. Dr. Nafi ORUÇ, Prof. Dr. Ahmet Nejat ÖZBAL, Prof. Dr. Fikret SİPAHİOĞLU, Prof. Dr. Özgün ENVER (Vekil Dekan), Prof. Dr. Halil YANARDAĞ dekanlık görevini yürüttüler. 01 Eylül 2009 tarihi itibariyle Dekanımız Prof. Dr. Özgün ENVER'dir.
İki tıp fakültesi bünyelerinde bulunmayan birimleri kurmaya başladılar. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi çevresindeki mahalleleri istimlak ederek hızlı bir büyüme sürecine girdi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kurulduğu yıllarda yerleşim şöyleydi: Şu anda Tıp Kültür Birimi olan binanın bodrum katında poliklinikler, giriş katında Dekanlık, Fakülte sekreterliği, bürolar, Başhekimlik; birinci katında Eczane, ikinci katında diğer idari birimler bulunuyordu. Bir koridorla bağlantısı ikinci binanın (Bugünkü Dekanlık) giriş katında Radyoloji üst katında Üroloji Kürsüsü yer alıyordu. Yer darlığı sebebi ile İdare binası ile Üroloji ve Radyoloji Kürsülerinin bulunduğu binalar arasına bir bina inşa edilmişti (Tıp Kültür Birimi binasının restorasyonu sırasında bu bina yıktırılmıştır) ve burayı da Radyoloji Kürsüsü kullanıyordu.
Burhanettin Toker Anfisinin yanına inşa edilen binanın üst katı (Şu anda İş Bankasının yer aldığı bina) Profesörler Kurul Salonu, alt katı okuma salonuydu. Cerrahi binası kompleksi içinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Ortopedi, Acil poliklinik ve servisi, Merkez Laboratuvarı, kütüphane, öğrenci kantini yer alıyordu.
Temel Bilimler İstanbul Tıp Fakültesinde kalmıştı. Belediyeden alınan Verem Pavyonunda gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra 1969 yılında kliniksiz kürsülere tahsis edildi.
Cerrahi Kliniğine (Bugün Ortopedi ve Acil Tıp) kat ilavesi ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon kürsüsü kuruldu.
Kadın Doğum ve Çocuk binaları kompleksi içinde Kulak Burun Boğaz, Psikiyatri, Cildiye kürsüleri bulunuyordu.
Cerrahi içinde kurulan Nöroşirurji Dr. Feyyaz Berkay döneminde kürsü oldu.
Bugünkü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Nöroloji şu anda 1979’da temel bilimlerin boşalttığı ve onarımdan geçen ve yenilenen eski Verem Pavyonunda faaliyetini sürdürmektedir. Celal Öker ve Reşat Garan amfilerinin de bulunduğu İç Hastalıklarının bulunduğu A Blok 1977 yılında hizmete girdi. Ekrem Kadri Unat, Meliha Terzioğlu ve Talia Bali Aykan amfilerinin yer aldığı Temel Bilimler binası 1978-1979 yıllarında hizmete girdi. Göz, KBB, Üroloji ve Dermatoloji 1980 yılında İç Hastalıkları binasına bitişik blok olarak inşa edilen binalarına taşındılar. Genel Cerrahi, Çocuk, Kalp Damar, Plastik Cerrahisi klinik ve ameliyathaneleri ile polikliniklerin de hizmete girmesi ile İç Hastalıklarından başlayıp Genel Cerrahide biten monoblok içinde yer aldılar.
Geçen yıllar içinde bu kısa tarihçeye sığdıramayacağımız anabilim dalları içinde bilim dalları kurulduğu gibi, bazı bilim dalları anabilim dalı oldular.
1987 yılında, Fakülte içinde İngilizce eğitim veren İngilizce Tıp Programı açıldı.
1842 yılında Tıp Mektebi içinde kurslarla öğretime başlayan, daha sonra okul olarak gelişen ebe okulu, Kadın Doğum Kliniği ile birlikte Haseki’den Cerrahpaşa’ya taşındı. 1973 yılında Hemşire ve Laborant Okullarının ilave edildi ve gündüzlü olan okula yatılı öğrenci kabulüne başlardı. Üç okul 1975 yılında bugün İngilizce Tıp Programının kullandığı yeni inşa edilen binasına taşındı. Şu anda iki kat ilave edilerek hemşire lojmanı yapılan bina yatakhaneydi.
