Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay Polat, ÖSYM'nin açıkladığı çerçevede YGS puanının yüzde 40'nın LYS'ye etki edeceği yönündeki düzenlemenin gerçekleşmeyeceğini belirterek, "Test ortalamalarının düşmesi adayların aldıkları YGS puanlarının LYS'ye etkisini farklılaştıracak. LYS'ye fen matematik alanından katılacak adaya YGS puanı yüzde 29 oranında etki edecek. LYS Türkçe matematik alanına YGS'nin etkisi ise yüzde 32 oranında olabilecek" dedi. Eğitim sendikaları ise ücretli-vekil öğretmenlik uygulamasının başarısızlıktaki önemli nedenlerden biri olduğunu savundu.
Polat, farklı katsayıların kaldırılmasının ardından yapılan ilk sınav olması nedeniyle YGS'de bu sene sınava giren öğrencilerin "heterojen bir yapıda" olduğunu belirterek, sonuçları şöyle değerlendirdi:
Sıralama 7-10 bin aşağı inecek
"Katsayılar herkes için 0.12 olarak belirlendiğinden, hangi alandan girerse girsin bu durum adayları umutlandırdı. Sınava esas girmesi beklenen aday sayısı lise son sınıftaki öğrenciler dahil 1 milyon 250 bin civarındaydı. Ama sınava 1 milyon 837 bin aday girdi. Aday puana göre değil başarısı sıralamasına göre baktığında; kendisini geçen yıla oranla 7 bin ile 10 bin daha aşağı sırada görecek. Ortalamaların düşmesi adayların aldıkları YGS puanlarının LYS'ye etkisini farklılaştıracak. LYS'ye fen matematik alanından katılacak adaya YGS'nin etkisi yüzde 40 değil yüzde 29 oranındadır.
LYS Türkçe matematik alanına YGS'nin etkisi ise yüzde 32 oranında olabilecek. En başarılı iller sıralamasında ise Burdur, Uşak ve Kilis'ten sınava katılan öğrenci sayısı İstanbul'a göre çok düşük. Bu illerde milli eğitim müdürlükleri çok iyi çalışmalar yaptı. Öğrenci hem okulda hem dershanede takip edildi. İl genelinde yapılan sınavlar okullar arasında rekabeti artırdı."
Asıl başarısızlık MEB'in
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise "Tamamen sınav odaklı, sorgulamaktan, analitik düşünmeye yönlendirmekten ziyade ezbere dayalı eğitim sisteminin ürünü olan sonuçtan, başta Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer olmak üzere AKP'nin tüm Milli Eğitim Bakanları ve hükümet sorumludur. Asıl başarısızlık Milli Eğitim Bakanlığı'na ait" dedi.
Sonuçların milli eğitim sisteminin geldiği içler acısı noktayı gözler önüne serdiğine dikkat çeken Koncuk, "Öğretmensiz okullarla, ücretli öğretmenlerle, 60-70 kişilik sınıflarla, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamadan, birleştirilmiş sınıf uygulamalarıyla YGS'de başarı elde edilmesi zaten mucize olurdu. Öğretmenlikle uzaktan yakından alakası olmayan kişilerin ücretli öğretmen olarak derse girmesi başarısız tablonun önemli nedenlerinden" diye konuştu.
Tedbir alınmaması halinde 2013 YGS'de daha vahim sonuçlarla karşılaşılabileceğini belirten Koncuk şöyle konuştu: "Sonuçlar, ülkeyi yönetenlere ve Bakan Dinçer'e ciddi ders olmalı. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı, eşitsizlikler de giderilmeli."
