Magnezyum eksikliği günümüzde oldukça yaygın bir problemdir ve düzenli olarak tükettiğimiz bütün rafine ve işleme tabi tutulmuş besinlerle sürpriz değildir. Kaslarda gerilmeler ve kramplar, sersemleme, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk hissi, kadınlarda ağrılı adet, ellerde iğnelenme hissi, uyuşukluk, migren, gerilim tipi baş ağrısı, bulantı, kusma ve çarpıntı gibi belirtilerin Magnezyum eksikliğinin habercisi olabileceğini ifade eden uzmanlar, bunun çeşitli Sağlık sorunlarına davetiye çıkarabileceğini söyledi.
Bu besinler sadece vücudumuzun işlevini yerine getirmesi için tüketmemiz gereken tam dizi besini sağlamamakla kalmazlar, sağlığımıza zararlı birçok katkı maddesi içerirler.
Üstelik stres, kafein, şeker, alkol, ilaçlar ve hatta aşırı miktarda kalsiyum, işleme tabi tutulmuş ve rafine edilmiş gıdalar gibi modern yaşam biçimi de vücudun magnezyum tüketimini fiilen hızlandıran etkenlerdir.
Magnezyum eksikliği genellikle yaşlı kişilerde, beslenme bozukluğunda, alkol kullanımı ve idrar söktürücü ilaç kullanan kişilerde meydana gelir.
Karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları, sindirim sistemindeki emilim proplemleri, ameliyatlar, pankreas iltihabı, diyabet magnezyum yetersizliğine neden olur.
Stres, sigara, fazla alkol tüketimi, hamilelik, emzirme, hastalıklardan sonraki iyileşme dönemleri ve ağır egzersizlerde vücudun magnezyum gereksinimi artar.
Magnezyum eksikliğinde ise, halsizlik, yorgunluk, sinirlilik, uyuşukluk, dalgınlık, iştahsızlık, uyku bozuklukları, depresyon, göz kararması, kas krampları- kasılmaları, kas seğirmeleri ve titremeleri, sinirsel bağırsak rahatsızlıkları, tansiyonun yükselmesi, kalp ritminde bozulmalar ve koroner spazm gibi belirtiler oluşabilir.
Magnezyum birçok kimyasal reaksiyonlar için gerekli olan temel bir mineraldir. Enerji üretimini tetikleyen enzimler magnezyuma bağımlıdırlar ve eksikliği kronik enerji eksikliği sonucunu doğurabilir.
Magnezyumun aynı zamanda kramplar, astım, böbrek taşları, diyabet, yüksek kan basıncı, migren ve tansiyon baş ağrıları, adet öncesi gerginlik ve osteoporozis dâhil birçok rahatsızlığa iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Bu yüzden magnezyum noksanlığı sağlığımızı birçok yönden etkiler. Yüksek düzeydeki magnezyum eksikliği ise ölümle sonuçlabilecek ciddi bir durumdur.
Ayrıca magnezyum potasyum fosfor kalsiyum ve C vitamininin vücutta daha iyi bir biçimde değerlendirilmesini de sağlar.
Çok sayıda çalışma magnezyum eksikliği ile depresyon arasında bağlantı kurmuştur.
Anksiyete veya başka sinir bozukluğu olan kişiler ve ADD ‘li (Dikkat Eksikliği Bozukluğu) ve ADHD ‘li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) çocuklar önemli magnezyum eksiklikleri göstermektedirler. Yakın geçmişte bir çalışmada, ADHD bozukluğu olan 6 ay süreyle magnezyum takviyesi kullanan çocuklar hiperaktivite belirtilerinde önemli azalma göstermişlerdir.
Eksikliği iştahsızlık, kalp çarpıntıları-kalp ritim bozukluğu, konsantrasyon eksikliği, mide bağırsak krampları, depresyon-Anksiyete durumları, adet öncesi gerilimi gibi sorunlara yol açar.
Sporcular, şeker hastaları, stresli durumlar, sigara içenler, alkol kullanlar, hamile ve emziren bayanların magnezyuma ihtiyaçları daha da artar.
Aşırı alkol alan kişilerde magnezyum eksikliğine bağlı kalp rahatsızlıkları daha çok görülür. Alkol magnezyum mineralinin böbrekten atılımını fazlalaştırır. Ayrıca magnezyum eksikliği kanın pıhtılaşmasını fazlalaştırır.
Hamilelikte magnezyum eksikliği rahim kasılmalarını arttırarak erken doğum olasılığını artırır. Yeni doğmuş bebekte magnezyum yetersizliği bebeğin ısı kaybetmesine ve ani bebek ölümü sendromuna neden olabilir.
Magnezyumun aşırı eksikliği sinir sisteminde bozukluklara yol açar.
Kas kasılmasını ve karbonhidratların enerjiye dönüşümünü kontrol ettiği için bu mineral sporcular için de özel bir önem taşır. Magnezyum eksikliğinde egzersiz sonucu çabuk yorulma, ağır kas krampları ve spazmları görülebilir. Bazı araştırmalar fazla oranda magnezyum kaybının ve magnezyum eksikliğinin ani sporcu ölümleriyle bağlantılı olabileceğini düşündürtmektedir.