Çeşitli okuma salonları bulunan büyük kütüphane binası 1981 yılında hizmete girdi. Kütüphanemize birçok yerli ve yabancı süreli yayın alınmaktadır. Fakültenin yayını olan “Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dergisi” 1967 yılında yayın hayatına girdi. Kütüphanenin bilgisayar ortamı ile yabancı yayınlara ulaşılmaktadır.
İstanbul Üniversitesine bağlı Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Meslek Yüksek Okulu, Tıbbi Sekreterlik, Radyoloji, Laboratuvar Önlisans okulları Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Fakülte idari sistemi 1985 yılında reorganize edilerek Hastane, Hemşirelik Hizmetleri, Eczacılık, Teknik Hizmetler vb. birimler kurularak görev ve yetkileri belirlendi.
Merkez Laboratuvarı Cerrahi ve İç Hastalıkları monobloğu içinde 1981 yılında faaliyete geçti. Hastane çalışanlarını daha verimli kılan Kreş'de 1981 yılında açıldı.
1.000 kişi kapasiteli Oditoryum 1990 yılında faaliyete geçti. Dekanlık ve idari birimlerin 20 seneden fazla kullandığı bugün ise Hastane Müdürlüğü'nün ve bazı diğer idari birimlerin kullandığı bina 1995 yılında hizmete girdi.
Tıpla ilgili tarihi malzemenin bulunduğu Tıp Kültür Birimi 2004 yılında hizmete girdi.
Eski mutfak, çamaşırhane, idare binaları ve hastane garajının bulunduğu binalar yıkıldı ve ilki 2000 yılında öğrenci kabul eden 200 yatak kapasiteli iki kız öğrenci yurdu açıldı.
1995 yılında bilgi işlem merkezi faaliyete geçti.
Edirne Tıp Fakültesi 1973 yılın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi içinde kuruldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrenci sayısı bakımından 1981 yılında Türkiye’de bir rekorun sahibi idi. Öğrenci sayısı Edirne Tıp Fakültesi öğrencileri ile birlikte 3.000’di. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1967-1968 ders yılında 903 öğrenci ile eğitime, 1.000 yatak kapasitesi ile hizmete devam ederken 75.000 metrekare alan üzerindeydi. Bugün 50.816 metrekare açık alana, içinde spor salonları, derslikleri, klinik ve laboratuvarları, kan merkezi, santral iletişim merkezi, bilgi işlem otomasyon merkezi, kütüphane, yemekhane, lojman, yurt, restoran, bankalar, taksi durağı vb. bulunan 220.836 metrekare kapalı alana sahiptir. Kampüs ağacı, çiçeği ve çimi ile güzel bir yeşil alan içindedir.
14 Aralık 1930 tarihinde Cerrahpaşa Hastanesini ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk şimdiki Dekanlık binasının balkonunda oturarak görüşünü “Bu Hastane at nalı şeklinde sahile kadar uzanmalıdır” sözleriyle dile getirmiştir. Atatürk’ün dediği gerçekleşmiş ve hastane sahile kadar inmiştir. Küçük bir konakla faaliyete geçen kampüs bugün 2.500 civarında öğrencisi, 1.100 akademik ve 657 sayılı yasaya bağlı 2.525 personeli ile faaliyet gösteren büyük ve seçkin bir Tıp Fakültesi olarak gelişimini hızla sürdürmektedir.
Tıphane ve Cerrahhane 1836 yılında Topkapı Sarayı yakınındaki Kırmızı Kışla olarak da adlandırılan Otlukçu Kışlasına taşındılar. Fakat bu bina tıp eğitimi için küçük ve yetersiz olduğundan Galatasarayın’daki Enderun Ağalarına ait binaya taşınılmasına karar verildi. Bina onarıldıktan sonra 1838 tarihinde Tıphane ve Cerrahhane, Galatasarayı tıbbiyesi olarak isimlendirdiğimiz binaya taşındı ve bir süre sonra eğitimleri birleştirildi. 1839’da II. Mahmut’un da bulunduğu bir törenle açılan ve adı “Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne” olarak değişen okulda Avusturya’dan gelen Dr. Charles Ambroise Bernard’ın (1808-1844) eğitimde önemli rolü oldu. Kadavra üzerinde anatomi öğretimi başladı. Bitki koleksiyonu, tabiat müzesi, jeolojik oluşumlar koleksiyonu, tıp kütüphanesi, hidrolik basınç aletleri, deneyler için tüm araçlara sahip fizik laboratuvarı, botanik gravür ve resimleri ve kimya laboratuvarına sahip Galatasarayı Tıbbiyesi 1849’da yandı. Mektep önce Hasköy’de bulunan Humbarahane Kışlasına, daha sonra 1865’te kolera salgını sebebi ile hastane haline getirilen Humbarahane Kışlasından yine Hasköy’de bulunan Gergeroğlu Konağına nakledildi. Salgın sebebi ile öğretime bir süre ara verildi.
Tıp mektebi 1866’da Sirkeci’de bulunan Demirkapı Kışlasına taşındı 1874 yılına kadar burada eğitimine devam etti. 1874 yılında 1849’da yanan Galatasarayı binasının yerine yapılan yeni binaya taşındı. İdadi kısmı (lise) Galasarayında kalan Tıp Mektebi 1876 yılında tekrar Demirkapı’ya taşındı ve “Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane” adı verildi. İdadi kısmı da Kuleli’ye taşınınca binaya Galatasay Sultanisi (bugünkü Galatasaray Lisesi) yerleşti. Tıp Mektebi 1903 yılına kadar Demirkapı Kışlasında öğretim yaptı.
Tıp Mektebi 1892 yılında yapımına başlanan Haydarpaşa’daki binaya (Şu anda Marmara Üniversitesi’nin kullandığı bina) 1903 yılında taşındı. Tıphane ve Cerrahhanenin dört yıl olarak başlayan tıp eğitimi giderek gelişti, zaman içinde birçok mezunu çeşitli Avrupa şehirlerine ihtisas için gönderildi.
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, kurulduğundan beri askeri bir okuldu, 1867 yılında bu Askeri Tıbbiye binası içinde Sivil (Mülki) Tıbbiye kuruldu ve önce Ahırkapı’da daha sonra Kadırga’da çeşitli binalarda öğretime başlandı. Mülki Tıbbiye de daha sonra Haydarpaşa’ya taşındı. 1909 yılında Askeri ve Sivil Tıbbiyeler Haydarpaşa’da birleştirilerek İstanbul Darülfününü Tıp Fakültesi adı verildi. O yıllarda görev yapan öğretim kadrosunda Dr. Esat Şerafettin (Köprülü) (Tıp Botaniği), Dr. Mazhar Paşa (Anatomi), Dr. Tevfik Recep (Örensoy) (Histoloji Embriyoloji), Dr. Kemal Cenap (Berksoy) (Fizyoloji), Dr. Abdi Kurtaran (Cerrahi), Akil Muhtar (Özden) (Tedavi Fenni), Dr. Bahaettin Şakir (Tıp Kanunu), Dr. Hamdi Suat (Aknar) (Patolojik Anatomi) gibi önemli hocalar bulunuyordu.
Tıbbiyemizin tarihi sadece eğitim tarihi değildir. Savaşlar da Tıbbiyenin tarihi için önem taşır. 20. yüzyılın başında Trablusgarb ve Balkan Savaşları sırasında Tıp Fakültesi hoca ve hekimlerinin gayretle çalışmışlardır. Birinci Dünya Savaşı sırasında ise Haydarpaşa Fakülte binası Yedek Askeri Hastane haline getirildi. Öğretim üyeleri, yardımcıları, yeni mezunlar hatta tıp talebeleri cephelere gittiler. Bu zor günlerde öğretimin aksamaması için gayret gösterildi ve fakülte kapatılmadı. Savaş sonunda İstanbul’a giren İşgal Orduları Tıp Fakültesini kapatmak istediler. 1919 Şubat ayında Fakülte Merkez binasına giren İngilizler burasını yarı yarıya işgal etmişlerdi. Binanın tamamını işgalden korumak için dönemin Fakülte Reisi Akil Muhtar Özden denge siyasetine baş vurarak 1920 yılında dört Fransız doktorunu öğretim kadrosuna atadı. 14 Mart’ın Tıp Bayramı olarak kutlanmasına da İstanbul’un işgali sırasında başlandı. Tıbbiyeliler bir 14 Mart’ta İşgalci güçlerin haksız tutum ve baskılarına karşı gösteriler yaptılar. Aynı yıllarda Fakülte hocalarından Süleyman Numan Paşa (İç hastalıkları) ve Esat Işık Paşa (Göz hastalıkları) İngilizler tarafından Malta’ya sürgün edildiler. Tıbbiye savaş sırasında büyük yaralar aldı. Fakat on yıl süren savaş sırasında bu fedakar hekimler cephedeki görevleri ile birlikte zor koşullar altında bulaşıcı hastalıklarla da başarı ile savaştılar. Zaferden sonra Türk tıbbi gelişimine hızla devam etti.
