Obsesyon (saplantı) yineleyici, ısrarlı, anksiyeteye neden olan, istenmeden gelen benliğe yabancı (ego distonik) düşünce, dürtü ya da düşlemlerdir. Kompulsiyon ( zorlantı) ise; obsesyonları kovmak için yapılan, yineleyici, kişinin kendini yapmaktan alıkoyamadığı davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir. Kişi obsesyonlarını kendi zihninin bir ürünü olarak görür, mantıksız ya da saçma olduğunu bilir.
Ortalama başlangıç yaşı 20'li yaşlardır. Yaşam boyu yaygınlığı %2-3 dolayındadır., Çoğu zaman sinsi başlar, süregen alevlenip yatışan bir gidişi vardır. Bu alevlenmeler stresle ilişkili olabilir.
Oluş nedenleri içinde biyolojik nedenler önemli bir yer tutmaktadır. Sağaltımında kullanılan serotonin gerialım inhibitörlerinin etkili olması, bozuklukta serotonerjik dizgenin rolü olduğunu düşündürmüştür. Beyin görüntüleme çalışmalarında özellikle kaudat çekirdekte küçülme olduğuna ilişkin bulgular vardır. Kalıtımsal çalışmalarda OKB'li hastaların birinci derece yakınlarında 5-10 kat daha fazla benzer hastalık öyküsüne rastlanmaktadır.
Klasik psikoanalitik kurama göre anal döneme gerileme ana düzenektir. Bu dönem özellikleri (cimrilik, kararsızlık, aşırı düzenlilik, titizlilik, inatçılık) bu kişilerde sık görülür. Bu kişiler büyüsel düşünceleri yoğun olan, katı ve cezalandırıcı üstbenlikleri olan kişilerdir. İzolasyon, yap-boz (undoing), karşıt tepki kurma (reaksiyon-formasyon), yer değiştirme sık kullanılan savunma düzenekleridir.
Genelde obsesyon ve kompulsiyonlarla karakterizedir, ancak sadece obsesyon veya kompulsiyon yakınmaları olan hastalar da olabilir. Obsesyonlarda kompulsiyonlarda düşünce şeklinde olabilir. Ancak genelde obsesyonlar düşünce kompulsiyonlarda davranış şeklindedir.
Obsesyon (takıntı): kişinin kontrolü dışında tekrarlayan düşünce ve uyaranlardır. Hastalar bunun çok anlamsız olduğunu, kendilerini çok rahatsız ettiğini ancak bu düşüncelerden kurtulamadıklarını belirtirler. Bu takıntılar hastada iğrenme, korkma, şüphelenme veya anksiyete gibi duyguları da beraberinde getirir. Hastalar bu düşüncelerin kendi beyinlerinin ürünü olduğunun farkındadır. Sık görülen obsesyonlar şunlardır:
Kompulsiyon (tekrarlayan davranışlar): hastalar takıntılı düşüncelerden kurtulmak için akıllarına başka düşünceleri getirirler veya bazı davranışlarda bulunurlar bu tür düşünce ve davranışlara kompulsiyon denir. Takıntılı düşünceler anksiyete artışına neden olurken kompulsiyonlar anksiyeteyi azaltır. Ağır OKB hastalarında bazen bu kompulsiyonlar tüm günü alabilir. Sık görülen kompulsiyonlar şunlardır:
Yukarıda sayılanlar dışında sayı sayma, aşırı liste yapma veya aşırı dua etme gibi başka kompulsiyonlarda olabilir.
OKB'nin bilinen tek nedeni yoktur. Çeşitli etkenlerin bir araya gelmesi ile bu hastalığın ortaya çıktığı belirtilmektedir.
Genetik bir yatkınlıktan söz edilmektedir. OKB'ye neden olan bir gen bulunamamıştır, ancak OKB hastalarının yakınlarında bu hastalığın görülme olasılığı artmaktadır. Aynı ailede görülen OKB semptomlarının aynı olması gerekmez. Örneğin annede kontrol etme kompulsiyonları görülürken kızında sık el yıkama olabilir.
Beyinde kimyasal haberci görevi üstlenen serotonin seviyesinde düşmenin bu hastalığa neden olduğu söylenmektedir. Serotonin seviyesini artıran ilaçlar bu nedenle tedavide kullanılmakta ve tedavi edici etkisi görülmektedir.
Bazı araştırmacılar bu hastalarda beynin ön kısmı olan frontal kortex ile iç yapılardan bazal ganglionlar arasında iletişim kopukluğu olduğunu ileri sürmektedir.
Aile içi sorunlar veya stres yaratan durumlar bu hastalığa yol açmaz ancak var olan hastalığın alevlenmesine yol açabilir.
Obsesif kişilikteki kişilerle OKB'yi ayırmak gerekir. OKB hastalarının hastalık öncesi dönemlerinde genelde kompulsif davranışlara rastlanmaz.OKB hastalarının %15-35'inde hastalık öncesi dönemde obsesif uğraşlara rastlanır.
2007 - 2024 © Tüm hakları saklıdır.. gizlilik politikası | feragatname