Bu da geçmişte yargı kararlarıyla sağlanmıştı. Sonra SGK, “Artık yeni bir yasa var, geçmiş yargı kararlarını tanımam” deyip zorunlu Bağ- Kur süresi sona erdikten sonra isteğe bağlı talep dilekçesi olmadan ödenen primleri iade etmeye başladı.
www.alitezel.com yazarım Şevket Tezel de, çok değil daha 10 Şubat 2014 tarihli yazısında isteğe bağlı sigortalılara yapılan uygulamayı “Deli Dumrul” uygulamasına benzetmiş ve eleştirmişti.
Tezel yazısında şöyle demişti:
“SGK 1 Ekim 2008’den önceki süre için kesintiye neden olan diğer sigortalılıktan sonra aybeay ödeme yapılmış olmasını yazılı başvuru yerine sayıyor, ama Ekim 2008’den sonraki süreç için isteğe bağlı sigortalılığı salt prim ödeme olgusuyla devam ettirmiyor. Bunda da sanırım SGK yetkililerinin 5510 sayılı Kanun kapsamındaki isteğe bağlı sigortalılıkta primlerin ödenmemesi durumunda sigortalılığın sırf bu nedenle sona ermiyor oluşuna bağlamalarından kaynaklanıyor. 1 Ekim 2008’den sonraki süreç için yalnızca düzgün prim ödemesini yeterli saymayarak ayrıca yazılı başvuru yapılmış olmasını arıyor. İşin garibi, bu eksikliği kişi ancak emekliliğe başvurunca istiyor.
Bu durumda SGK kendisi kaybedeceğini bile bile vatandaşı yargı yoluna yönlendirmiş oluyor. Vatandaşın çok büyük olasılıkla kazanacağı bir dava bu, zira Yargıtay isteğe bağlı sigortalılıkta kesinti hallerinden sonra yazılı başvuru olmasa bile aylık primler muntazaman ödenmişse sigortalı olma, sosyal güvenceden faydalanma iradesinin fiilen gösterilmiş olduğuna hükmediyor.
SGK özellikle kısa süreli çalışmalardan sonra yeniden isteğe bağlı sigortalılığın başlaması için yeniden yazılı başvuru aramayıp, isteğe bağlı primlerinin aralıksız ödenmesini yeterli saymalıdır. Bile bile lades diyerek kaybedeceği davalarda ne kendisinin ne de sigortalının enerjisini harcamamalı. Bu konuda dava açmayan beş yıllık sigortalılığı, dava açan ise dava masraflarının yanında iki yıl kadar beklemek durumunda kalıyor. Hasılı SGK köprüden geçenden 30, geçmeyenden döverek 40 akçe alan Deli Dumrulvari uygulamasından vazgeçmeli.“
Şimdi SGK’nın yayınladığı, 2014/5 sayılı genelgeyle getirilen olumlu bir değişiklik de isteğe bağlı sigortalılığa ilişkin bu alanda oldu. Buna göre 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılıkları sona erenlerin isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunmadan prim ödemeye devam etmeleri halinde, primlerinin karşıladığı süreyle sınırlı kalmak kaydıyla sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi işlemleri 1 Ekim 2008 tarihinden sonra yatırmış olduğu primlerin karşıladığı süreyle sınırlı olarak kabul edileceği belirtiliyor.
Ancak kendilerine veya hak sahiplerine aylık bağlananlar ile prim iadesi alanlar bu haktan yararlanamayacak ise de akla ve adalete uygun bu değişikliklerin devamını bekliyoruz.