Kanser hastalarına büyük tuzak

SGK'nın indirim kararı kanser hastalarını vurunca... Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Kasım ayında aldığı ilaçta indirim kararı, kanser hastalarını vurdu. En temel kanser ilaçlarından olan Bleocin dahil pek çok antikanser ilacı, yapılan fiyat indirimi nedeniyle karaborsaya düştü. Karaborsada fiyatı 300 liraya kadar yükselen Bleocin, Türkiye’ye ‘telefon kılıfı’ olarak kaçak girmeye başladı.
SGK, ilaç bütçesinde ortaya çıkan yüksek artış üzerine Kasım ayında aldığı kararla bazı ilaçların fiyatını düşürdü. Böylece SGK, 25 lira ödediği Bleocin’e 17 lira ödeyeceğini duyurdu. Bu fiyat üzerine, ithalatçı firmalar Türkiye’ye Bleocin getirmekten vazgeçti ve ilaç karaborsaya düştü. En temel kanser ilaçlarındaki bu fiyat indirimi, büyük vurgunun önünü açtı. İşte ilaçta yaşanan büyük oyunun perde arkası… 

DOKTOR İLE BAŞLIYOR

İlacı biten kanser hastası, doktoruna gidiyor. İlaç vurgunun içinde olan doktor, ilacı yazıyor ‘ancak bunu bulamayabilirsiniz’ uyarısında bulunuyor. Çaresiz hasta ‘peki ben ne yapacağım’ dediğinde; doktor hastaya bir ‘kağıt uzatarak, bu kişi size yardımcı olur’ diyor. 

Bir isim ve telefon numarası yazan kağıdı alan hasta, ‘minnetle’ doktorun yanından ayrılıyor. 

300 LİRA ÖDÜYOR

Hemen numarayı arıyor. Karşısındaki ses, ‘evet bu ilacı size bulurum ama kutu fiyatı 300 lira’ diyor. Kısa bir sessizliğin ardından hasta veya yakını SGK üzerinden ücretsiz aldığı ilacın tek kutusuna 300 lira ödemeyi kabul ediyor. Tabii bu parayı bulması mümkün olmayan birçok hasta hariç!

TELEFON KILIFI OLARAK GELİYOR

Peki ama üretici firmanın Türkiye’ye göndermediği bu ilaçlar yurda nasıl geliyor? İki yolla geliyor. Birincisi kaçak olarak, ikincisi Türk Eczacılar Birliği aracılığıyla… Önce kaçağı anlatalım: 

Bu ilaçlar İstanbul’a belli kanallardan, bavul ticareti yoluyla geliyor. Gümrük muhafaza müdürlüğüne fiyatı 100 avronun altında eşya olan ‘cep telefonu kılıfı’ olarak bildiriliyor.

Girişi yapılan ilaçlar, yüzlerce kurye tarafından Gümrük’ten çekiliyor. Ardından İstanbul’da belli noktalarda toplanıyor. Buradan da çantacılar vasıtasıyla dağıtımı yapılıyor. Ya aracı kişilere ya da eczacı ve depolara gönderiliyor. 
İlgili doktorlar aracılığıyla hastalar telefon açtığında kendileriyle buluşulup, ilacın karaborsa satışı gerçekleştiriliyor. 

Sisteme bazı eczaneler ve ilaç depoları da ‘gayrıresmi’ olarak dahil oluyor. İlaç takip sistemine dahil edilmeden, el altından güvendikleri hastalara satışını onlar da yapıyor.

Bu yolla yapılan kayıt dışı ticaret sadece ilaçla sınırlı kalmıyor. Cinsel içerikli haplar ile zayıflama hapları gibi bir dizi ürün de Türkiye’ye kaçak yollardan giriyor. 

61 LİRAYA DA MÜMKÜN AMA NASIL?

Aynı ilacı Türk Eczacılar Birliği ‘resmi’ olarak ithal edebiliyor. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu, ‘resmi’ giriş olduğu için ödeme yapıyor. Ancak bu kez fiyatı 61 lira oluyor. Kasım ayından bu yana binlerce kutu Bleocin’in TEB aracılığıyla da satışı gerçekleşti. 