1924 ders yılından itibaren FKB (o dönemdeki ismiyle PCN) sınıfı açıldı. Dr. İhsan Hilmi Alantar (Çocuk), Dr. Behçet Sabit (Erduran) (Üroloji), Muzaffer Esat (Güçhan) (İç hastalıkları), Kazım İsmail (Gürkan) (Cerrahi), Şinasi Hakkı (Erel) (Cerrahi) gibi genç isimler Tıbbiye’nin eğitim kadrosuna girerek, savaş yıllarının boşluğunu kısa sürede giderdiler.Haydarpaşa’da öğretim devam ederken, hocalar tekrar İstanbul yakasına dönmek istediler. Bunun için ilk girişim 1925 yılında yapıldı. Fakat 1933 Üniversite Reformuna kadar eğitim Haydarpaşa’da devam etti.
1933 yılında İstanbul Darülfününu lağvedili ve yerine İstanbul Üniversitesi kuruldu. Bu kuruluşu gerçekleştiren karar gereğince İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Haydarpaşa’dan ayrıldı ve İstanbul yakasına taşındı. Fakülte idare merkezi ve temel bilimler Beyazıt’ta bulunan eski Harbiye Nezareti Binasına (üzerinde Arap harfleri ile Daire-i Umur-ı Askeriye yazan ihtişamlı kapıdan girilerek ulaşılan ve günümüzde İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü olarak kullanılan büyük tarihi bina), klinikler Şişli Çocuk, Haseki, Cerrahpaşa, Gureba ve Bakırköy’de bulunan hastanelere taşındılar. Nazi idaresi sebebi ile Almanya’dan ayrılmak zorunda kalan Musevi bilim adamlarından bazıları 1933 Üniversite Reformundan sonra Türkiye’ye geldiler. Çeşitli fakültelerde görev alan bu bilim adamlarından bazıları Tıp Fakültesinde Türk öğretim üyeleri ile birlikte öğretim kadrosunda görev aldılar. Bunlardan Hans Winterstein (Fizyoloji), Werner Lipschitz (Biyokimya), Hugo Braun (Mikrobiyoloji), Rudolphe Nissen (Cerrahi), Wilhelm Liepmann (Kadın Doğum), Leopard İgerscheimer (Göz)’i sayabiliriz.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Cerrahpaşa Kampüsü
Tarihi bir yerleşim alanı içinde bulunan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinin Cerrahpaşa kısmında bulunan ilk binası Belediye tarafından satın alınıp 80 yatakla 10 Temmuz 1911 tarihinde hizmete açılan Taküyiddin Paşa konağıdır. Ahşap olan bu bina ihtiyaca cevap vermediğinden yıktırılarak yerine şimdi Tıp Kültür Biriminin bulunduğu yerde idare binası ve 150 yataklı yeni bir klinik yaptırıldı ve 1912 yılında hizmete açıldı. Bu bina bir koridorla şu anda Sağlık Meslek Yüksek Okulunun bulunduğu binaya bağlıydı. Sağlık Meslek Yüksek Okulunun bulunduğu bu yapı önce Cerrahi sonra Şişli Çocuk Hastanesinden nakledilen Üroloji Kliniğine aitti.kullandığı. Hastaneye girişi şu anda Tıp Kültür Biriminin bulunduğu binanın bodrum katındaki kemerli kapıydı.
Belediye yaptığı istimlâklerle hastaneyi genişletmeye devam etti. Şu anda Psikiyatri Anabilim Dalının bulunduğu bina 1930 yılında İç Hastalıkları Kliniği olarak hizmete girdi. Bir koridorla İç Hastalıklarına geçiş sağlanan Neşet Ömer Amfisi 1930 yılında Üniversite tarafından inşa edildi. Amfinin altında Patolojik Anatomi Enstitüsü kuruldu.