Koyu yeşil sebzeler, rafine edilmemiş tahıllar, tam tahıllı ekmek, fındık, fıstık, badem, susam, muz, maden suyu, soya fasulyesi, kuru yemişler, kuru baklagiller magnezyum içeren besinlerdir. Yiyecekler yoluyla alınmasının güç oldugu ciddi magnezyum eksikliklerinde hekim önerisiyle magnezyum takviyeleri alınması gerekir.
Günlük Magnezyum İhtiyacı Ne Kadar?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Alman Beslenme Birliği'ne (DGE) göre günlük magnezyum gereksinimi 300 mg'dır.
İnsan vücudu için hayati önem taşıyan minerallerden biri olan Magnezyum, enerji gerektiren tüm metabolik olayların yürütülmesinde başrol oynuyor. Uzmanların verdikleri bilgiye göre, magnezyum olmadan vücutta enerji dönüşümü gerçekleşmiyor, metabolik aktiviteler meydana gelmiyor. Vücudumuzda bir ön faktör gibi rol oynayarak 300'den fazla enzimatik reaksiyona giren magnezyum, kemiklerin güçlenmesini sağlıyor. Karbonhidrat metabolizmasında en temel görevleri üstlenen ve Canlıların yaşamında temel olan Proteinlerin yapımından sorumlu olan magnezyumun, yaşamsal organımız kalp üzerinde de olumlu etkileri bulunuyor. Aritmilerin ve kalp krizinin tedavisinde kullanılan magnezyum, kalp kasının kasılma şiddetini azaltıyor. Kalbin daha az enerji ve Oksijen kullanmasını sağlıyor, bir başka deyişle kalbin daha ekonomik çalışmasını sağlıyor. Magnezyum eksikliğinin insan yaşamında son derece önemli bir tehdit olduğunun Altını çizen uzmanlar, günümüz koşullarında doğal yollar ile bu eksikliği gidermenin gittikçe zorlaştığını ifade ediyor.
Dünya Sağlık Teşkilatı'na göre, yetişkin bir kişinin günlük magnezyum ihtiyacı 300 mg. Ancak özellikle hamile kadınlar ve emziren annelerde magnezyum ihtiyacı yaklaşık 2 katına kadar çıkabiliyor. Uzmanlara göre, gebelik döneminde görülen krampların çözümü de magnezyum. Dolayısıyla, sağlıklı çocuk doğumunda ve gelişiminde magnezyum ihtiyacını göz ardı etmemek gerekiyor. Ayrıca, ileri yaşlarda, adet döneminde, düzenli fiziksel aktivite yapıldığında ve Magnezyumun vücuttan atılmasına neden olan ilaçların kullanımında da magnezyum gereksinimi artıyor.
Uzmanlara göre, kaslarda gerilmeler ve kramplar, sersemleme, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk hissi, kadınlarda ağrılı adet, ellerde iğnelenme hissi, uyuşukluk, migren, gerilim tipi baş ağrısı, bulantı, kusma ve çarpıntı gibi belirtiler magnezyum eksikliğinin habercisi olabiliyor.
Kimin ne kadar magnezyum ihtiyacı olduğuna gelince, uzmanların verdikleri bilgiye göre, yaş ilerledikçe magnezyum alımında azalma, atılımda ise artış görülebiliyor.Yaşlılığa eşlik eden Hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıklar, kişilerin yaptıkları diyetle birlikte daha az magnezyum almalarına yol açıyor. Bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar ise vücuttan daha fazla magnezyum atılmasına neden oluyor. Yaş ilerledikçe ortaya çıkan kemik erimesi (osteoporoz) riski, dışarıdan magnezyum takviyesi ihtiyacını doğuruyor. Uzmanlar, günlük magnezyum ihtiyacının, 65 yaş üstündekiler için 350 mg.'a kadar çıktığını bildiriyor.
Adet dönemi başlangıcında ve devamında alınan magnezyum takviyesinin adet sancılarını azalttığını belirten uzmanlar, hamileler ve emziren kadınların çoğunlukla beslenme yoluyla giderilemeyen bir magnezyum ihtiyacı olduğunu bildiriyor. Uzmanlara göre, hamileliğin sorunsuz geçmesi ve bebeğin sağlıklı gelişmesi için, annenin yeterli miktarda magnezyum alması son derece önemli.
Spor faaliyetleri sırasında kas etkinliğinin artışına bağlı olarak magnezyum tüketiminin de arttığını belirten uzmanlar, ayrıca terleme yoluyla çok fazla magnezyum kaybettikleri için sporcuların, krampların oluşmasını önlemek ve performanslarını arttırmak üzere magnezyum kaybını dengelemeleri gerektiğini bildiriyor.
Diyabetiklerin sık sık idrara çıktıkları için magnezyum kaybının daha fazla olduğunu bildiren uzmanlar, bu kişilerin düşük kalorili beslendikleri için artan magnezyum ihtiyaçlarının çoğu zaman karşılanamadığını açıklıyor. Uzmanların verdikleri bilgiye göre, diyabetiklerin, çarpıntı, titreme ve halsizliği önlemek için magnezyum takviyesi yapmaları gerekiyor.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname