Hazine Müsteşarlığı, muallak hasar karşılıklarıyla ilgili yeni bir düzenlemeye giderek sektöre biraz da olsa nefes aldırdı. Son beş çeyrektir teknik olarak zarar yazan hayat dışı şirketler, muallak hasarlardan bir kısmını gelir yazıp kâr etme yolunda bir adım atabilecekler. Uygulamaya göre, açılan davaların geçmiş 5 yıllık istatistikleri çerçevesinde, şirketlerin dönem sonu muallak stoklarından yüzde 15-25 arasını gelir yazılabileceği öngörüldü. Böylece şirketlerin kârlılıkları olumlu etkilenecek. Son dönemlerde ayrılan muallak hasar karşılıkları iyice artmış ve 2011’in 9’uncu ayı sonunda brüt 5 milyar 318 milyon liraya kadar çıkmıştı.
Son dönemde AZMM (Aktüeryal Zincirleme Merdiven Metodu) özellikle trafik sigortasındaki muallak karşılıkları etkiledi. 2010 yılında trafik sigortasında muallak hasar karşılığı 1 milyar 757 milyon lira olarak gerçekleşti. 2009’da bu rakam 1 milyar 294 milyon liraydı. Toplam ayrılan karşılıksa 2009’da 4 milyar 208 milyon liradan, 2010’da 4 milyar 726 milyon liraya, geçen yılın 9 ay sonucuna göre ise 5 milyar 318 milyon liraya yükseldi.
DAHA ADİL BİR DÜZENLEME
Konuyla ilgili görüş bildiren Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü, yapılan çalışmalar sonucunda, dava konusu olmuş tüm dosyaların kaybedileceği varsayımının aşırı bir ihtiyatlılık olduğuna değinerek, “Dolayısıyla bu konuda daha adil bir düzenlemenin gerektiği kanaatine varılmıştır. Muhtelif şirketlerden alınan bilgilerden kazanma oranlarının yüzde 10 ile yüzde 35 arasında değiştiği görülmüş ve bu çerçevede daha adil olduğuna inanılan düzenleme yapılmıştır” şeklinde açıklama yaptı.
KARŞILIKLAR GEREĞİNDEN FAZLA
Mapfre Genel Sigorta Genel Müdürü Serdar Gül ise, Türkiye Finansal Raporlama Standartları çerçevesinde şirket mali tablolarının gerçek durumu yansıtması bakımından gerekli olan bu düzenlemeyle şirketlerin kazanma ihtimalleri olan dava dosyaları için gereğinden fazla karşılık ayırmaktan kurtulmuş olacaklarını söyledi ve “Bu bakımdan, yapılan düzenlemeyi doğru bulmaktayım” diye konuştu.
ŞİRKETE GÖRE REZERV
Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat rezerv ayırırken, şirketlere özel uygulamalara gidilmesi gerektiği düşüncesinde. Fırat bu konuda, “Bizce rezervler her şirketin kendi bünyesine ve portföy yapısına göre şekillendirilmeli ve bunu da şirketler aktüeryal bir bakış açısıyla yapmalı. Hazine, yapılan bu hesaplamaların doğru ve gerçekçi olduğunu denetlemek ve kontrol etmekle yetinmeli” dedi.