Tıp tarihimizde özel bir yeri olan Farmakoloji ve Tedavi Kliniği (Şu anda İstanbul Üniversitesine bağlı olan Kardiyoloji Enstitüsü) 1938 yılında Prof. Dr. Akil Muhtar Özden’in çabaları ile inşa edildi. Hastane girişinin sağında günümüzün Göğüs Hastalıkları binası modern bir Göz Kliniği olarak Tıp Fakültesi tarafından 60 yataklı olarak 1940 yılında hizmete girdi. Şu anda Nöroşiruji ve Ortopedi Anabilim Dallarının bulunduğu bina I. Cerrahi Kliniği olarak 1943’te hizmete açıldı. Cerrahi pavyonuna yeni eklenen ameliyathane bloğu ile 3. Cerrahi servisi meydana getirildi. Şu anda Nöroloji ile Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dallarının bulundu bina Belediye tarafından Verem Pavyonu olarak inşa edildi ve1947 yılında kullanıma girdi. Verem Pavyonunun 100 yatağı 1953 yılında Tıp Fakültesi’nin Fitizyoloji Kliniğine verildi.
Günümüzde Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalına bağlı Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalının kullandığı bina 1946 yılında tamamlandı ve aynı yıl Bakırköy Akıl Hastanesi içinde bulunan Nörolojiye tahsis edildi.
1953 yılında temeli atılan Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ile Çocuk Kliniğinin bulunduğu binalar kompleksi 1967 yılında tamamlandı ve Hasekide çalışmalarını sürdüren bu kürsüler yeni binalarına taşındılar.
İstanbul Üniversitesine bağlı tek Tıp Fakültesi’nin Cerrahpaşa kampüsü grubu Belediye ile çalışmalarını sürdürürken, Çapa kampüsü grubu da Vakıf hastaneleri ile işbirliği içindeydi. Binaları satın alan İstanbul Üniversitesi 1967’de Vakıf Gureba, 1969’da Belediye ile ilgili bağlantılarını kestiler ve her iki kampüste de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine bağlı olarak tamamen tıp eğitimi yapılmaya başlandı.
İstanbul ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerinin Kurulmaları
Haydarpaşa’dan ayrılan Tıp Fakültesi İstanbul yakasında çok geniş bir coğrafyada çalışıyordu. Temel Bilimler Beyazıt’da, Klinikler Bakırköy, Şişli Çocuk Hastanesi, Haseki, Çapa ve Cerrahpaşa’daydı. Gerek idari yönden gerekse öğrencilerin bu geniş alanda öğrenim görmeleri zordu. Öğrenci sayısı artmıştı. 1967 yılında Tıp fakültesinin ikiye ayrılması ve Tıp Fakültesi’nin 7 Ocak 1967 günkü toplantısında kliniklerin çoğunun Cerrahpaşa kampüsü içinde olması göz önüne alınarak “Cerrahpaşa Tıp Fakültesi” adıyla ayrılmasına karar verildi. Üniversite Senatosunun 27 Temmuz 1967 tarih ve 78 sayılı kararı ile iki tıp fakültesi kurulmuş oldu. Tıp Fakültelerinden biri İstanbul diğeri Cerrahpaşa adlarını aldılar. Her iki fakülte dünyaca ünlü öğretim üyelerine sahipti.
Cerrahpaşa, İstanbul Üniversitesinin tek tıp fakültesi döneminden itibaren ; Ord. Prof. Dr. Fahri Arel (Cerrahi), Ord. Prof. Dr. Kâzım İsmail Gürkan (Cerrahi), Ord. Prof. Dr. Burhanettin Toker (Almanya’da cerrahi ve radyoloji ihtisası yapan Dr. Burhanettin Toker Cerrahpaşa’nın bir Cerrahi hastanesi olması için büyük çaba göstermiştir), Nissen (Cerrahi), Ord. Prof. Dr. Neş’et Ömer İrdelp (İç hastalıkları, Prof. Dr. Muzaffer Esat Güçhan (İç hastalıkları), Igerscheimer (Göz), (Ord. Prof. Dr. Cevat Kerim İncedayı (Cildiye), Ord. Prof. Dr. Tevfik Remzi Kazancıgil (Kadın Doğum), Prof. Dr. Necdet Sezer (Göz), Prof. Dr. Sedat Tavat (Tedavi Kliniği), Prof. Dr. Necmettin Polvan (Nöroloji), Prof. Dr. Gıyas Korkut (Üroloji), Prof. Dr. Feyyaz Berkay (Nöroşirurji) gibi iz bırakmış hocalara sahip olmanın onurunu yaşar.