Karaborsadan temin edilen bu ilaçlar, TEB aracılığıyla getirilebilmesine ve SGK tarafından karşılanmasına rağmen vatandaş bunu bilmediği için karaborsaya yöneliyor. 

25 LİRAYA ALMAYAN SGK, NİYE 61 LİRA ÖDÜYOR?

Peki ama SGK firmadan 25 liraya almak varken, niye TEB’den 61 liraya almayı tercih ediyor? Vatandaşın da karaborsaya düşmesine göz yumuyor? SGK yetkilileri, ilacın karaborsaya düştüğünden kendilerinin haberi olmadığını belirtirken, ilaç için ayrılan global bütçenin aşıldığına dikkat çektiler. Sürdürülebilir bir sağlık sistemi için ilaç faturasının düşürülmesi gerektiğini vurgulayan yetkililer, Kasım ayında alınan ‘indirim’ kararının buna yönelik olduğunu belirttiler. 266 ilaçta kurumun geri adım attığını, kalan 100 ilaçla ilgili sıkıntının da büyük oranda aşıldığını söylediler. Kalan ilaçlar için firmalarla görüşmelerin en üst düzeyde devam ettiğini vurgularken, “Bu tür sıkıntılar durumunda ilaç bazında özel önlem alabiliriz” dediler. 

EMNİYET UYARDI!

Kanser ilaçları başta olmak üzere eski ve temel ilaçların fiyatlarının zaten yüksek olmadığını belirten bir güvenlik yetkilisi, “Halk sağlığını yakından ilgilendiren temel ilaçlarda dikkatli olunması gerekiyor. Ticari değeri yani promosyon değeri olmayan bu ilaçlarda makul fiyatlardan ödemenin yapılması gerekiyor. Kanser ilacını, zaten sadece onkologlar, gerçek hastaya yazabilirler. Kaçakçılığın önlenebilmesi için bu fiyat karmaşasının bitmesi şart. Elde edilen kazanç çok yüksek olduğu için risk almaktan çekinmiyorlar” dedi. 

SAĞLIK BAKANLIĞINI ARAYIN!

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu da vatandaşları, temel kanser ilaçlarının bazı eczanelerden, karaborsa yöntemiyle, yüksek fiyatlı satıldığına dair uyardı. Açıklamada, SGK’nin Türk Eczacılar Birliği aracılığıyla getirilen bu ilaçların ödemesini yaptığına dikkat çekildi.

Bu tür durumlarla karşılaşılması halinde kendilerine aşağıdaki telefonlar aracılığıyla ulaşılması istendi:

(312) 218 30 00

(312) 218 31 37

(312) 218 31 03


TEB ÜCRETSİZ GETİRİYOR

Türk Eczacılar Birliği (TEB) Genel Sekreteri Harun Kızılay, “Bleocin” adlı ilacın karaborsadan ya da internetten 3-4 misli para ödenerek alındığı iddiaları üzerine bir açıklama yaptı. Kızılay, “Bu ilaç ülkemizde ruhsatı olduğu halde ilaç firması tarafından çeşitli nedenlerle üretilmemekte ya da ne yazık ki bir biçimde piyasada bulunmamaktadır. Ancak vatandaşlarımız şunu bilmelidir ki, Türk Eczacıları Birliği ve Sağlık Bakanlığı arasında yapılan protokol ile söz konusu ilaç, Birliğimiz bünyesindeki İthal İlaç Temin Birimi tarafından temin edilebilmekte; stoklarımızda da yeterli miktarda bulunmaktadır. Ayrıca geri ödeme kapsamında olan ilacın temini sırasında da vatandaşlarımızdan herhangi bir ücret talep edilmemektedir” dedi. 

Kızılay, ilaçta sahtecilikle mücadele ve hasta güvenliği için, ilacın mutlaka eczaneden alınması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’de ruhsatı olsun ya da olmasın herhangi bir nedenle temin edilemeyen tüm ilaçlar için ise TEB’e başvurulmasını istedi. 

TEB, “Bleocin” gibi piyasada bulunamayan tüm ilaçların temini için, Türk Eczacıları Birliği İthal İlaç Temin Birimi, Ankara ve İstanbul ofisleriyle hizmet verdiğini duyurdu. 

Ankara ofisi: 0 (312) 409 81 81, 

İstanbul ofisi 0 (212) 589 19 20