Dar gelirliyle zengin ayrıldı
Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı ise YGS başarısının, "Türkiye'nin batısı ile doğusunu, kolejlerle devlet okullarını, dar gelirli kesimlerin oturduğu semt okuluyla zengin mahalle okullarını" ayrıştırdığını söyledi. Avcı, şöyle dedi:
"Son birkaç yılda yapılan sınav sonuçlarının ortaya çıkardığı en çarpıcı sonuç, tamamen eşitsizlikler üzerine kurulu olan eğitim sisteminin iflas noktasına gelmiş olmasıdır. Özellikle ücretli-vekil öğretmenlik uygulamaları, eğitimin niteliğini ve sürekliliğini olumsuz etkiledi. Bakan Dinçer'i eşitsizlikçi, adaletsizlikçi, sınavcı, ezberci ve dershaneci eğitim sisteminden kurtaracak kapsamlı ve özgün yeni reformlar yapmaya çağırıyoruz."
Asıl sebep ücretli öğretmenlik
Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, "Bu seneki soruların da sıfırcıların artışında etkisi var; ancak asıl sebep sistemdeki sıkıntılar. 50-60 kişilik sınıflar, ücretli öğretmen uygulaması, öğretmen bulunamayan yüzlerce dersliğin varolması, birleştirilmiş sınıflar, ikili eğitim gibi sebepleri üst üste koyduğumuz zaman sıfır çekenlerin neden bu kadar çok olduğunu anlamış oluruz" dedi.
Girenlerin yüzde 2.77'si sıfır çekti
Eğitim Bir Sen'den yapılan açıklamada ise, şunlar kaydedildi: "Puanları 0,5'ten küçük olduğu için puanı hesaplanmayan, diğer bir ifadeyle sıfır çekenlerin sayısı bu yıl 50 bin 805 olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçen yıla oranla sıfır çekenlerin sayısı yüzde 32,76 artmış bulunmaktadır. 2010 yılına göre artış oranı ise yüzde 259'dur. Bu artış oranları düşündürücüdür. Buradan şunu söyleyebiliriz; sınava giren adayların yüzde 2,77'sinin puanı hesaplanmamış yani sıfır çekmiş bulunmaktadır."
Sıfırcılar: Sınav süresi kısaydı
Sınavda sıfır alan öğrenciler, sınav süresinin kısa olmasından dert yandı. YGS'de "sıfır" puan alan 50 bin 850 öğrenciden biri olan Kastamonu, Taşköprü Mustafa Sıtkı Erkek Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri Bölümü 12. sınıf öğrencisi İsmail Dönmez, özellikle paragraf sorularının çok uzun olduğundan yakındı. Dönmez, soruların geçen yıllara göre uzun ve zor olduğunu savundu. Aynı sınıfta okuyan ve sınavda "sıfır" puan alan Mehmet Şekercioğlu da, haftanın 3 günü staja gittiğini, boş zamanlarında ise köyle ailesine yardımcı olmak zorunda kaldığını söyledi.
KASTAMONU AA
Burdur'da yeni slogan:
Akdeniz'in incisi eğitimin birincisi
Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda tüm puan türlerine göre Türkiye 1'incisi, YGS 1, YGS 2, YGS 6'da Türkiye 2'ncisi, YGS 3, YGS 4 ve YGS 5'te ise 1'inci olan Burdur gururlu... YGS sonuçlarının kendileri için sürpriz olmadığını belirten Burdur Valisi Süleyman Tapsız, "Bu sonuçla birlikte 'Eğitimde Marka Kent Burdur' sloganımızı 'Akdeniz'in incisi eğitimin birincisi' şeklinde değiştirdik" dedi.
Tüm öğrenci, öğretmen, yönetici ve velilere teşekkür eden Vali Tapsız, "Burdur'dan bireysel başarı yok. Çünkü bizlerde takım ve ekip çalışması var. Yıllardır Burdur'da 'Burdur Okuyor' kampanyası devam ediyor. Öğrencilerimiz sürekli okuyor, kendilerini yetiştiriyor, verilen imkanları sonuna kadar kullanıyorlar. Öğretmenlerimiz de çok gayretli" diye konuştu.