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin ilk yönetim kadrosu şu öğretim üyelerinden oluşuyordu: Prof. Dr. Celal Öker (Dekan), Prof. Dr. Meliha TERZİOĞLU, Prof. Dr. Kemal ÖNEN, Prof. Dr. Suat VURAL,Doç. Dr. Erdoğan ÖZDAMAR, Doç. Dr. Mecdi RAMAZANOĞLU. Yönetim kadrosu, uyguladıkları başarılı çalışma süreçlerini ve görevlerini ilerleyen zaman diliminde başka öğretim üyelerine devrettiler. Prof. Dr. Celal ÖKER’den sonra sırasıyla; Prof. Dr. Osman BARLAS, Prof. Dr. Hikmet ALTUĞ, Prof. Dr. Cem'i DEMİROĞLU, Prof. Dr. Bülent BERKARDA, Prof. Dr. Nurettin SÖZEN, Prof. Dr. Şefik KAYAHAN, Prof. Dr. Faruk YENEL, Prof. Dr. Hürol İNSEL, Prof. Dr. Nafi ORUÇ, Prof. Dr. Ahmet Nejat ÖZBAL, Prof. Dr. Fikret SİPAHİOĞLU, Prof. Dr. Özgün ENVER (Vekil Dekan), Prof. Dr. Halil YANARDAĞ dekanlık görevini yürüttüler. 01 Eylül 2009 tarihi itibariyle Dekanımız Prof. Dr. Özgün ENVER'dir.
İki tıp fakültesi bünyelerinde bulunmayan birimleri kurmaya başladılar. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi çevresindeki mahalleleri istimlak ederek hızlı bir büyüme sürecine girdi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kurulduğu yıllarda yerleşim şöyleydi: Şu anda Tıp Kültür Birimi olan binanın bodrum katında poliklinikler, giriş katında Dekanlık, Fakülte sekreterliği, bürolar, Başhekimlik; birinci katında Eczane, ikinci katında diğer idari birimler bulunuyordu. Bir koridorla bağlantısı ikinci binanın (Bugünkü Dekanlık) giriş katında Radyoloji üst katında Üroloji Kürsüsü yer alıyordu. Yer darlığı sebebi ile İdare binası ile Üroloji ve Radyoloji Kürsülerinin bulunduğu binalar arasına bir bina inşa edilmişti (Tıp Kültür Birimi binasının restorasyonu sırasında bu bina yıktırılmıştır) ve burayı da Radyoloji Kürsüsü kullanıyordu.
Burhanettin Toker Anfisinin yanına inşa edilen binanın üst katı (Şu anda İş Bankasının yer aldığı bina) Profesörler Kurul Salonu, alt katı okuma salonuydu. Cerrahi binası kompleksi içinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Ortopedi, Acil poliklinik ve servisi, Merkez Laboratuvarı, kütüphane, öğrenci kantini yer alıyordu.
Temel Bilimler İstanbul Tıp Fakültesinde kalmıştı. Belediyeden alınan Verem Pavyonunda gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra 1969 yılında kliniksiz kürsülere tahsis edildi.
Cerrahi Kliniğine (Bugün Ortopedi ve Acil Tıp) kat ilavesi ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon kürsüsü kuruldu.
Kadın Doğum ve Çocuk binaları kompleksi içinde Kulak Burun Boğaz, Psikiyatri, Cildiye kürsüleri bulunuyordu.
Cerrahi içinde kurulan Nöroşirurji Dr. Feyyaz Berkay döneminde kürsü oldu.
Bugünkü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Nöroloji şu anda 1979’da temel bilimlerin boşalttığı ve onarımdan geçen ve yenilenen eski Verem Pavyonunda faaliyetini sürdürmektedir. Celal Öker ve Reşat Garan amfilerinin de bulunduğu İç Hastalıklarının bulunduğu A Blok 1977 yılında hizmete girdi. Ekrem Kadri Unat, Meliha Terzioğlu ve Talia Bali Aykan amfilerinin yer aldığı Temel Bilimler binası 1978-1979 yıllarında hizmete girdi. Göz, KBB, Üroloji ve Dermatoloji 1980 yılında İç Hastalıkları binasına bitişik blok olarak inşa edilen binalarına taşındılar. Genel Cerrahi, Çocuk, Kalp Damar, Plastik Cerrahisi klinik ve ameliyathaneleri ile polikliniklerin de hizmete girmesi ile İç Hastalıklarından başlayıp Genel Cerrahide biten monoblok içinde yer aldılar.
Geçen yıllar içinde bu kısa tarihçeye sığdıramayacağımız anabilim dalları içinde bilim dalları kurulduğu gibi, bazı bilim dalları anabilim dalı oldular.
1987 yılında, Fakülte içinde İngilizce eğitim veren İngilizce Tıp Programı açıldı.
1842 yılında Tıp Mektebi içinde kurslarla öğretime başlayan, daha sonra okul olarak gelişen ebe okulu, Kadın Doğum Kliniği ile birlikte Haseki’den Cerrahpaşa’ya taşındı. 1973 yılında Hemşire ve Laborant Okullarının ilave edildi ve gündüzlü olan okula yatılı öğrenci kabulüne başlardı. Üç okul 1975 yılında bugün İngilizce Tıp Programının kullandığı yeni inşa edilen binasına taşındı. Şu anda iki kat ilave edilerek hemşire lojmanı yapılan bina yatakhaneydi.
Çeşitli okuma salonları bulunan büyük kütüphane binası 1981 yılında hizmete girdi. Kütüphanemize birçok yerli ve yabancı süreli yayın alınmaktadır. Fakültenin yayını olan “Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dergisi” 1967 yılında yayın hayatına girdi. Kütüphanenin bilgisayar ortamı ile yabancı yayınlara ulaşılmaktadır.
İstanbul Üniversitesine bağlı Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Meslek Yüksek Okulu, Tıbbi Sekreterlik, Radyoloji, Laboratuvar Önlisans okulları Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Fakülte idari sistemi 1985 yılında reorganize edilerek Hastane, Hemşirelik Hizmetleri, Eczacılık, Teknik Hizmetler vb. birimler kurularak görev ve yetkileri belirlendi.
Merkez Laboratuvarı Cerrahi ve İç Hastalıkları monobloğu içinde 1981 yılında faaliyete geçti. Hastane çalışanlarını daha verimli kılan Kreş'de 1981 yılında açıldı.
1.000 kişi kapasiteli Oditoryum 1990 yılında faaliyete geçti. Dekanlık ve idari birimlerin 20 seneden fazla kullandığı bugün ise Hastane Müdürlüğü'nün ve bazı diğer idari birimlerin kullandığı bina 1995 yılında hizmete girdi.
Tıpla ilgili tarihi malzemenin bulunduğu Tıp Kültür Birimi 2004 yılında hizmete girdi.
Eski mutfak, çamaşırhane, idare binaları ve hastane garajının bulunduğu binalar yıkıldı ve ilki 2000 yılında öğrenci kabul eden 200 yatak kapasiteli iki kız öğrenci yurdu açıldı.
1995 yılında bilgi işlem merkezi faaliyete geçti.
Edirne Tıp Fakültesi 1973 yılın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi içinde kuruldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrenci sayısı bakımından 1981 yılında Türkiye’de bir rekorun sahibi idi. Öğrenci sayısı Edirne Tıp Fakültesi öğrencileri ile birlikte 3.000’di. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1967-1968 ders yılında 903 öğrenci ile eğitime, 1.000 yatak kapasitesi ile hizmete devam ederken 75.000 metrekare alan üzerindeydi. Bugün 50.816 metrekare açık alana, içinde spor salonları, derslikleri, klinik ve laboratuvarları, kan merkezi, santral iletişim merkezi, bilgi işlem otomasyon merkezi, kütüphane, yemekhane, lojman, yurt, restoran, bankalar, taksi durağı vb. bulunan 220.836 metrekare kapalı alana sahiptir. Kampüs ağacı, çiçeği ve çimi ile güzel bir yeşil alan içindedir.
14 Aralık 1930 tarihinde Cerrahpaşa Hastanesini ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk şimdiki Dekanlık binasının balkonunda oturarak görüşünü “Bu Hastane at nalı şeklinde sahile kadar uzanmalıdır” sözleriyle dile getirmiştir. Atatürk’ün dediği gerçekleşmiş ve hastane sahile kadar inmiştir. Küçük bir konakla faaliyete geçen kampüs bugün 2.500 civarında öğrencisi, 1.100 akademik ve 657 sayılı yasaya bağlı 2.525 personeli ile faaliyet gösteren büyük ve seçkin bir Tıp Fakültesi olarak gelişimini hızla sürdürmektedir.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname